Gidecek misin Çeviri Fransızca
1,179 parallel translation
Key Biscayne'ye gidecek misin?
Vas-tu à Key Biscayne?
- Sen evine gidecek misin?
Vas-tu rentrer?
Ne? Öylece gidecek misin yani?
Comme ça?
Ondan sonra gidecek misin?
Ensuite, vous partirez?
- Gidecek misin yani?
- Donc tu y vas?
Bak Dougal, girmene izin verirsem sonrasında eve gidecek misin?
Ecoute, Dougal, si on rentre, tu rentres à la maison après?
- Bu akşam hastaneye gidecek misin?
- Tu vas à l'hosto, ce soir? - Non.
- Cuma günü cenaze törenine gidecek misin?
- Oui. - Tu vas aux funérailles?
Gophers maçına gidecek misin?
- Tu vas voir les Gophers, dimanche?
Bulduysa, onunla gidecek misin?
Si c'est vrai, partirez-vous avec lui?
Yarın Madam Rosa'ya gidecek misin?
Alors, tu vas chez Madame Rosa, demain?
- Sadece öylece sürüp gidecek misin?
Tu t'en vas comme ça? Et pourquoi pas?
Jake'e gidecek misin?
Tu fais qoi ce soir? Tu vas chez Jake?
- 100'ü kabul ediyor musun yoksa defolup gidecek misin?
- 100? C'est ça, ou je te roule dessus.
Törene gidecek misin?
Tu aimerais aller à l'Inauguration?
Gidecek misin?
Tu comptes y aller?
Yakında gidecek misin?
Vous pouvez partir bientôt?
- Partiye gidecek misin?
- Tu vas partir?
Yine de o gaddar yemeğe gidecek misin?
Dans ton état, tu veux aller a ce dîner sinistre?
O zaman gidecek misin?
- Alors, tu y vas? - A votre avis, je dois?
Bu gece Cam'in partiye gidecek misin?
Tu vas à la soirée de Cam, ce soir?
Gidecek misin?
Tu iras?
Gidecek misin?
Et toi?
Dün geceyi gördükten sonra ve gördüklerinden sonra sadece yürüyüp gidecek misin?
Après ce que tu as vu hier soir, après tout ce que tu as vu, tu arrives à t'en aller comme ça?
Big State'e gidecek misin?
Tu vas aller à Big State?
- Hayatımdan defolup gidecek misin?
- Tu disparais de ma vie? - Ajamais.
Ne yani benle yada bensiz öyle gidecek misin?
Quoi tu pars avec ou sans moi?
Gerçekten gidecek misin?
Tu es sérieux?
"Bir gece gidecek misin?" diye.
"C'est la nuit où tu es partie"?
"Bir gece gidecek misin?"
C'est la nuit où tu es partie?
Dansa gidecek misin?
Tu vas danser?
Gidecek misin?
Tu y vas?
Lütfen bunu bana yapma. Dün geceyi gördükten sonra ve gördüklerinden sonra... sadece yürüyüp gidecek misin?
Après tout ce que tu as vu, tu ne peux pas laisser tomber?
Gidecek misin? Evet.
C'est vrai?
- Sen de gidecek misin? - O nereye, ben oraya.
je vais aussi.
Bu akşam Bronze'a gidecek misin?
Alors, on va au Bronze ce soir?
Şimdi bu durumu böylece bırakıp gidecek misin?
- Tu vas laisser ça comme ça?
Peki yemeğe gidecek misin?
Donc, tu vas au dîner?
- Gidecek misin?
Ça vous dit?
- Hala o partiye gidecek misin?
- Tu veux toujours y aller?
Gidecek misin?
Je te dépose?
Pılını pırtını toparlayıp gidecek misin? Bu mudur? Umalım da öyle olsun.
- Alors tu vas partir comme ça?
Neyse, Bogie Lowenbrau'un cuma geceki partisine gidecek misin?
- Tu vas à la fête de Bogey Löwenbrau?
Gidecek misin peki?
Tu vas le prendre?
Hemen gidecek misin?
Partir immédiatement?
Yarın Peter'ı görmeye gidecek misin?
Vous allez voir Peter demain?
- Hemen gidecek misin?
Tu t'en vas déjà?
Nishi karısının hastanesine gidecek, onun yerine sen kalabilir misin?
Nishi va voir sa femme à l'hôpital. Tu peux rester un peu?
Baloya gidecek misin?
Tu vas à la boum du lycée?
Yani, onunla birlikte Yan'a gidecek kişi sen misin?
Alors c'est toi qui ira à Yan avec lui?
- Gidecek kadar iyi misin?
- Vous vous sentez bien?
misin 24
mısın 19
gideceğim 274
gidecek 41
gideceksin 40
gideceğiz 89
gidecek yerim yok 22
gidecek bir yerim yok 21
mısın 19
gideceğim 274
gidecek 41
gideceksin 40
gideceğiz 89
gidecek yerim yok 22
gidecek bir yerim yok 21