Farklı görünüyorsun Çeviri Fransızca
333 parallel translation
Sen de farklı görünüyorsun.
Tu as l'air différent, aussi.
- Çok farklı görünüyorsun. O güzel kirli sakalına ne oldu?
Vous avez changé, où est cette jolie barbe?
Sabahkinden farklı görünüyorsun.
Tu n'es pas comme ce matin.
- Farklı görünüyorsun. Saçların beyazlamıştır sanıyordum.
Je pensais que tu aurais des cheveux blancs.
- O elbiselerle farklı görünüyorsun.
- Tu es tout changé dans ces habits.
Oldukça farklı görünüyorsun.
Vous êtes si différent.
Çok farklı görünüyorsun, Susan.
Vous avez tellement changé.
Diğerlerinden farklı görünüyorsun.
Tu sembles moins bornée que les autres.
Bay Jorgy, oldukça farklı görünüyorsun.
Eh bien, M. Jorgy, vous êtes transformé
Öncekinden farklı görünüyorsun.
- Tu es un autre que tout à l'heure.
Döndüğünde bağır, çünkü temizlendiğinde farklı görünüyorsun.
Préviens au retour. Je ne te reconnaîtrai plus!
Farklı görünüyorsun. Daha rahatsın.
Vous avez l'air différente, plus détendue.
Biraz zayıfladın mı ne? Farklı görünüyorsun.
Tu as un peu maigri mais on dirait un autre homme.
Farklı görünüyorsun.
Vous êtes tout autre.
Farklı görünüyorsun.
Tu as l'air différent.
Böyle giyindiğinde farklı görünüyorsun.
Vous n'êtes pas si mal, sur votre 31.
Bana gelen oğlanların çoğundan farklı görünüyorsun.
Tu as l'air différent de la plupart des gars qui viennent me voir.
Biraz farklı görünüyorsun.
Tu n'es pas comme d'habitude.
Farklı görünüyorsun.
Tu as changé.
Böyle giyinince çok farklı görünüyorsun.
Tu es différente habillée comme ça.
Tamamen farklı görünüyorsun, muhteşem!
Comme tu es magnifique, comme tu as changé!
- Komik, farklı görünüyorsun şimdi.
Etrange, je te vois différemment, maintenant.
Farklı görünüyorsun.
Tu as l'air différente.
- Farklı görünüyorsun.
- Tu as changé. - Comment?
- Farklı görünüyorsun.
- Tu as l'air confus.
Savaş sona erdiğinden beri farklı görünüyorsun.
C'est vers la fin de la guerre que ta maladie a commencé.
- Farklı görünüyorsun.
- Tu as quelque chose de changé.
Hoş görünüyorsun, biraz farklı görünüyorsun.
Non, tu es super bien.
- Farklı görünüyorsun.
- Vous êtes différente, non?
Farklı görünüyorsun Mauser.
Vous me paraissez différent.
Farklı görünüyorsun.
Et toi tu as l'air différent!
Farklı görünüyorsun işte. Sebebi ne bunun?
Qu'est-ce qui a changé alors?
Farklı görünüyorsun Mina.
Tu parais changée, Mina.
Farklı görünüyorsun.
Vous semblez différent
Sen... farklı görünüyorsun.
Vous êtes, différente,
- Tanrım! Çok farklı görünüyorsun.
Mon Dieu, tu as changé!
Evet. Farklı görünüyorsun.
Tu as changé.
İyi de, farklı görünüyorsun.
Tu as l'air différente.
Biraz farklı görünüyorsun, Mina.
Vous avez l'air différente, Mina.
Sadece farklı görünüyorsun.
- Rien. Tu as l'air différent.
Farklı biri gibi görünüyorsun.
Vous paraissez changée.
Farklı görünüyorsun.
Tu es différent.
Farklı görünüyorsun, Joseph.
Tu as l'air changé, Joseph.
Bugün farklı görünüyorsun.
Mama, tu sembles différente aujourd'hui.
Sahip olduğun tek güzel şeydi. Şimdi farklı biri gibi görünüyorsun.
C'était la seule chose que tu avais de bien.
Farklı görünüyorsun.
Tu parais changé.
Seni bir gün görmesem, farklı görünüyorsun.
Quand je ne te vois pas de la journée...
O gece gittiğinden beri farklı bir insan gibi görünüyorsun.
Depuis ton escapade, on dirait que tu n'es plus la même.
- Çok farklı görünüyorsun.
- T'as l'air différent.
- Farklı görünüyorsun, daha genç.
Tu as l'air beaucoup plus jeune.
Pek yalnız kalmış görünüyorsun John Spartan, ama her şey o kadar da farklı değil.
Vous semblez très seul, Spartan. Mais tout n'a pas changé.