Farouk Çeviri Fransızca
33 parallel translation
Kral Faruk, değil mi?
Vous êtes le roi Farouk, sans doute?
Şunu bilmeniz gerekir ki Mısır'ın eski kralı Faruk'la da uzaktan akrabayım.
Autant vous dire... que je suis un parent éloigné de l'ex-Roi Farouk d'Egypte.
Yalvarırım, ellerinizle bir dokunun, hissedin.
Posez la main sur ce Farouk.
Kral Faruk.
Le roi Farouk.
Şeyh Farouk.
Le Cheikh Farouk.
- Kral Farouk ve Ördek Johnson geri dönmüş.
Pourquoi? - King Farouk et Duck Johnson sont là.
Bizim de sonumuz Mısır'daki Farouk gibi acı dolu olabilir.
On risque de subir le même sort que Farouk en Egypte.
Mısır Kralı Farouk'un yeğenisin.
Mais la princesse Al Tarouk La nièce du souverain d'Egypte Farouk.
Onun yeğeniyim, fakat o artık kral değil.
Je suis bien la nièce de Farouk mais il n'est plus roi d'Egypte.
Bir yabancı, zarfı amcam Kral Farouk'a vermemi söyledi.
Je sais juste qu'un inconnu m'a demandé de là transmettre à mon oncle, le roi Farouk.
Sahtekar Farouk'tan gücün alınmasını kabul etmiyecekler.
Qui n'a jamais accepté que l'incapable et dévoyé Farouk soit destitué.
Al Faruk Tugayları olmalı.
Ça doit être les brigades Al Farouk.
Adamın Kral Faruk gibi kasılarak dolaşmasına şaşmamak gerek.
Pas étonnant que ce type se pavane dans les rues comme le Roi Farouk!
90'larda Faruk'la işleri yürütmeye çalışırken çok sık Suudi Arabistan'a gidip geliyordum.
J'ai fait beaucoup d'aller-retours vers l'Arabie Saoudite quand je sortais avec Farouk.
Karşınızda Hasim Farouk.
Je vous présente Hasim Farouk.
Hasim Farouk Suudi Arabistan uyruklu ve burada bir öğrenci olarak yaşıyormuş.
Et bien, Hasim Farouk est de nationalité Saoudienne vivant ici en tant qu'étudiant.
Teknisyenler minibüsün trafik kameralarındaki görüntülerine baksınlar ve biz de Hasim Farouk'un hayatına bakalım.
Essaye de voir sur la video surveillance du trafic pour des vidéos de ce van, allons jeter un oeil dans la vie de Hasim Farouk.
Merhum Hasim Farouk.
Le défunt Hasim Farouk.
Hasim Farouk.
Hasim Farouk...
Hey Faruk n'aber!
Salut, Farouk!
Hepiniz Kral Faruk'u tanıyorsunuz.
Vous connaissez le roi Farouk.
Aynen öyle. Amahl Farouk'u bugün aklından çıkaramazsak seni silecek.
Si on n'expulse pas Amahl Farouk de ta tête aujourd'hui, il t'effacera.
Manyetik bir alan gibi. Bu alanın Farouk'un her bir parçasını emeceğini umuyoruz.
Qui aspirera, espérons-le, les dernières traces de Farouk.
Farouk.
Farouk.
Amahl Farouk.
Amahl Farouk.
Farouk onu aklının ufak bir köşesinde kilitledi.
Farouk l'a enfermé dans un petit coin de son esprit.
Çünkü Farouk izliyor. - Farouk mu?
Car Farouk surveille.
Kuzen Farouk serbest dalışçıydı.
Ce sont là les mots de Charlie.
Eleştirmenler bunun ırkçı bir karar olduğunu söylüyor.
- Farouk?
Adın, Farouk Madani.
Votre êtes Farouk Madani, le meilleur chirurgien de Najaf.
- Evet, uzun hikâye.
- Farouk?