Gazla Çeviri Fransızca
729 parallel translation
Gazla.
En route.
- Çabuk ol! Gazla!
- Dépêchez-vous!
Evi gazla doldur.
Remplis-en la maison.
Zehre göre olanlar zehrin t ürüne göre ayrılır çürütücü, tahriş edici, gazla, alkoloidlerle, uyuşturucuyla,... proteinlerle, falan filan.
Les subdivisions par type de poison : corrosifs, irritants, gazeux narcotiques, alcaloïdes, protéines...
Hepsini gazla boğdu ve bir kaza gibi görünmesini sağladı.
Il les a tués au gaz tous les trois en maquillant ça en accident.
Lanet olasıca gazla başka kaza olmasını istemediğim için pencereyi açtım.
Je l'ai ouverte pour éviter un autre accident.
Bu ; 30 kalibrelik, gazla otomatik yükleme yapan yarı-otomatik tüfek.
C'est un calibre.30, chargeur à gaz, semi-automatique.
Araba bin ve gazla.
Roule vite.
Oda gazla dolmuştu, Ben de onu açık havaya çıkardım.
Elle gisait là. Ça sentait le gaz. Je l'ai amenée à l'air.
Becky, gazla!
Becky, dépêche-toi!
Gazla saldırıların fotoğraflarını görmüş ama bence bir anlam taşımıyor.
Il a vu des photos de gens gazés. Moi, ça me laisse froid.
- Nereye olursa. Gazla!
- Roule le plus vite possible!
- Hadi! Gazla!
Allez, fonce!
Ben şansımı gazla deneyeceğim. Yeterince iyi uyuyamıyorum zaten.
Je vais me tirer en voiture mais je n'ai pas bien dormi.
Tamamdır Courtney, gazla.
Allez, décampe.
Hep, kayma yönünün aksine gazla!
* Accelerer en braquant dans le sens inverse.
Will, bu mahzenin komple gazla dolması sence ne kadar sürer?
Will, combien de temps le gaz va mettre pour remplacer l'air de cette cellule?
Sıcak hava borularının çoğu sızdırıyordu sıcak hava, işlenmemiş gazla karışıyordu.
Des tuyaux fuyaient. L'air chaud se mêlait au gaz.
- Gazla.
- Foncez.
Diğer galaksiye gazla!
Direction : prochaine galaxie!
Çünkü içerisi ölümcül bir gazla dolu.
" parce qu'elle est remplie d'un gaz mortel,
Ve madenler o gazla dolu.
Et les mines sont remplies de ce gaz.
İğnelerden ve matkaplardan da nefret ediyorum. Gazla bayıltmıyorsunuz, değil mi?
Je déteste les piqûres, la roulette et l'anesthésie au gaz.
Bir politikacıdan daha fazla gazla dolu!
Ça va gazer comme un politicard!
Biraz gazla!
De l'essence!
Gazla.
De l'essence.
Herneyse, bugün şanslı günündesin. Gazla!
Allez, ça va pour cette fois.
Gazla.
Circulez.
Nasıl yaşamış bu gazla?
Comment pouvait-il vivre en étant fichu comme ça?
Eğer ona mermiyle zarar verilirse, ya da bir çeşit gazla... hiç şüphesiz, o henüz çok küçük ve vücudu çabuk zarar görebilir... özellikle ateşli silahlar ve patlayıcılardan.
Si on pouvait le tuer d'une balle ou avec un gaz quelconque. Il est manifestement petit donc tout explosif l'endommagerait...
O gazla kokutuyorsun burayı!
Déjà debout?
Yaşlı bir adam kendini gazla öldürmüş.
Un vieil homme qui a ouvert Ie gaz.
Gazla intihar eden o yaşlı adamın cesedinin yanında duruyordu.
Un dossier trouvé chez Ie suicidé de I ´ autre soir.
Egzoz borusu kamyonun içine döndürülmüştü... böylece içerideki herkes gazla boğuluyordu.
Le tuyau d ´ échappement aboutissait á l ´ intérieur, et les occupants mouraient asphyxiés.
Gazla intihar etti.
Suicide.
Gazla orospu çocuğu!
Pied au plancher, putain.
Gazla.
En avant.
- Tam gazla.
- Plus que jamais.
Bu havada yüzen beşik yeni bir gazla yükseliyordu : hidrojen.
Ce dirigeable est mû par un nouveau gaz : L'hydrogène.
Biz tam gazla gidiyoruz onlarsa rölantiye düştüler.
On est à fond, mais eux, ils sont prêts à caler.
Gazla! Nereye gideceğini sonra söylerim.
Tout droit, après je vous dirai.
Gazla, Charlie!
Tiens ça. Vas-y, Charlie.
- Gazla, moruk!
- Va te faire voir!
Zaten içindeki gazla Kuzey Denver'a varır.
II a plus de gaz qu'une montgolfière.
Gazla!
- --
Gazla!
Démarre!
Gazla!
Grouille!
Gazla.
Démarre.
Gazla!
Accélère!
Gazla çay kaynatıyorlar. Gazın parasını kim veriyor?
Ils font leur thé sur le gaz.
Gazla!
Foncez.