Geek Çeviri Fransızca
628 parallel translation
- Albay Geek için endişelenme.
T'en fais pas pour le colonel Crétin.
Küçük Çılgın iş başında.
Lime Geek est en mission.
Sanırım o onların ROV'u, tıpkı bizim Büyük Çılgın gibi.
Ce serait leur version d'un engin télécommandé. Comme Big Geek.
- DZV'lerin olduğu yere bombayı göndermek için Büyük Çılgın'ı kullanacaklar.
- Ils utilisent Big Geek - pour lancer la bombe sur les INT. - Quoi?
Büyük Çılgın'ı, çukurun dibine inip video çekmesi için programlamıştım.
J'ai programmé Big Geek pour descendre au fond de l'abysse et filmer.
- Büyük Çılgın'ı görüyor musun?
- Tu vois Big Geek? - Ouais.
- Hâlâ Büyük Çılgın'a yetişmemiz gerek.
- On doit encore rattraper Big Geek.
Küçük Çılgın'ın çipini yeniden yaptım. Büyük Çılgın'la aynı!
J'ai refait la puce de Little Geek comme celle de Big Geek!
- Küçük Çılgın dayanamadı.
- Little Geek a plié bagage. - Bon sang.
Gilligan "geek" ti.
Gilligan était une mauviette, babouin!
Sen "geek" sin, deve nefesli.
C ´ est toi la mauviette, haleine de chameau.
Kadınlarsa hiçbir şey... Bize yalnızca bir salak bir kilolu ve orta yaşlı adam, ve bilimle ilgilenen inek bir tip veriliyor. - Yani- -
Les femmes n'ont rien, un gars d'âge mûr, obèse, du genre geek.
Sen hiç homoya benzemiyorsun
Alors je me dis que soit tu n'es qu'un geek.
Ben de diyordum ki acaba beraber kahvaltı etsek?
Soit tu n'as pas d'amis et tu n'as pas l'air d'un geek, donc...
Birazdan yine Gonzo " yla birlikteyiz, Dünyaya düşen salakla.
Une petite pause et on revient avec Gonzo, le geek tombé du ciel,
Bize bir sürü hurda toplatıp duruyor, ama karşılığında hiç para vermiyor.
Il nous fait courir pour voler ces trucs de geek, mais jamais d'argent!
Bir şeyler yemelisin. Birkaç saat sonra kendini öldüreceksin. Güçlü olman geek.
Il faut que tu manges, tu vas te tuer dans moins de deux heures, il faut que tu prennes des forces.
İnek gibi görünmeden nasıl heyecana kapılabilirim?
Je pouvais pas faire plus sans paraître geek.
- Gerçekten mi?
- Et ils m'ont donné cette superbe tenue de geek. - C'est vrai?
Bir dakikalığına video dergileri okumuyormuşum gibi davranır mısın?
Hé, Noah, pourrais-tu te rendre compte une minute que je ne lis pas le Vidéo Geek Magazine?
Maymuna benzese bile...
Même un geek ou un crapaud.
Geek!
Sale con!
Geek.
Connard.
Gördüğüm en ateşli inek
C'est la geek la plus séduisante que je n'ai jamais vue.
- İnek tarzı konuşmanı seviyorum.
- J'aime quand tu parles "geek".
Selam. Selam, istersen bana deli de, ama arka plan temizleme programı bomba gibidir.
Traite-moi de geek *, * tordu de l'informatique coincé mais le programme de soustraction de l'arrière plan, c'est de la bombe.
Deli!
- Geek.
Gibbs kaç kurbanı teşhis ettiğimizi soruyor.
Assez avec le language "geek". Gibbs veut savoir combien de victimes on a identifié.
Parti kıyafetin var mı McGeek?
Tu n'as pas autre chose, McGeek? [jeu de mot avec McGee et geek]
İneklerin aşkı.
Amour de geek.
Budala.
Hey, geek.
O zaman bunu adli-tıp harici yollardan çözelim ve bunun o araç olduğunu söyleyelim.
On va croire celui de nous deux qui n'est pas un geek légiste et dire que c'est le bon.
Ben bir'özel-inektim'.
J'étais un geek'special'.
Bir bilgisayar manyağının kahrını çekmek için. - Beni bırakabilir misin?
Pour me faire refouler par un informaticien geek.
Lojmanlar için yazılan programlar üstünde çalışan bir bilgisayar dahisi.
C'est un geek de la marine qui travaillait sur un programme pour les logements des bases.
- İnek biri olursa, kimse fark etmez.
Être un geek est une bonne couverture.
O kare bulmacalar yapan sıradan bir inek değildi!
Il n'était pas juste un geek fan de mots-croisés!
Bu siyah inek demek.
c'est un geek black.
Hatta bu, geyikliğini bir adım daha ileri götürüyor.
En fait, je dirais que c'est... passer un niveau dans le geek.
O bir ucubeydi.
C'était un geek.
Pislik, kıpırda ya da kaybedersin.
Geek, bouge-toi ou perd.
Bana "laboratuvar faresi",...
Tout ce temps vous m'avez appelé le "Geek du Labo",
Video çekimlerini yapan salağı hatırlıyor musunuz?
Souvenez-vous du cameraman un peu geek du film de fin d'année.
Bu genç En İnek ödülünü kazandı.
On pourrait... te décerner le prix du Plus Gros Geek avec ce filet.
Bir aptal gibi görünüyor
Il ressemble à un geek.
- Evet Hiç de aptal gibi görünmüyorsun
Tu ressembles pas trop à un geek.
Çiftlikte bir hafta boyunca "Görevimiz Moda" ile "Güzel ve Çirkin" izleyerek geçirdiğim esaretin ardından sonunda beni getirdiğin yer mısır festivali oldu.
Après une semaine de captivité dans la ferme, avec "Project Runway" et "Beauty And The Geek", pour seule compagnie, tu te décides enfin à me laisser sortir... - À la fête du maïs.
Sorun değil. Bilirsin işte çalışkan.
On est plus barjos que les geek.
Çılgın'ı kaçırdık!
On a perdu Geek!
Geçen hafta Eleanor'la yemek yedim.
J'ai soupé avec Eleanor, ce geek-en.
Siz inekler çok iyisiniz.
Vous êtes un vrai geek.