Fikir Çeviri Fransızca
26,265 parallel translation
Bu iyi bir fikir mi?
C'est une bonne idée?
Uyuşturucu bunu yaptırıyor, demek ki iyi bir fikir.
Si la drogue veut que je le fasse, c'est que c'est une bonne idée.
Sizi tanımasam, bana bir fikir satmaya çalıştığınızı düşünürdüm.
Si je te connaissais pas, je dirais que tu as une idée en tête.
Sana bir fikir satmaya çalışıyoruz.
- Nous avons une idée en tête.
Harika fikir.
Super idée.
- BoJack, sence bu iyi bir fikir mi?
BoJack, c'est vraiment une bonne idée?
Ethan Around öylesine aklıma gelen bir fikir.
Galipettes avec Ethan est une idée que j'ai eue.
Çok erken olur. İyi fikir.
Je crois que c'est trop tôt.
İyi fikir.
Bonne idée.
Ne? Hayır! Çok kötü bir fikir.
Non, c'est une idée affreuse.
Sonra onun adına sahte bir email açmak gibi mükemmel bir fikir geldi aklıma. Hendricks'e beta isteği gönderdim ve ta daa!
Alors, j'ai eu l'idée géniale de créer un faux compte e-mail à son nom, envoyé une demande beta à Hendricks, et voilà.
Bunu iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum Margo.
Ce n'est pas une bonne idée, Margo.
Evet! Fikir, her ne söyleyeceksen tam olarak o işte.
C'est exactement l'idée, quoi que vous comptiez dire.
Yıllar boyunca fikir anlaşmazlıklarımız da oldu.
On a eu quelques désaccords.
Ana fikir binanın eskisi gibi olmasını sağlayabilmek.
On va garder le nom du bâtiment qui existait à l'origine.
- Evet, binanın orijinal yapısının yeni bir sunumu. Yeni bir fikir bu. Ama yeni teklifimiz yani diğer bir iyi haber ise bina yok olmayacak.
Nous avons rajouté cet élément, mais la bonne nouvelle, c'est l'offre que nous vous proposons.
Güzel bir fikir ama bu gece başka planlarım var.
Ça a l'air génial, vraiment, mais j'ai des plans pour ce soir.
Kabul etmem gerekir ki fikir ayrılıkları da yaşadık.
Et oui, c'est vrai, nous avons eu... nos moments de désaccord.
Sende böyle bir fikir yarattıysam büyük ihtimalle yapmışımdır.
Si je m'intéressais à toi, probablement.
Bunca fikir bunlardan nasıl komedi çıkar?
Tant d'idées, mais comment les transformer en comédie?
- Zekice fikir evlat.
Bien pensé, fils.
Dâhice bir fikir.
Idée brillante.
- Başka bir fikir duyamıyorum.
Je n'ai pas d'autres idées.
- Bu çok kötü bir fikir.
- C'est une très mauvaise idée.
- Bu harika bir fikir. - Evet.
C'est... une excellent idée.
- Benimle çıkman iyi bir fikir değil.
Sortir avec moi n'est pas une bonne idée.
Bu kötü bir fikir.
C'est une mauvaise idée.
Bu fikir aklına oğlunun oyuncaklarının birinden gelmişti.
L'idée lui était venue d'un jouet de son fils.
Gördün mü bak, bunun kötü bir fikir olduğunu biliyordum.
Tu as eu tort.
Yeni tarz bir kafeterya için bir fikir buldum.
J'ai eu une idée pour une nouvelle cafétéria.
Bence bu iyi bir fikir değil.
C'est pas une bonne idée.
Belki bu o kadar iyi bir fikir değildir, ama burada oturmaktan sıkıldım. En azından bu...
C'est peut-être une erreur, mais j'en ai marre d'attendre.
- Aman ne güzel bir fikir.
- Oh, ouais, super idée.
Fikir mi değiştiriyorsun?
Tu changes d'avis?
Sana biraz mola vermenin iyi bir fikir olabileceğini düşünmüştüm.
Je pensais que ce serait une bonne idée de te donner du temps libre.
Winn... Bunun pek iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum, dostum.
- C'est une mauvaise idée, mec...
Livewire'ın çevresindeki elektriği emmesi bana bir fikir verdi.
Sa capacité à absorber l'énergie électrique m'a donné une idée.
Bu bana bir fikir verdi.
Ça me donne une idée.
Sabine, bir fikir birliğine vardığımızı sanıyordum.
Sabine, je pensais qu'on avait un accord.
Hey, dostum, bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.
Je suis pas sûr que se soit une bonne idée.
Daha iyi bir fikir sun.
Une autre idée?
Roman Bain geçen sene film için fikir çaldığı için dava edilmiş.
Roman Bain a été poursuivi l'année dernière pour avoir volé l'idée d'un film.
Fikir. - Ne aratıyorsun?
- Tu recherches quoi?
Biz öğrenene kadar, yanlış ellere düşmesi kötü iyi bir fikir değil.
En attendant de savoir, il ne doit pas tomber entre de mauvaises mains.
Kıyametin geldiğini insanlara söylemenin iyi bir fikir olduğunu söylemedim.
Je n'ai jamais dit que c'était une bonne idée d'annoncer l'arrivée de l'apocalypse.
- Belki de çok iyi bir fikir değildi.
- Peut-être pas une si bonne idée.
Harika fikir.
Bonne idée.
Victor, bu harika bir fikir.
Victor, c'est une super idée.
Harika bir fikir.
Bonne idée.
Bu kötü bir fikir.
- Pas du tout.
Bunun iyi bir fikir olduğuna emin değilim.
Je ne suis pas sûr que ce soit le meilleur...