Fink Çeviri Fransızca
231 parallel translation
Majesteleri İspanyol ile fink atıyor.
Sa Majesté accompagnera cet Espagnol.
Artık eskisi gibi şehirde fink atmıyor.
Où est Kikunosuke? N'aimant pas le monde, il est allé ailleurs.
Orayı geçmiş olduğumuzu düşünmüyorsun, değil mi Fink?
Tu ne crois pas qu'on l'a dépassé?
Geldik sayılır. Tam zamanında. Değil mi, Fink?
Nous arrivons à peu près à l'heure.
Hey Davy, mahzende cephaneyi saklayan Emil'i nasıl hakladın?
Davy, est-ce vrai que tu t'es battu avec Mike Fink pendant quatre jours?
Matt Gorman, Mitchell Fink, Silky Armstrong. Sorun ne, gelemediler mi?
Matt Gorman, Fink Mitchell, Suky Hobbes...
- Sevgili Fink.
- Mon cher Fink.
Sayın seyirciler kıyas götürmez üstün insan Harry Fink.
Mesdames et messieurs, l'être incomparablement supérieur, Harry Fink!
Yağmur kestikten sonra penceremden bakınca ve şu beyaz çoraplıları ortalıkta fink atarken görünce lanet olsun, Woyzeck,... içim bir hoş oluyor.
Quand je m'appuie à la fenêtre après la pluie et que mes yeux se fixent sur les bas blancs qui sautent dans les ruelles, bon Dieu Woyzeck, l'amour me prend!
Gelecek sefere dinlersin beni!
La prochaine fois écoutez Morris Fink.
Etrafta fink atmanıza izin yok sizin
- Non. Interdit de se promener!
Albay, küçük bir fikir beynimin içinde fink atıyor.
Colonel, une petite idée me trotte dans la tête.
Sizce bir tehdit mi yoksa mucize mi? Kesinlikle bir tehdit Bayan Fink.
C'est une menace, Mlle Fink.
Masanız hazır Mösyö Fink.
Votre table est prête, M. Fink.
"... ve bu sesin sahibinin adı Barton Fink. "
"et cette voix appartient à Barton Fink."
Los Angeles'a hoşgeldiniz Bay Fink.
Bienvenue à Los Angeles, Mr Fink.
Bu Barton Fink mi?
C'est Barton Fink?
Bay Fink tercih belirtmedi.
Mr Fink ne l'a pas indiqué.
Önemli olan şey filmde Barton Fink duygusu olması.
Ce qu'on veut, c'est le ton Barton Fink.
Hepimizde o Barton Fink duygusu var ama Barton Fink olduğun için sende tonla olmalı.
On l'a tous, ce ton, mais toi, tu dois en avoir à revendre.
- Benim. - Ben 621'den Barton Fink.
lci Barton Fink, chambre 621.
Burada bir yazar olduğu için arıyorum.
J'ai un écrivain ici, Fink.
Fink. Çatlak.
Truc de dingue.
Adım Fink.
Je m'appelle Fink.
- Yazar mısınız Bay Fink?
Vous êtes scénariste?
- Belki üçümüz birlikte, Bay Fink.
Peut-être tous les trois, Mr Fink.
Bizi yargılamayın lütfen Bay Fink.
Ne nous jugez pas.
Ev yemeği istersen, rehberden Sam ve Lillian Fink'e bak.
Si tu as envie d'un repas en famille, va voir Sam et Lillian Fink.
Bir yazar var - Fink. Ona güreş görüntüleri göster.
Fink va venir, montre-lui des films de catch.
Beni üzme Fink.
Pas de coup bas, Fink.
- Chet? Barton Fink, 621'den.
lci Barton Fink, au 621.
Barton Fink. Barton, pek uygun bir zaman değil.
Barton, vous tombez mal.
Bay Fink, ne kadar zamandır sinemada olduğuma aldırmayın.
Ne pensons pas à moi, aux années que j'ai passées dans le cinéma.
Doğru.
Exact, Fink.
Açık konuşacağım Fink, bu yararlı değil.
Mais je serai franc. Ça, ça ne sert à rien.
Bu bir... Yahudi adı, değil mi?
Fink... c'est... un nom juif, non?
Samuel ya da Lillian Fink.
Samuel ou Lillian Fink.
Şunu söylemeliyim ki Fink,... iş yapmaz.
Je dois te le dire : ça vaut pas un clou.
Palavra atma Fink.
Me fais pas rire.
Barton Fink duygusu hakkında söylediğim onca şeyden sonra.
Moi qui lui parlais du ton Barton Fink!
Yazar değilsin Fink, kahrolası bir "yazamaz" sın.
T'es pas un professionnel, Fink. T'es aux profits et pertes!
Barton Fink duygusunu sadece sen mi verebilirsin sanıyorsun?
Tu crois être le seul à pouvoir me donner le ton Barton Fink?
20 sözleşmeli yazarım var. Fink tarzı bir şey yazın diyebilirim.
J'ai vingt scénaristes sous contrat à qui je peux commander du Fink!
İsmi Barton Fink.
Ça s'appelle Barton Fink.
Bayan Fink.
Mlle Fink...
- Barton Fink.
Barton Fink.
Fink, Barton.
Fink Barton.
Pekala Fink, yemek yiyelim.
On va bouffer.
Anlıyor musun Fink?
Il te trouve sympa!
Ne iş yapıyorsun, Fink?
Qu'est-ce que tu fais?
Sen sapığın tekisin, Fink.
T'es un foutu felé, Fink.