Filip Çeviri Fransızca
147 parallel translation
Moskova ve bütün Rusya'nın metropoliti, Filip :
Le métropolite Philippe :
Ben bir Koliçev değilim, yalnızca mütevazı keşiş Filip'im. Ben Tanrı'nın emirlerini taşıyorum, çar olmanın niteliklerini değil.
Je ne suis point Kolytchev, mais l'humble moine Philippe, et n'ai point part à tes affaires.
Filip'in tek bir düşüncesi var. Bunun farkında değil misin?
Mais Philippe ne cherche qu'une chose :
Sus, Filip!
Tais-toi, Philippe!
Filip, eski günlerde olduğu gibi boyarlar tarafından yargılansaydı, onun zarar görmesine engel olabilirdik.
S'il était remis à un tribunal des boyards, il ne lui arriverait rien de mal.
Filip'i kurtarmalıyız.
Il faudrait sauver Philippe!
Bu, Filip'i kimin yargılayacağına bağlı.
Cela dépend de celui qui jugera Philippe au tribunal.
Şehit bir Filip, davamıza daha çok hizmet eder.
Un Philippe martyr est plus utile à notre cause.
Sen orada Filip'le konuşurken sana aşık oldum.
En te regardant parler à Filip, j'étais amoureux de toi.
Filip ve onun balığının şerefine kadeh kaldırmalıyız.
Buvons à Filip et à son poisson.
Filip sorunlar yaşayabileceğimizi söyledi.
Filip dit que ça nous vaudra des ennuis.
Kimle arkadaşlık yapıp yapamayacağımıza Filip karar veremez.
Filip n'a pas à choisir nos hôtes!
Sevimsiz Filip bile gelse razıyım.
Il a fallu que Filip vienne!
Filip bu işten para vererek kurtulabileceğimi söylüyor. Organizasyonunu paraya ihtiyacı olduğunu söylüyor.
Filip dit que je peux sauver ma peau, car l'organisation a besoin d'argent.
Parayı sen sakladıysan onu Filip e ver.
Si tu l'as caché, donne-le à Filip.
Habeş adama, diyakozun Filip'e eliyle iman ve şan ihsan ettin ki o arabasında oturmuş kutsal kitabı okuyordu.
Vous qui avez donné la foi et la grâce à l'homme qui venait d'Ethiopie et qui, dans son chariot, lisait les Saintes Ecritures, montrez le chemin du salut à vos serviteurs afin, qu'aidés par votre grâce et leurs bonnes intentions,
Filip, geliyor!
Filip, ça y est!
Filip!
Filip!
- Filip, burası patronun evi!
C'est la maison du patron!
Neler olup bitiyor, Filip?
Pourquoi fais-tu tout ça?
Filip Mosz, film çekimcimiz.
Filip Mosz, notre cinéaste.
Filip, bir dakika bakar mısın?
Filip, viens donc un moment.
Ödüle layık gördüğüm filmi açıklıyorum Wielice Film Kulübünden Filip Mosz'un "Yıldönümü" filmi.
Je propose qu'on récompense l'Anniversaire. Un film de Filip Mosz, du Club de Wielice.
Üçüncülük ödülü ve 4.000 zlotilik para ödülü Filip Mosz'a'Yıldönümü'filmine gidiyor.
Le 3e prix et 4 000 zlotys pour L'Anniversaire, de Filip Mosz, du Club de Wielice.
Ayrılık vakti, Filip.
Allons, dis-moi adieu, Filip.
Şimdi seni remi olarak kutlayabilirim, Filip.
A présent, je peux vous féliciter officiellement.
Filip'in çektiği filme bakmak istiyor.
Il veut qu'on lui passe le film que Filip a tourné.
Bay Mosz, şöyle bir düşüncemiz var.
Filip, on a eu une idée à la rédaction.
Benim, Filip.
Filip à l'appareil.
Wielice'li Filip Mosz'un bir filmini sizlere göstereceğiz.
Nous allons vous présenter un film de Filip Mosz.
Ne güzel iş çıkarmışsın, Filip.
C'est beau ce que tu as fait, Filip.
Pazar günü Filip'in bir diğer belgeselini izleyeceğiz.
Dimanche, il y aura à la télé un reportage de Filip.
Devam et, Filip, söyle!
Chante, Filip!
Filip, çok zekisin.
Filip, ce que tu peux être intelligent!
Çok zekisin, Filip!
Ce que t'es intelligent!
Filip, 1942 Mayısı'nın o pazarında...,... Auschwitz krematoryumuna ilk girdiğinde kaç yaşındaydın?
Filip, ce dimanche de mai 1942, où tu as, pour la 1 ère fois, pénétré dans le crématoire d'Auschwitz 1, quel âge avais-tu?
FILIP MÜLLER, AUSCHWITZ'TE BEŞ TASFİYE KURTULANI "GİZLİ DETAY"
FILIP MULLER Juif tchèque, survivant des cinq liquidations du "commando spécial" d'AUSCHWITZ.
FILIP MÜLLER
FILIP MULLER
2. ve 3. krematoryumda,... ziklon gaz kristallerini sözüm ona "SS dezenfeksiyon mangası" tavandan dökmüştü.
Et c'était le plus difficile. FILIP MULLER, Juif tchèque, survivant des 5 liquidations du "commando spécial" d'Auschwitz.
Korkunç bir görüntüydü. Bu en zor kısmıydı. FILIP MÜLLER, ÇEK YAHUDİSİ,
On les affaiblissait à ce point, on ne leur donnait rien à boire, afin qu'ils courent aux chambres à gaz.
Yirmi dört bin kişi,
FILIP MULLER
FILIP MÜLLER
Et l'Hauptscharfuhrer Fries répondit :
Filip tutuklandı!
Ils ont saisi Philippe!
Filip, iyice kendini kaptırdın.
Tu fonces drôlement.
Yanına gider misiniz, Bay Mosz?
C'est drôle, parce que nous ne sommes pas d'ici. Filip, allez donc voir mon mari.
... çünkü nakil işlemi bayağı uzun sürmekte ve mahkûmların yüzde beş ila on arasında değişen kısmı yolda hayatını kaybetmekteydi,
- FILIP MULLER - Le "commando spécial" v iv ait dans une situation extrème
Katolik kralların kızı, Habsburglar'dan Filip'in karısı... İmparator 5. Karl'ın annesi.
Fille des Rois Catholiques, épouse de Philippe de Habsbourg, mère de l'empereur Charles Quint, reine propiétaire des couronnes de Castille et d'Aragon.
Çünkü nasıl olursa olsun, beni Filip'e götürecek.
Elle me conduira auprès de Philippe.
Benim görevim babana ve Kastilya'ya. Senin görevin de Habsburg'lu Filip'e Burgonya'ya ve Flandres'e bağlılık.
Je me dois à ton père et à la Castille, comme tu te devras à Philippe de Habsbourg, à la Bourgogne et à la Flandre.
Filip'le evliliğinin siyasal olduğu doğru. Ama mutlu da olabilirsin.
Ton mariage avec Philippe obéit à des fins politiques, mais un peu de bonheur est possible.
Filip'i sevdiğimi nasıl bileceğim?
Comment saurai-je si j'aime Philippe? Avec le temps.