Faraday Çeviri Fransızca
350 parallel translation
- Faraday.
- Faraday.
- Helen Faraday.
- Helen Faraday.
- Bayan Faraday'ı gördünüz mü? - Hayır, görmedim.
- Avez-vous vu Mme Faraday?
Biz yürüyüşe çıkıyoruz Bayan Faraday.
Nous allons nous promener, Mme Faraday.
İki hafta Bay Faraday.
Deux semaines, M. Faraday.
KAYIP KİŞİLER BÜROSU HELEN FARADAY VE ÇOCUĞU
BUREAU DES PERSONNES DISPARUES HELEN FARADAY ET ENFANT
HELEN FARADAY VE ÇOCUĞU Şahıs, dedektifi atlattı.
BUREAU DES PERSONNES DISPARUES HELEN FARADAY ET ENFANT Le sujet a échappé à la police locale.
Sen, Helen Faraday'sın!
C'est vous, Helen Faraday!
Doğrusu, iyi bir nedenim var Bay Faraday.
À vrai dire, oui, M. Faraday.
Yok. Bana bak Faraday.
Non.
Helen'le evleneceğim.
Écoutez, Faraday. Je vais épouser Helen.
Buna ne dersin, Faraday?
Qu'en pensez-vous, Faraday?
İstersen Bayan Faraday'a söyle, ben otele dönüyorum.
Dites à madame Faraday que je retourne à l'hôtel.
Geçen sezonda Faraday'ı nasıl yendiğinizi izledim.
Bien sûr. Je vous ai vu sur le court à South Orange.
Ünlü Faraday Ödülü de dâhil olmak üzere çok sayıda ödül aldı.
"le Prix Faraday et de nombreux autres prix prestigieux. " 1960 :
J T Faraday'i görmeye.
Je vais chez M. Faraday.
Dr. Kingsbee, Röntgen 1'den Dr. Faraday'ı arayın.
Dr. Kingsbee, appelez le Dr. Faraday en X-ray 1.
Barod A.K.'de çalışacak mı? Hayır, hayır.
- Elle travaillera dans la Cage Faraday?
- Dr. Faraday ofisinde mi?
- Le docteur Faraday est là?
Dr. Faraday, bir sorun mu var?
Dr Faraday, y a-t-il un problème?
Buyrun, Dr. Faraday.
Je vous en prie, Dr Faraday.
- Dr, Faraday,
- Dr Faraday.
- Hi, - Ben Lewis Faraday, NASA,
- Je suis Louis Faraday, de la NASA.
Dr, Faraday, biri güvenliğe sızıyor efendim
- On a franchi le périmètre de sécurité.
Dr, Faraday, David nasıl?
Dr Faraday, comment va David?
Dr, Faraday, McAdams'ın kızını tespit ettik. Çocuğun evinin içinde çocuğun ailesi ile birlikte.
Dr Faraday, Carolyn McAdams est chez les parents du gamin.
Bak, Faraday'ın üste bir hangar içinde gemisi var. ve tek bildiğim David içindeyken kalkış yaptığı
Faraday gardait le vaisseau à la base et il a décollé avec David dedans.
Faraday, o piç.o pi, Bizimle karşılaşmayı asla istemeyecek
Salopard! Faraday va regretter de nous avoir rencontrés.
Dr, Faraday, evinizden dışarı çıkmamanızı rica etti.,
Le docteur Faraday a demandé que vous ne quittiez pas la maison.
Faraday, konumu biraz daha kesin olarak belirleyebilir misin?
Ici, Faraday. Pouvez-vous les localiser plus précisément?
Faraday marangozdu.
Faraday était charpentier.
Kurbağa nüfusu tüm canlıların yaşamını beraberinde dibe çekiyor, Dr. Faraday. Kimse sebebini bilmiyor.
Le peuplement de grenouilles diminue dans le monde entier sans qu'on sache pourquoi.
Sen bir biyologsun, Faraday.
Vous êtes biologiste, Faraday.
- Sesiniz üzgün geldi, Dr. Faraday.
- On vous sent amer, Dr Faraday.
Dr. Faraday, göl etrafındaki vahşi yaşamı herkesten iyi biliyorsunuz, değil mi?
Vous connaissez bien la faune de ce lac, non?
- Dr. Faraday?
- Dr Faraday?
Tam olarak burada ne yapıyorsunuz Dr. Faraday? Neredeyse gece yarısı oldu.
Que faites-vous par ici à cette heure?
Dr. Faraday nasıl?
Comment va le Dr Faraday?
Affedersiniz Bay Faraday?
- Excusez-moi, M. Faraday?
İyi günler Faraday.
Bonjour, M. Faraday.
Bu gizli bilgidir.
Information confidentielle, M. Faraday.
Aferin sana Faraday.
Bien joué, Faraday!
- Yani... Kuzey Virginia'da 10 ayrı Michael Faraday daha olabilir. Sen bilmeyebilirsin.
Il y a peut-être 10 Michael Faraday en Virginie et tu n'en saurais rien.
Faraday, aynı şeyi karından istesen, yanıtı bu olurdu :
Ta femme t'aurait répondu la même chose.
Faraday, Michael.
Euh, Faraday, Michael.
Bay Faraday!
Faraday?
Birkaç saat sonra oradayım.
Grant Faraday.
Bay Faraday?
M. Faraday?
Adım Wilson, Bay Faraday. Olayın buradaki takipçisi bendim.
Je m'appelle Wilson, M. Faraday.
Hadi gazı şimdi fışkırtalım, CO2 alıcıları, engelleyicileri ile Dr, Faraday, Sanırım buna bakmalısınız,
Dr Faraday, vous devriez jeter un œil là-dessus.
Faraday, Grant Faraday.
Faraday!