Fyi Çeviri Fransızca
39 parallel translation
Ve, FYI, Lincoln'ün sıtması vardı.
Lincoln avait un faible pour l'exotisme.
Subtitles by FYI-Media
Subtitle by FYI-Media
6 saatte 30 temizleme bezi?
- FYI. 30 battonets en 6 heures.
Burada kalmak dışında bir seçeneğim olmadığını da biliyorsunuzdur.
Ok, FYI, nous n'allons pas vous laisser déposer d'autres hommes sur la surface de la planète.
Uhh, FYI, onun adı Attila... Aradaki fark tıpkı benim Porsche Carrera'm ile... Bir Buick Skylark arasındaki fark gibi.
Traiter Attila de bâtard, ça revient à dire que ma Porsche Carrera est une Buick Skylark.
Zaten bilginiz olsun, bir gün Hannah Montana'nın kocası olacağım.
En fait, FYI, un jour Je vais être M. Hannah Montana.
Bilginize Sunulur. Eskiden dedikleri gibi.
FYI, comme on disait autrefois, je suis Ida Scott, Officier Scientifique.
Ben Ida Scott, Bilim Subayı.
( Ndt : FYI = For Your Information / Pour Votre Information )
FYI, bir de hayvanat bahçesi olacak.
En passant, il y aura des animaux domestiques.
Aklında olsun, bir de çıplak modellik.
Et j'ai posé nu, FYI.
Abby? Doktor banyodan çıktı.
- Le docteur est sorti de sa douche, FYI.
Ve bilgin olsun... Yeni arkadaşından pek hoşlanmadı.
Et FYI... il n'est pas enchanté de ta nouvelle amie non plus.
FYI'e göre alkolizm ulus ortalamasına oranla polislerde iki kat daha yüksek.
PVI, le taux d'alcoolisme parmi policiers est le double de la moyenne nationale.
Ve FYI'de, kırmızı şarapta, resveratrol diye bir kimyasal vardır ki bu da önemli derecede insan ömrünü uzatıyor.
Et en passant, le vin rouge contient du resvératrol, une molécule qui prolongerait l'espérance de vie, selon les études.
Fotoğraf çadırı çok yalancıdır, bilginize.
Le photomaton est un menteur- - FYI ( "pour votre information" )
Küçük FYI, kuzenin dosyalama işine yardım edecek birini arıyor.
Pour info, ton cousin cherche quelqu'un - pour son classement.
Bilgi vermek için aradım. Dostunuz uyandı.
juste un petit appel FYI ( four your information ) Votre garçon est réveillé.
Molly, bilgin olsun, parmak arası terlik giymeme kuralımız var,
Molly, FYI, on a une politique anti-tongs,
- Söylemeliyim ki ilaç almayı reddediyor.. - İbuprofen haricinde.
FYI, il a refusé tous les anti-douleur sauf l'ibuprofène
Bak şu küçük parti dekorasyonuna.
JEN : Oh, regarde tes petites décorations de soirée. FYI :
Haberiniz olsun yani.
Juste FYI.
Bu arada, Hicks kızını beceriyor.
Oh, et, hum... FYI... Hicks se tape ta fille.
Murphy Brown'nın bilginize ekibi vardı köşesinde...
Murphy Brown avait toute l'équipe de FYI ( émission télé ) à son coté...
Bilgin olsun diye söylüyorum :
Juste FYI,
FYI, Stan, seromoni harikaydı.
Pour info, Stan, la cérémonie était magnifique.
Şampuanın bitmiş.
Fyi, tu n'as plus de shampooing.
Haberin olsun, siz bize ders veremezsiniz.
FYI... vous n'avez pas à nous apprendre des leçons.
Hey, uh, FYI, yunus balığı konusunda onlar da çok hassastır.
Hé, euh, Pour ton information, le sujet des dauphins est un sujet sensible.
FYI, kaçacak yer yok.
Ce qui veut qu'il n'y a nulle part où aller.
FYI : Eski hükümlü mü?
Pour votre information :
Ve bilgin olsun heyecanlandıranın kim olduğunu biliyorsun.
Et FYI, tu-sais-qui s'agite.
FYI, Schwarzenegger beni mezuniyette birinci yapmadı Baro sınavını geçmeme yardım etmedi Ve beni tıldız bi bölge savcısı yapmadı
Pour ton info, Schwarzenegger ne m'a pas dit adieu, il ne m'a pas aidée à passer le barreau, et il n'a pas fait de moi un procureur exemplaire.
Dominik FYI. Makalem bitti.
Pour info, Dominic, l'article est terminé.
Ayrıca bilginiz olsun çok sevgili Mckinley Lisesi dansı iptal edildi çünkü... Hadi şeriat yüzünden diyelim.
FYI, la bien aimée danse de retour au lycée McKinley est annulée, à cause... disons la Charia.
FYI, hâlâ Thomas davası üzerinde çalışıyoruz.
On travaille toujours sur l'affaire Thomas.
Bilginiz olsun, insanlar buraya tavuk kanadımız için geliyor.
FYI, les gens viennent ici pour nos ailes de poulet.
FYI ( For Your Information ) Bilgin olsun diye söylüyorum.
Pour ta gouverne.
- Yine başlıyoruz.
Fyi, je ne parlerais pas à ta mère pour le reste de sa visite.