Farrell Çeviri Fransızca
510 parallel translation
- Benim adım da Gilda Farrell.
- Je m'appelle Gilda Farrell.
Size, Bayan Gilda Farrell'a karşı olan istenmeyen ilginiz sebebiyle yazıyorum.
Je trouve malvenues vos assiduités auprès de Mlle Gilda Farrell.
Bayan Gilda Farrell'a karşı olan istenmeyen ilgi.
"Vos assiduités auprès de Mlle Gilda Farrell."
Bayan Farrell'in kocası değilim, hiç bir şekilde nişanlısı falan da. Anlıyorum.
Je ne suis ni le mari de Mlle Farrell, ni son fiancé, d'aucune façon.
- Demek istediğim, Bayan Farrell ile mi görüştünüz?
C'est-à-dire, avez-vous vu Mlle Farrell?
Eğer ki ondan bahsetmemiz gereken bir mevzu çıkarsa kendisine Bayan Farrell olarak atıfta bulunacağız.
Si jamais nous avons besoin d'en parler, nous dirons Mlle Farrell.
Bayan Farrell biraz gecikti gibi.
Mlle Farrell est un peu en retard.
Yanımda Bayan Gilda Farrell olacak.
Je serai accompagné de Mlle Gilda Farrell.
Bayan Gillda Farrell, Fargo Kuzey Dakota'lı Bay ve Bayan Anthony G. Farrell'ın kızları.
Mlle Farrell est la fille de M. Et Mme Anthony G. Farrell, de Fargo, dans le Dakota du Nord.
- Ve buda Bay Farrell.
- Exact. Et voici M. Farrell.
- Umarım onu yakalarsın Farrell. - Sağol.
J'espère que vous l'aurez.
Hugh Farrell bu katliamda can verdiğinde üzerinde kendini koruyabilmek için bir tabanca bile yoktu.
Hugh Farrell, tué dans ce carnage, n'avait pas d'arme pour se défendre.
Farrell'ı hatırlıyor musun?
Rappelez-vous la fille Farrell.
Bay Farrell, bay McNamara,
M. Farrell, M. McNamara.
Merhaba Farrell.
Salut, Farrell.
Son bir haftadır aşık değilim,
Je l'ai été une semaine, de Mme de Farrell.
Farrell iyi bir başlangıç yapamadı.
Ça commence bien.
- Gelin Bay Farrell!
Courage, M. Farrell!
- Bay Farrell, rotayı ayarla.
- M. Farrell, entrez ce cap.
Ne var? Bir emir verdim, Bay Farrell.
Je vous ai donné un ordre, M. Farrell.
- Sakin ol Farrell. Senin işini yaptım.
J'ai fait votre travail, Farrell.
- Seninle geleyim Farrell.
- Laisse-moi monter avec toi, Farrell.
Farrell, sen ve kardeşin uzak durun.
Farrell, toi et ton frère, écartez-vous.
Boşa nefes harcama, Profesör Farrell.
Inutile. Vous vous fatiguez pour rien.
Benim adım Trudy Farrell.
Je m'appelle Trud Larsen.
Farrell nerede?
- Où est Farrell?
- Neler buldun Farrell?
Qu'est-ce que vous avez, Farrell?
O'Farrell, 1000 numara.
1000 O'Farrell.
Tamam. O'Farrell, 1000 numara.
D'accord. 1000 O'Farrell.
Topraktan toprağa külden küle tozdan toza James "İş Bitirici" Farrell'in ruhunu emanet ediyoruz.
De terre en terre, de cendres en cendres, de poussières en poussières, nous vous confions l'âme de James Farrell dit "Débrouillard".
Ben, eyalet hapishanesinin Islah Merkezindeki radyo istasyonundan yayın yapan Matt "Öldüren" Farrell.
Ici, Matt Farrell de la radio de l'établissement pénitentiaire. Les émissions de radio sont diffusées par votre prison.
- Doktor Farrell'ı çağırsak iyi olur.
Il faut prévenir le docteur.
Sonra Henrietta Farrell, Her zamanki Bayan Harika.
Et Henrietta Farrell. Avec son air de sainte nitouche.
Pilot dan kuyruğa her şey tamam mı?
Pilote à Farrell, tout est O.K.?
Bn. Hannigan, ben Grace Farrell.
Mlle Hannigan, Grace Farrell.
- Grace Farrell.
- Grace Farrell.
Tamam, Bn. Farrell. Sorun değil.
Ce n'est rien, Mlle Farrell.
Bn. Farrell seçti.
Mlle Farrell l'a choisi.
Bn. Farrell gibi. Burada tüm işi o yapıyor.
Comme Mlle Farrell, c'est elle qui fait tout ici.
- Bayan Farrell.
- Mlle Farrell.
- Niye bu kadar geciktin?
Mlle Farrell l'a empruntée. Que faisiez-vous donc?
Yarbay Farrell bize olanları anlatmaya çalışıyor.
- Ne t'enerve pas. Le capitaine FarreII essaie de nous expliquer l'affaire.
Bakan Brice Yarbay Farrell, size bahsettiğim subay.
Je vous presente Ie capitaine FarreII, dont je vous ai parle.
- Yarbay Farrell. Anladığım kadarıyla istihbarat deneyimi vardı. - Evet.
- Le capitaine FarreII?
Hadi Farrell, çok kibirlisin.
- allez, FarreII.
Memnun oldum Farrell.
Enchante.
Bayan Farrell.
C'est Mlle Farrell.
Bu göreve Farrell atandı.
Farrell a eu la mission.
Üzülmeyin Bayan Farrell.
Courage, Mme Farell.
Hadi Bay Farrell.
Voilà.
Farrell'ın yaptığını sanabilirsin ama ben çok meşgul biriyim. Ben mi? Annie, tüm işi Bn.
Moi?