English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ G ] / Gareth

Gareth Çeviri Fransızca

390 parallel translation
Bir daha gitmek yok.
Assez, Gareth!
Gareth!
Gareth!
Şimdi, kendi kelimelerinle söyle bakalım Atlas, Geçen ay, muayyen gecelerde, gerçi kabul ediyorum, tüm saflığınla teslim olup, çılgınca çıplak ve müstehcen bir şekilde Büyük Grumbledook olarak bildiğin sahibinle şeytanca alemler yaptınız mı?
Dites-moi, Satin, dans vos propres mots, certains soirs de la saison de Gareth, ne vous êtes-vous pas abandonné, disons, en toute innocence, à des orgies sataniques..... nues et obscènes... avec votre maître,
Gareth Wooten, lütfen.
M. Wooten, je vous prie.
Tarihleri kontrol edebilirsin, Gareth.
Vérifiez les dates.
Bak, Gareth, benim için iflah olmaz yalancı dediklerini biliyorum... ve mahkemede söylediklerimin tek kelimesine kimse inanmadı... ama Charlie Burke hayal ürünü değildi... bu kişi gerçekten vardı.
Je passe pour un menteur invétéré, personne ne m'a cru mais Charlie Burke existe! Je ne l'ai pas inventé.
Sonra sen geldin, Gareth.
Puis ce fut votre arrivée, Gareth.
Seni görür görmez iyi bir insan olduğunu anlamıştı, Gareth.
Il le vit tout de suite en vous.
Faul yaptılar, Gareth.
Ils ont triché, Gareth.
Karşımızda kahrolası hükümet var, Gareth! Koca hükümet! Ne diyecekler?
C'est une affaire d'Etat!
Hapisten çıktıktan sonra... Giuseppe Conlon'un itibarının iade edilmesi için... Gareth Peirce ve Sarah Conlon'la birlikte kampanya yürütüyor.
Il fait campagne depuis sa libération, pour réhabiliter le nom de son père.
Gareth'i dans ederken gördüğüm ilk anı hatırlıyorum. Birileri ölecek diye korkmuştum.
La première fois que j'ai vu Gareth danser, j'ai eu peur que ça finisse mal.
- Çok iyi bir teori Gareth.
- C'est une très bonne théorie.
- Gareth nerede?
- Où est Gareth?
Gareth, ne kadar şanslı olduğunu bilmiyorsun.
Gareth, tu ne connais pas ta chance.
Ama öncelikle Matthew'dan yani Gareth'ın en yakın arkadaşından birkaç kelime söylemesini istedik.
Nous avons demandé à Matthew, le meilleur ami de Gareth, de dire quelques mots.
Gareth cenazeleri düğünlere tercih ederdi.
Gareth préférait les enterrements aux mariages.
Bu konuşmayı hazırlamak için birkaç kişiyi aradım. Amacım Gareth'ın tanıştığı insanlar tarafından nasıl hatırlanacağını anlamaktı.
Pour préparer ce discours, j'ai appelé des gens pour avoir un portrait de Gareth vu par ceux qui l'ont connu.
Eğer Gareth ve Matthew gibi olamayacaksak, o zaman akışına bırakmalıyız.
Si on n'est pas comme Gareth et Matthew, on devrait laisser tomber.
Keşke Gareth da burada olsaydı.
J'aimerais que Gareth soit là.
- Gareth.
- Gary.
Walker Thomas Gareth Mountbatten.
Walker Thomas Garrett Mountbatten.
Adı Gareth Parkashoff'tu.
Il s'appelait Gareth Parkashoff.
Garet Parkashoff. Rabat'taki FTL'nin lideri.
Gareth Parkashoff, responsable du FTL à Rabat.
Ee... Daly.raksın, Gareth.
T'es vraiment un con.
Gareth Keenan olay yerinde!
Gareth Keenan est dans les parages.
Gareth Keenan, Bölge Müdür Yardımcısı.
Gareth Keenan, directeur adjoint.
Artık Gareth'in eşyalarını jölenin içine koymaya son verme zamanı.
Alors, arrête de mettre son agrafeuse dans de la gelée.
Gareth, bu önemsiz bir konu.
Faut savoir être "diplomate".
- Gareth. Aslında'Garet'yazıyor.
Oui, c'est marqué Gareth, mais...
Gareth, orada duruyordu, tamam mı?
Elle était posée là.
Sana bakmak zorunda olmak istemiyorum, Gareth.
Je veux pas avoir à te regarder, Gareth.
Seni göremezsem duyamam, Gareth.
Si je te vois pas, je t'entends pas, Gareth.
Merhaba. Benim, Gareth.
Salut, c'est moi, Gareth.
- Dur şimdi Gareth.
- Arrête.
Gareth, şuna biraz ara verir misin? - Hmm?
Gareth, tu pourrais faire moins de bruit?
Gareth... Haydi.
Gareth, arrête.
Halıya dökme, Gareth.
N'en mets pas sur le tapis.
Gareth - lager, bazen şarap.
Gareth, Lager, parfois du cidre.
Gareth.
Gareth!
Pekala. Gareth Keenan'ın sunduğu Wernham Hogg Sağlık Ve Güvenlik eğitimine hoş geldin
Bienvenue au " Séminaire sur la Sécurité
Gareth, ufak bir soru. Bu faturaları dosyalamam gerekiyor ve bilmediğim...
Gareth, j'ai ces factures à classer et...
O lezbiyen değil, Gareth.
Elle est pas lesbienne, Gareth.
Gareth? Ya sen?
Pas toi, Gareth?
Belli ki, Finchy ince zevkli birisi, ve Gareth kültür manyağı,
De toute évidence, Finchy est raffiné. Et Gareth est très branché culture.
Gareth'ın bizimle gelmesinde sakınca yok değil mi?
- Gareth peut rentrer avec nous?
Gareth'la yatmanı tercih ederdim.
J'aurais préféré que tu couches avec Gareth.
Sen Gareth gibi olamazsın.
Y a pire que Gareth.
Benim sağ kolum.
Gareth est juste en dessous de moi.
Kızlar 16'sına geldiğinde...
- Gareth!
- Gareth.
- Tu connais l'adage.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]