Fonzie Çeviri Fransızca
145 parallel translation
Üç küçük Fonzie gibi olacağız. Peki Fonzie nasıldır?
On est trois petits Fonzie, comme dans les Jours heureux.
" Fonzie iki puan verir.
" Fonzie te félicite.
Fonzie gibi olmak istiyorsun, değil mi?
Tu veux être comme Fonzy, c'est ça?
Fonzie ve Vinnie Barbarino gibi adamlara taparak büyüdüm, çünkü onlar bir sürü piliç buluyorlardı.
J'ai grandi en idéalisant des types... comme Fonzie et Vinnie Barbarino... parce qu'ils avaient plein de minettes.
Fonzie ve Vinnie Barbarino'ya ne olduğunu biliyor musun?
Tu sais ce qui leur est arrivé à Fonzie et Vinnie Barbarino?
Fonzie'nin bir yönetmen olmak istediğini ve Barbarino'nun da mekanik boğayla film yapmak istediğini okumuştum.
J'ai lu que Fonzie veut être réalisateur... et Barbarino veut jouer dans le taureau mécanique.
Ayrıca, Fonzie'ye bayılırım.
J'ajoute que j'adore Fonzie.
Fonzie'ye bayılırım mı dedi?
Il vient de dire qu'il adore Fonzie?
Biliyor musun, Fonzie üçüzlerle çıkmıştı.
Fonzie lui-même fréquentait des triplées.
Şu sürekli bahsettiğiniz Fonzie şahsı başka bir doktor mu?
Ce Fonzie que vous évoquez... c'est un autre médecin?
Fonzie, Arthur Fonzerelli'nin takma adı. The Fonz.
Fonzie, c'est le surnom d'Arthur Fonzerelli... dit Le Fonz.
Fonzie'yi kişileştirmeye çalışmıyor gibi.
Franchement, il n'a pas l'air d'imiter Fonzie.
Bana başka bir doktor bul. Deli olmayan ve Fonzie'lemeyen birini!
Trouve-m'en un autre... qui ne se prenne pas pour Fonzie!
Fonzie'ye ilgi duymuyor ya da herhangi Mutlu Günler çetesine.
Il n'a pas de sentiment particulier pour Fonzie... ni personne de la bande des Happy Days.
Fonz'ın yarı doğum gününde doğma şerefine erişecekler.
Ils naissent le jour du demi-anniversaire de Fonzie.
Ben Fonzie değilim.
je ne suis pas Fonzie.
Evet ama Fonzie zaten soğuktu.
Fonzie, c'est un gars qui avait déjà du sang-froid.
Hayır, hayır. Güzel bir bölüm. Fonzie bongo çalıyor.
Dans celui-là, Fonzie joue des bongos.
Sen Haklısın, Jackie, Fonz, Bruce Lee'yi dövebilir.
Tu as raison, Jackie. Fonzie pourrait battre Bruce Lee.
Ve sen dizinin komik çocuğu olacaksın.
Vous serez le Fonzie
Ben komik miyim?
Je joue... Fonzie?
Ve eğer yeni yıldız ben olacaksam, bu durumda bana ABC istediğim şeyleri vermek zorunda kalacak.
Je suis le nouveau Fonzie ABC sera obligée de me donner ce que je veux!
Bu Fonz'un girdiği sahne....
Fonzie va dire :
Fonzie? Sana hep sormak istediğim bir şey var.
Y a une question que j'ai toujours voulue te poser.
Hayır Michael, seni Fonz gibi giydirmedim tabii.
Non, Michael, je ne t'ai pas déguisé en Fonzie.
Fonz'u sevdiğimi söylememe rağmen, bilirsin o bir çeşit...
Mais j'aime bien Fonzie... Fez?
Fez? ! Fonz mu değil mi?
Fonzie ou pas Fonzie?
Motorlu bir çete kasabamızı ele geçirdi! Yardım et Fonzie, tek ümidimizsin!
Une bande de durs a débarqué chez Arnold's. Aide-nous, Fonzie.
Şimdi... Fonzi buraya, kasabaya taşındığında ben nerdeydim? Hey!
J'ignorais que Fonzie s'était installé à Point Place.
Fonzie'nin ceketi!
La veste de Fonzie!
- Fonzie de kim?
- Qui est Fonzie?
- Fonzie de kim mi?
- "Qui est Fonzie"?
Happy Days'in bir bölümünde Fonzie kazanmıştı.
C'était Fonzie dans un épisode de Happy Days.
Kendini "The Fonz" falan sanmıyor musun?
Tu ne te prends pas pour le Fonzie du lycée?
Aslında İsa, diğer ünlü asilere çok benzerdi.
Jésus ressemblait beaucoup à un autre célèbre rebelle : Fonzie.
Fakat Fonzie'nin "Ayy!" demesi yerine İsa, "A-min" der.
Jésus dit : "Hey-men!"
Fonzie gibi.
Comme ce Fonzie!
Doğru yerinden vurmalısınız, aynı Fonzie gibi.
Il faut taper au bon endroit, comme Fonzie.
Varya, Bugs Bunny, Sevimli Kahramanlar'da Atlı Polis olsaydı kesin "heee, he mi?" derdi.
Hey, vous savez, si Fonzie avait joué un Garde Monté dans Happy Days... s'aurait donné, "Aay, hein?"
Biliyor musun, bir TV dizisinde... yapılası bir numara görmüştüm.
Tu sais, j'ai une fois vu le Fonzie faire un truc à la télé... qui ferait vraiment l'affaire...
Fonz'un deri ceketi gibi eşyaların arasında duruyor. Ne dersin?
Avec plein d'autres trucs étranges comme la veste de Fonzie.
Çok komik, Fonzie.
Très drôle, Fonzie.
Haydi, Yolanda, Fonzie nasıldır?
Comment il est, Fonzie?
— Hey, bir dakika. — Ne var?
Souvenez-vous, quand Fonzie a sauté des bus, à moto...
Haydi, Fonzie!
Tu peux le faire!
— Yapabilirsin Fonzie!
On croit en toi!
The Fonz!
Fonzie!
Ve Fonz'u gördüm.
J'ai vu Fonzie!
Jackie, sen beni Fonz gibi mi giydirdin?
Tu m'as déguisé en Fonzie?
Orada ne yapıyorsun, Fonzie?
Qu'est-ce que tu fais, Fonzie?
Fonzie gibi.
Mais quand Fonzie dit : "Hey!"