Flaco Çeviri Fransızca
75 parallel translation
Flaco.
Flaco.
Flaco, Batopilas'ta kalmış mıydın? Evet.
Flaco, as-tu déjà été à Batopillas?
Mi pana, Flaco, tam yanımda oturuyordu.
Mi pana Flaco, assis à côté de moi.
Evet, Flaco!
Oui! Flaco!
Her şey iyi Flaco, sen nasılsın?
Tout va bien, Flaco, et toi?
Buraya bir daha gelmek istemiyorum Flaco.
J'ai plus envie de venir, Flaco.
Hayır Flaco.
Non, Flaco.
Son gelişmeleri sizlere aktarabilmek için bu davayı çok yakından takip edeceğiz.
Nous vous informerons bien sûr de son développement. Flaco!
Flaco, Flaco... Hollywood ayağımıza geldi!
On a Hollywood à domicile!
Ona malı ver.
Flaco, va lui chercher son matos.
Flaco, arakçı beyaz burada!
Flaco, le guero est là!
Senin derdin ne, Flaco?
Alors, Flaco?
Parmaklarını başının arkasında dola, Flaco!
Doigts croisés derrière la nuque, Flaco!
- Biraz çetin ol parlak çocuk.
- Dur le taco, Flaco.
Ne haber, kanka?
Salut, flaco.
Flaco dostum, flaco nasıldı, ha?
Pourquoi vous m'appelez flaco?
Hepiniz, buna flaco mu diyorsunuz?
Ça, c'est flaco?
- Bu sandviç ince.
Estas flaco. ( Tu es tout maigre )
Aptalca bir şeyler olmadan önce ona ulaşmam lazım. - Flaco mu?
Et je préfère te prévenir avant que quelque chose de stupide n'arrive.
- Evet, o herif 100 bin dolarımı çaldı.
- Flaco? - Oui, ce con m'a pris 100 briques, mon gars. Tu dois lui parler, Joe, c'est sérieux.
Dinle Rene. Flaco olduğuna emin misin?
Écoute, Rene, t'es sûr que c'est Flaco?
Eminim. Paramı çalan Flaco'ydu.
Je suis affirmatif, c'est Flaco.
- Keşke, Rene ama Flaco laf dinlemek istemiyor.
- J'aurais aimé mais Flaco... il ne veut pas écouter la voix de la raison.
Flaco denen herife inanabiliyor musun? Neyi var bunun?
Vous croyez ce putain de Flaco, c'est quoi son problème?
İşim için o paraya ihtiyacım var. Ayrıca, o serseri Flaco'nun benden çalmasına izin vermeyeceğim.
J'en ai besoin pour mon affaire, et en plus, je peux pas laisser un voyou comme Flaco me voler.
Vladeck evlerindeki Flaco'dan bahsediyoruz, değil mi?
On parle du Flaco des maisons Vladeck?
Tebrikler, Flaco.
Féliciations.
Kuzenim Flaco yakınlarda oturuyor.
Mon cousin vit tout près. Prends sa voiture.
El Flaco kayıpmış.
El Flaco a disparu.
Eğer El Flaco tanıklık etmezse tutukladığın o pislikler, bir çocuğu yüzünden vuranlar, sokağa geri dönecek.
Si El Flaco témoigne pas, les connards que vous avez arrêtés, qui ont flingué un gosse, seront libres
Sözlerin için teşekkürler Dedektif, ama gerçekten El Flaco'nun yerini bilmiyorum.
Merci pour tout ça, inspecteur, mais je sais pas où est el Flaco.
Senin adamını arıyoruz. El Flaco.
- On cherche ton gars, el Flaco.
Neyse dostum, El Flaco gelecek sefer seni ziyaret ettiğinde ona cehenneme gitmesini söylediğimizi söylersin.
Et, mec, quand el Flaco revient te voir, dis-lui que... qu'on lui souhaite d'aller se faire voir.
Benden bir şey ister misin, Flaco?
Tu as besoin de quelque chose, Flaco?
Zenci, zayıf... sıska biriydi.
Noir, muy flaco... Maigre.
Flaco, bak dostum... 10.000 dolara anlaşmıştık moruk.
Flaco, écoute, mec... L'accord était de 10 000, mon pote.
O zaman Flaco'ya parayı öde de bu iş bitsin.
Alors paye Flaco et t'en auras fini.
Pulaski ve Augusta'nın köşesine çağrı aldık. Ve onun arkasında da senin lavuk Flaco vardı.
On a été appelé pour une fusillade entre Pulaski et Augusta et ton pote Flaco était derrière ça.
Flaco'yla arana biraz mesafe koyman gerekiyor.
Tu vas mettre de la distance entre toi et Flaco.
Flaco konuşmayı kısa tuttu.
Flaco m'a envoyé prendre shorty. Sinon..
Bunlar Flaco ve Cuete, diğer adam da kim?
C'est "Flaco" et "Cuete", mais c'est qui l'autre gars?
Chicago Adli Tıp merkezi, bulunan bedenin Insane Kings çetesinin lideri olduğu söylenen ve "Flaco" lakaplı Manuel Rodrigues'e ait olduğunu tespit etti. Chicago Emniyet Müdürlüğü yetkililerine göre Flaco Doğu Yakası'ndaki bir dizi çözümlenememiş cinayet için aranıyordu.
"Le médecin légiste de Chicago l'a identifié comme étant celui de Manuel'Flaco'Rodriguez, prétendu leader du gang Insane Kings recherché pour une série de meurtres non-résolus, a affirmé le porte-parole de la police".
Sonunda Flaco bulundu desene.
Salut Flaco.
- Flaco Ölmüş.
- Flaco est mort.
Ben binadaki katları kontrol ederken Flaco oradaydı.
Quand j'étais dans le bâtiment, je vérifiais les étages. Et il était là, Flaco.
- Flaco- -
- Il était...
Tanrım!
C'est Flaco.
Flaco geldi.
Va-t'en.
Kuzenin Flaco benden çaldı.
Ton cousin Flaco m'a volé.
- Artık bir iş adamıyım. - Bana yalan mı söylüyorsun, Flaco?
Tu me mens?
Neye bakıyorsun, Flaco?
Qu'est-ce que tu regardes, Flaco?