English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ F ] / Fenwick

Fenwick Çeviri Fransızca

106 parallel translation
Joe Fenwick'e sorun isterseniz.
Demandez à Joe Fenwick.
Joe Fenwick ve Oğlu...
Joe Fenwick Fils...
Sizleri şimdi bağımsız Grand Fenwick düklüğüne dünya üzerindeki en küçük ülkeye götürüyoruz.
Voici le Grand-Duché de Fenwick dans les Hautes-Alpes... Le plus petit pays du monde.
Grand Fenwick, 1430'da Sir Roger Fenwick tarafından kuruldu. ... Yöreye hayran kalıp taşınmaya karar veren bir İngiliz baronu.
Le Fenwick a été fondé en 1430 par Sir Roger Fenwick... baronnet anglais peu fortuné qui s'était entiché du site.
Böylece, Fenwick kıta Avrupası'nda, İngilizce konuşulan tek ülke haline geldi.
C'est le seul pays de langue anglaise sur le continent.
Fenwick, Düşes 12. Gloriana tarafından yönetilmektedir. ... Kendisi Sir Roger'ın soyundan gelmektedir ve tüm tebası tarafından sevilir.
La duchesse régnante, Gloriana XII... descendante de Sir Roger est aimée de ses sujets.
Fenwick Parlementosu.
Le Parlement du Fenwick.
Fenwick Ormanları. Bu korunaklı açıklığın, tüylü ve kürklü sakinlerinin rahatı Orman Bekçisi Tully Bascombe tarafından gözetilir.
Dans ces clairières règne sur la gent à poils et à plumes... l'intendant forestier Tully Bascombe.
Fenwick Ordusu.
L'armée du Fenwick.
500 yıldır barış içinde yaşanmasına rağmen, ok Fenwick'in milli silahı olarak kalmıştır.
L'arc a toujours été son arme préférée.
Fenwick'in zenginliği, tek ihraç malları olan Pinot Grand Fenwick'ten gelmektedir. Erkeksi, içten kokulu küçük ve güçlü bir yerel şarap.
Le Fenwick doit sa richesse au "Pinot Grand Fenwick"... petit vin du pays au bouquet parfumé... exporté en majeure partie aux Etats-Unis.
Fenwick her zaman mutlu bir ülke olmuştur.
Le Fenwick a toujours été un pays heureux.
Ne var ki, 1959'da Kalliforniyalı bir şarap üreticisi Pinot Grand Fenwick şişelerini taklit etti ve "Pinot Grand Enwick" adını verdi.
Or, en 1959, un viticulteur californien... mit en bouteilles un vin... qu'il appela "Pinot Grand Enwick".
Çok geniş reklam desteği ve düşük fiyat sayesinde bu taklit ürün, Pinot Fenwick'i Amerikan pazarından kovmayı başardı.
Mis en vente à grand renfort de publicité et à bas prix... ce vin remplaça bientôt le vrai "Pinot" sur le marché américain.
Sonuç olarak, kısa bir süre içinde Grand Fenwick düklüğü krizin eşiğine geldi.
Résultat... Une crise épouvantable éclata au Fenwick.
Fenwick'in erkekleri!
Hommes de Fenwick...
- Evet! Grand Fenwick ismini duyduğunuzda... -... göğsünüz gururla kabarıyor mu?
Son nom... fait-il battre vos cœurs?
Grand Fenwickli erkeklerin, korkusu yoktur.
Hommes de Fenwick, ne craignez rien.
Fenwick Sınırı... Muhafız Görevinin Başında Değilse Öylece İçeri Girin.
FRONTIÈRE ENTREZ SANS FRAPPER
Amerika Birleşik Devletleriyle Grand Fenwick arasında savaş durumu oluşmuştur. "
Nous sommes au regret... de vous déclarer la guerre... "
- Grand Fenwick Düklüğü'nün.
- De Fenwick.
Pekala Fenwick, tutuklusun.
Je vous arrête.
Bunu Grand Fenwick'te konuşuruz.
On en reparlera.
Küçük bir gemi gördünüz- -? Grand Fenwick'e 29 bilet.
N'avez-vous pas vu... 29 tickets pour Grand Fenwick.
Mardi Gras karnavalı mı var Grand Fenwick'te?
C'est un bal masqué... ou un Mardi Gras à Grand Fenwick?
Amerika ve Grand Fenwick savaşa giriyor ve bunu bulmak FBI'a düşüyor.
Du joli! Il fallait que la Sûreté nous prévienne... que nous sommes en guerre.
Parlamentoda bu akşam Başbakan, İngiltere ve Fenwick arasında sadece dil ve tarih değil kan bağı da olduğunu söyledi. Bu küçük düklüğün, İngiliz Milletler Topluluğunda yer almaması talihsizliktir.
Le Premier britannique regrette que le Fenwick, lié à la Couronne... par une langue commune... ne fasse pas partie du Commonwealth.
Başkan, Fenwick'in sadece Fransa'nın tarihinin bir parçası olmadığını... aynı zamanda, bu iki şarapsever ülkenin çıkarlarının aynı olduğunu söyledi. Ve ne pahasına olursa olsun savunulacağını.
Le Premier français a souligné que les intérêts communs... de ces deux pays de viticulteurs...... seront sauvegardés à tout prix.
Moskova'da heyecan bu gece yüksekti. Başkan, Sovyetler Birliği'nin uzun yıllar önce Q-bombasını icat etmiş olmasına rağmen SSCB'nin barışsever emekçileri olarak... Fenwick bombasının, emperyalist, savaş kışkırtıcısı sırtlanların kanlı ve açgözlü ellerine düşmemesi için gerekeni yapacaklarını söyledi.
Moscou... après avoir rendu hommage à l'inventeur soviétique de la bombe "Q"... a fait savoir que les travailleurs de l'URSS feraient en sorte... que la bombe ne tombe pas entre les mains... des capitalistes... impérialistes.
Bu arada, dünyanın kaderini elinde tutan Grand Fenwick'ten ses çıkmıyor.
Pas de nouvelles du Fenwick où se joue le destin du monde.
General, bu o kadar basit değil. Kuşkusuz, Grand Fenwick'le savaş halindeyiz.
Ce n'est pas aussi simple.
Şimdi de Fransızlar Fenwick'i korumak için 8 bölük asker önerdi. İngilizler 14 düşünüyor. Mısır 6 önerdi, ayrıca Süveyş Kanalı'ndan pay.
La France offre huit divisions... l'Angleterre quatorze, l'Egypte, une participation au Canal.
Fenwick'le savaştayız. Nasıl olur da düşmanımızı korumak için onlara asker göndeririz?
Envoyer des troupes pour protéger un pays... avec lequel nous sommes en guerre?
Ama Dış İşleri Bakanı Uzak Doğu'da, bu yüzden iş bana düşüyor korkarım. Öyleyse Fenwick'e gidip ateşkes imzalayacağım. Kabul mü?
En l'absence du Secrétaire d'Etat... je me rendrai au Fenwick négocier l'armistice.
Fenwick'in özgürlük yanlısı emekçileri izin verene kadar hepimiz burada beklemek zorundayız. Evet, elbette.
Nous attendons la permission des travailleurs fenwickois... défenseurs de la liberté!
Onun, "Pinot Grand Fenwick" esanslı sakız yapmasını istiyoruz. Doğal olarak Amerika'ya ihraç etmeyi düşünüyoruz.
Il mettra au point un chewing-gum au "Pinot Grand Fenwick"... que nous exporterons aux Etats-Unis.
- Bildiğiniz gibi bakan bey eğer bir atom savaşı olursa, Fenwick her halükarda yok olacak.
- Vous comprenez... en cas de guerre atomique nous serions aux premières loges.
Bay Fenwick?
Le portier de l'entrée des artistes?
Bay Fenwick, daha kuru bir yere gitmemiz mümkün mü?
Pourrions-nous aller dans un endroit plus sec? Où on pourrait parler?
Fenwick.
Fenwick.
Fenwick işini yine konuşuruz.
Je reviendrai pour Fenwick.
- Larry, forklift nerede?
- Où est le Fenwick?
- Forklift mi?
- Fenwick?
Az önce bodrumdaydım.
Fenwick est en bas en train de casser les vitres.
Fenwick, bir pencere daha kırarsan sana sıkı bir yumruk atacağım.
T'en casses encore une, tu prends mon poing sur la gueule.
Aslında hayır. Fenwick beni korkutuyor.
Mais Fenwick me fait peur.
Fenwick'in gidişine bak.
Regarde-moi ce Fenwick!
Bu sefer kendini gerçekten aştın Fenwick.
Tu t'es surpassé, Fenwick.
Bu çok olgunca Fenwick.
Ça montre ta maturité!
Fenwick tek başına devirdin.
Tu l'as renversée tout seul.
Fenwick çıplak elleriyle camları kırıyor. Pencerelere çıplak elleriyle yumrukluyor.
Il les boxe à mains nues.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]