Fitzwilliam Çeviri Fransızca
91 parallel translation
Bu da diğer yeğenim, Albay Fitzwilliam, Bayan Collins.
Mon autre neveu. Colonel Fitzwilliam, Mme Collins.
Bayan Elizabeth Bennet, Albay Fitzwilliam.
Miss Elizabeth Bennet, le colonel Fitzwilliam.
Manzara kurtarır güzellikteydi... ama o yerli halk yok mu o yerli halk!
Il aimait le paysage, mais les locaux, colonel Fitzwilliam...
Gelin. Soğumuş çorbadan nefret ederim Koluma gir, Fitzwilliam.
Venez, ou ça va refroidir.
Az önce Albay Fitzwilliam'dan... şans eseri öğrendim.
- Pas tout à fait. Le colonel Fitzwilliam a parlé.
Albay Fitzwilliam?
- Fitzwilliam?
Yanında da kuzeni, Matlock Konutunun küçük oğlu Albay Fitzwilliam var!
Accompagné de son cousin, le Colonel Fitzwilliam! Le fils le plus jeune du comte de Matlock!
Görüyorsunuz ya, umutsuz bir vaka, değil mi, Albay Fitzwilliam?
Alors vous voyez, c'est un cas sans espoir, n'est-ce pas, Colonel Fitzwilliam?
Albay Fitzwilliam kuzeniniz, söylediklerime inanmamanız gerektiğini anlatmaya çalışıyor.
Votre cousin a du vous apprendre à ne pas croire un mot de ce que je dis, Colonel Fitzwilliam.
- Albay Fitzwilliam.
- Colonel Fitzwilliam.
Kim geldi Fitzwilliam?
Qui est là, Fitzwilliam?
Lady Catherine'e özürlerimi ilet, Fitzwilliam
Faites mes excuses à Lady Catherine, Fitzwilliam.
Benden on yaş küçük olan kardeşim Georgiana, Albay Fitzwilliam ve bana emanet edildi.
Ma soeur, Georgiana, qui est de 10 ans ma cadette, a été laissée sous la tutelle du colonel Fitzwilliam et de moi-même.
Bunu, Albay Fitzwilliam'a teyit ettirebilirsiniz. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar bilir.
Quant à l'exactitude des faites, je puis en appeler au témoignage du Colonel Fitzwilliam, qui est au courant des moindres détails de ces transactions.
Albay Fitzwilliam ve Mr Darcy oradaydı.
Le Colonel Fitzwilliam était là-bas avec Mr Darcy.
- Fitswilliam, botanik bahçesi yıllık bağış yemeği.
Au banquet de Fitzwilliam? - Non.
Fitzwilliam, sana ihtiyacım var.
Fitzwilliam, j'ai besoin de vous.
Kilisede Bayan Lucas'tan öğrendiğime göre Bay Bingley'nin konukları arasında en önemlisi Pemberley'nin sahib Bay Fitzwilliam Darcy.
J'ai appris à l'église de Mme Lucas que, parmi les invités de M. Bingley, se trouve M. Fitzwilliam Darcy, de Pemberley.
Oh, Bay Fitzwilliam Darcy'i görmeye can atıyorum.
Je suis si impatiente de rencontrer M. Fitzwilliam Darcy.
Sizi tanıyorum çünkü siz benim kafamın içindesiniz, Fitzwilliam Darcy, 12 yaşımdan beri.
Je vous connais car je vous ai dans la tête, Fitzwilliam Darcy, depuis mes 12 ans.
Bakın, Fitzwilliam Darcy.
Je suis Fitzwilliam Darcy!
Ah, Fitzwilliam, işte buradasın.
- Ah, Fitzwilliam, vous voilà. - Ma tante.
Fitzwilliam, içinde küçük ördekler ve güzel timsahların dolandığı gölü hatırlıyorsun.
Fitzwilliam, rappelez-vous du lac avec ses charmants crocodiles et les petits canards qui se trémoussaient. Chère Marie.
Ama Fitzwilliam Darcy'e sahip olamazsınız, Bayan Price, oyunda ne kadar iyi olsanız da farketmez.
Mais vous n'aurez pas Fitzwilliam Darcy, Mlle Price, peu importe que vous soyez forte aux jeux.
Fitzwilliam Darcy'i seviyorum.
J'aime Fitzwilliam Darcy.
Eğer biri Fitzwilliam Darcy hakkındaki gerçekleri öğrenmek isterse sadece sormaları yeterli.
Si l'on voulait connaître la vérité sur Fitzwilliam Darcy, il suffirait de demander.
Pemberley'in sahibi Bay Fitzwilliam Darcy mi?
M. Fitzwilliam Darcy de Pemberley?
Bu evi terket, Fitzwilliam. Yoksa sana çok kötü davranıp dilim dilim keserim.
Quittez cette maison, Fitzwilliam, repoussez ses rejetons, ou je veillerai à ce que vous soyez ignoré par toute la Chrétienté.
Eskiden Fitzwilliam'da komşunuzdum.
J'ai habité à Fitzwilliam. Près de chez toi.
Fitzwilliam'da bulunandan onlara ne.
Avec l'autre qu'ils ont trouvée à Fitzwilliam.
Bir inşaat işçisinin arkadaşı olan Fitzwilliam'dan bir genç.
Un ouvrier, un jeune de Fitzwilliam.
O halde Fitzwilliam'dan uzak duracaksın, değil mi?
Pas de visite à Fitzwilliam, vu?
Fitzwilliam'da oturan Michael John Myshkin Clare Kemplay'i öldürmek suçundan bugün tutuklandı.
Michael John Myshkin, domicilié à Fitzwilliam, a été arrêté aujourd'hui pour le meurtre de Clare Kemplay.
69 Newstead View, Fitzwilliam'da oturan Michael John Myshkin siz misiniz?
Êtes-vous Michael John Myshkin, résidant au 69 Newstead View, à Fitzwilliam?
- Fitzwilliam'da oturuyorum.
J'habite Fitzwilliam.
Fitzwilliam'da oturuyordu değil mi?
Il habite Fitzwilliam, c'est ça?
Ev, federal hakim Pauline Fitzwilliam'a ait.
C'est la maison d'un juge fédéral, Pauline Fitzwilliam.
Abigail Fitzwilliam, Ethel'in torunu.
Abigail Fitzwilliam... La petite fille d'Ethel.
Selâm, patron. Abby Fitzwilliam, üç saat önce San Francisco'da bir mağazada kredi kartını kullandı.
Abby a utilisé sa carte de crédit dans une boutique il y a trois heures.
Abby Fitzwilliam, tutuklusun.
- Abby Fitzwilliam, je vous arrête.
Abby Fitzwilliam, isyankâr ruhlu tam bir parti kızı.
Abby Fitzwilliam est une noceuse rebelle.
Pauline Fitzwilliam hakkında bir kaç soru sormak istiyordum.
J'ai quelques questions concernant Pauline Fitzwilliam.
Fitzwilliam malikânesinde biri öldürüldü.
Un homme a été tué chez les Fitzwilliam.
Yani Fitzwilliam malikânesinde olan olaylarla bir alâkan olmadığını mı söylüyorsun?
C'est vrai. Donc vous démentez être impliqué dans les incidents des Fitzwilliam?
Pauline Fitzwilliam beni aradı.
Pauline Fitzwilliam m'a appelée.
Dediğine göre, bir CBI danışmanı malikânesinden bir halı çalarken yakalanmış.
Fitzwilliam, m'a dit qu'un consultant du CBI a été pris en train de lui voler un tapis.
Tubss bize senin Fitzwilliam malikânesindeki adamı olduğunu söyledi.
Tubbs dit que vous êtes son complice chez les Fitzwilliam.
Abby Fitzwilliam öldü.
Abby Fitzwilliam est morte.
Albay Fitzwilliam.
Colonel Fitzwilliam.
Aileni, arkadaşlarını ve Fitzwilliam'ı.
La famille, les copains, Fitzwilliam...
Federal yargıç olan Fitzwilliam.
Un juge fédéral...