English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ F ] / Fetüs

Fetüs Çeviri Fransızca

175 parallel translation
Fetüs gibi.
Comme un foetus.
Onu fetüs korkutma odasına alın.
Amenez-la en salle d'épouvante des foetus.
Fetüs kürtajla alınsa bile, laboratuar analizi yapmak mümkün olacaktır.
Si le foetus est avorté, l'analyse en laboratoire reste toujours possible.
Edep yerlerini ancak örten küçücük pijamasıyla hep fetüs pozisyonunda yatar.
[ronflements] ll est en position foetale. Sa petite camisole est le seul bouclier de sa pudeur.
Güçlü olan fetüs diğerini emer ve tek çocuk olarak doğar.
Le foetus le plus fort absorbe le plus faible, et est le seul enfant à naître.
Senin durumunda fetüs tamamen emilmemişti ve ameliyatla çıkartıldı.
Dans votre cas... le foetus n'était pas complètement absorbé... et il a dû être enlevé par une chirurgie.
Sanırım emilen fetüs bir araçtı ya da çalınmış bir vücut.
Je pense que le foetus absorbé n'était qu'un instrument. Un corps volé, si tu veux.
Bir şekilde anormalliğin zaman enerjisi fetüs dokusunu daha erken bir döneme dönmeye zorladı.
L'énergie temporelle émise par l'anomalie a fait régresser le foetus à son point de départ.
Fetüs duruşunun paralel, bebeğin 4 kilonun altında olması.
Une bonne activité foetale et un bébé de moins de 4 kg. Le bébé faisait 4,4 kg.
Ya bir fetüsü kurtarmak için ellerinden geleni yaparlar fakat bu fetüs büyüyüp doktor olur ve onu öldürmek zorunda kalırlarsa ne olacak?
Alors ils feront n'importe quoi pour sauver un foetus mais si en grandissant il devient médecin, ils sont alors censés le tuer?
Yeni soru ; Fetüs bir insan mıdır?
Donc, est-ce qu'un foetus est un être humain?
Eğer fetüs bir insan ise nasıl oluyor da nüfus sayımında sayılmıyorlar?
Eh bien, si un foetus est un être humain, pourquoi ne sont-ils pas recencés?
Eğer fetüs bir insan ise nasıl oluyor da bir düşük gerçekleştiğinde fetüse cenaze düzenlenmiyor?
Si un foetus est un être vivant, pourquoi après une fausse couche n'y a-t-il pas d'obsèques?
Eğer fetüs bir insan ise neden insanlar "iki çocuğumuz var bir tane de yolda" yerine "üç çocuğumuz var" demiyorlar?
Si un foetus est un être humain pourquoi les gens disent : "Nous avons deux enfants et un autre en route", au lieu de dire : "Nous avons trois enfants"?
Çünkü bitki mi hayvan mı olduğunu tanımlayamadık sadece bir çeşit çift dokulu melez. Bazı tek hücreleri, fetüs bovin serumu içeren ortama koydum ve hücreler bölünmeye başladı.
Ne pouvant pas les classifier comme végétales ou animales, mais plutôt comme une espèce hybride, j'en ai placé dans un milieu contenant du placenta bovin.
12 haftalık, rahimdeki bir fetüs sadece birkaç cm boyundadır.
Un foetus, à peine agé de 12 semaines, long d'à peine quelques cm.
Fetüs dönemimden beri şınav çekerim, Dünya'nın çevresinin yarısını koştum.
"Foetus, je faisais déjà des pompes. " J'ai fait un long voyage.
Fetüs rahimden atılmış.
Le fœtus a été expulsé de l'utérus.
Fetüs ekranı, bebek ısıtıcı.
Kit d'accouchement, monitoring et réchauffeuse.
Ancak gelişme sürecinde, fetüs, testestorana direnmiş ve... ... dış cinsel organları dişi olarak gelişmiş.
Pendant la grossesse, le tissu fœtal a résisté à la testostérone et les organes génitaux ont pris l'apparence féminine.
# Ufak fetüs, orada mısın?
Vous êtes là, petits fœtus?
— Anladım, öyleyse fetüs... — Sekiz yaşında.
Je vois... donc le fœtus est âgé...
Fetüs, fallop tüpünde, rahimde değil.
Le fœtus est dans la trompe utérine, pas dans l'utérus.
- Fetüs kaç aylık?
- De combien?
Bir fetüs, yedi-sekiz haftalık.
Il y a un fœtus, sept à huit semaines.
Muhtemelen mahkemede görmezden gelinecek. Kanunen fetüs insan sayılmıyor.
Ça comptera pas, selon la loi, un fœtus n'est pas une personne.
- Kasılmaları var. - Peki. Fetüs monitörünü getir.
- Avez-vous des contractions?
Anneniz, klonlanmış 24 fetüs grubundan birisi.
Votre mère faisait partie d'un groupe de 24 fœtus clonés.
Eğer bu Crichton'un çocuğuysa, onun fetüs DNA'sından solucan delikleriyle ilgili babasının bildiği her şeyi öğrenebiliriz.
Si c'est l'enfant de Crichton, nous pourrions apprendre tout ce qu'il sait des vortex à partir de cet ADN foetal.
Eğer fetüs ölürse sizler de ölürsünüz.
Si le foetus meurt, il en sera de même pour vous deux.
Bundan dolayı, fetüs zayıflayacak.
Par conséquent, le foetus sera affaibli.
- Hayır, fetüs.
- De toi, fœtus.
Geçen gece bir fetüs kafanı kopardı.
Hier soir tu t'es fait décapiter par un foetus.
Bir fetüs de olabilir, bir maket bebek de.
Ca pouvait être un foetus comme ça pouvais être un ours en gelée.
- Bir maket bebekle fetüs arasında bir fark yoktur.
- Il n'y a pas de zone d'ombre entre un ours en gelée et un foetus.
O zamana kadar fetüs benzetmesi yapmam bir işe yaramazdı.
J'avais fini ma comparaison avec le foetus.
Gece olunca elinde baltasıyla bir fetüs çıkageliyor.
La nuit... je suis poursuivis par un foetus armé d'une hache.
- Elinde baltasıyla bir fetüs mü?
- Un foetus armé d'une hache?
Tanrım, fetüs mu varmış?
Mon Dieu, c'est un fœtus?
Fetüs böyle yapar... Fetüsler...
C'est ce que font les foetus.
- Fetüs kalıntıları?
- Des restes de foetus?
Bunlar fetüs kulak kemikleri.
Ce sont des os d'oreille à l'état foetal.
Fetüs kemikleri bulduk.
On a trouvé des os foetaux.
Bunu fetüs kemiklerindeki DNA ile karşılaştırmaya niyetliyim.
Je vais la comparer à l'ADN des os feotaux.
Rapor fetüs kemiklerinde babalık testini uygulayabilmek için yeterli DNA olmadığını yazıyordu.
Le rapport dit qu'il n'y avait pas assez d'ADN dans les os foetaux pour déterminer la paternité.
Fetüs tehlikede değil gibi.
Aucun signe de détresse fatale.
Şimdilik ilaçları verip fetüs tehlikede olmadığı sürece bir saatten az bir süre sonra kontrole geleceğiz. - Tatlım?
Ca devrait agir et on revient vous voir dans une heure.
Senin... içinde taşlaşmış bir fetüs var.
Vous aviez un... foetus pétrifié en vous.
Bu noktada, teşhis edilmemiş bir hamileliğin olmuş ve fetüs ölmüş.
A un moment donné, vous avez eu une grossesse non diagnostiquée et le foetus est mort.
Fetüs'e etkisi yok denecek kadar azdır.
Le risque pour le fœtus est minime.
Fetüs daha yüksek bir sakatlık ve zeka geriliği riski taşıyor.
Une irradiation en début de grossesse accentue les risques de malformation et de retard mental.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]