Giris Çeviri Fransızca
9,448 parallel translation
Sekizgen kubbe, Neo-Palladian döneminden kalma ana giriş en azından
Dôme octogonal, chambre principale néo-palladienne, dessinée il y a au moins
Görgü tanığı yok, zorla giriş izi yok.
Pas de témoins, pas de signes d'effraction.
Neden arkaya gidip başka bir giriş bakmıyorsun?
Fais le tour, trouve un autre moyen d'entrer.
Bu gösteriyor ki ; laptop, baskından sonra her gün bu portala giriş yapmış.
Apparemment, l'ordinateur était connecté à ce portail chaque jour depuis le raid.
Sunucularına bir gizli giriş sakladım.
J'ai caché une faille dans leur serveur.
Bunu nükleer enerji santralinde kurbanın üzerinde bulduk. Ama giriş kartından hiçbir şey çıkmadı. Çok tuhaf bir durum bu.
on a trouvé ça sur une victime à la centrale nucléaire mais le badge ne montre absolument rien, ce qui est super bizarre.
- Tek istediğim sadece giriş kartına bir şey yapılıp yapılmadığını kontrol etmen.
- Si tu pouvais juste... Voir si le badge a été falsifié.
Radyasyonu çekilmiş giriş kartını gördüğümden beri aklımdan çıkaramıyorum bir türlü.
Eh bien, depuis que j'ai vu un badge dépourvu de radiation, auquel je n'ai pas pu arrêter de penser,
spencer ın derin web e giriş yapmış olduğu...
Un appareil que Spence a pu utiliser pour accéder au Deep Web.
Giriş kontrolünü online oyun oynamasına izin vermemek için kullanabirdiniz.
Tu peux toujours utiliser le contrôle parental... juste pour la laisser jouer en ligne.
Vex oyunu da bize viper75 in hesabına giriş izni verecek.
Game Vex refuse de nous donner accès au compte de VIPER75.
Demek istediğim, bu linki takip eden.. .. her kim olursa olsun süper çerez kendini bilgisayarın işletim...... sistemine gömer. .. ki bunu kullanıcı göremez veya giriş yapamaz.
Comme toute personne qui suit ce lien, un supercookie va s'enfoncer dans une partie du système qu'il ne peut pas voir ou auquel il n'a pas accès.
Pekala, O derin web silah satış sitesine giriş yaptı.
Bien, il est connecté à son site de vente d'armes du Deep Web.
Paige ile birlikte bazı ofis veri giriş kurallarının üstünden geçmemiz lazım.
Il faut revoir le protocole de saisie des données de bureau avec Paige.
Bir kaç saat içinde gemiye giriş yapmazlar mı?
Euh, ils embarquent pas dans quelques heures?
Giriş yarasına benziyor.
Ca ressemble à une entrée de blessure.
İsyan verilen sürede sadece alt kümesini görür peki ya giriş yapan herhangi biri, yasal ya da değil bunu aynı anda yaparsa?
Mutiny n'en voit qu'un sous-ensemble. Imagine que n'importe qui, abonné ou pas, se connecte en même temps.
Burası veri giriş bölümü. O oranın ana sistemi.
Ici, c'est de la saisie de données.
- Bir giriş.
Un moyen d'entrer.
Başka bir giriş bulmak zorundayız!
On doit trouver un autre moyen.
Hava geçirmez kapı içeri giriş çıkış için tek yol.
La porte du sas est la seule entrée ou sortie.
Güvenlik sistemimiz hacklenmiş, giriş kartları, alarm kodları.
Notre système de sécurité a été piraté... les cartes d'accès, le code des alarmes.
Ama banka kasalarında da olduğu gibi eğer bu işe yeterince inanırsanız giriş için her zaman başka bir yol vardır.
Mais comme un coffre-fort, si vous êtes assez motivé, il y a toujours un autre moyen d'y entrer.
Gezegene giriş için atıl bir giriş noktası. Bana mı öyle geliyor yoksa bu sana da "Yaratık" filmini hatırlattı mı?
Des planètes, des accès humides... c'est juste moi ou ça te rappelle aussi Alien?
Evet, giriş noktası burası.
Oui, c'était le point d'accès.
Bu sadece giriş müziğiydi.
C'était l'Overture.
İşte giriş biletimiz.
Voilà, notre chance.
- Giriş yolu mu biliyorsun?
- Tu sais comment entrer?
- Giriş yolu biliyorum Gordon.
Je connais une entrée, Gordon.
Hayır, sadece benim. İçeriye giriş için sadece parmak izi okuma sistemi var.
Non, juste moi, et le coffre ne s'ouvre que grâce aux empreintes digitales.
- Daha düzgün bir giriş yapmak istedi.
Elle voulait faire une entrée spectaculaire.
- Giriş serbest, Kaplan 1.
Le feu est vert, Tigre 1.
Siteyi açıyorum, yatağı buluyorum sepete ekliyorum, misafir olarak giriş yapıyorum. Öyle bir seçenek yok.
Aller sur le site internet, trouver le matelas, l'ajouter au panier, s'enregistrer comme "invité"... ce n'est pas une option.
Çok fazla giriş çıkış var.
Et moi qui voulais passer inaperçue.
Şuradan giriş yapabilirsiniz.
Allez voir l'hôtesse.
Başbakan az önce hükümet binasına giriş yapmış.
le Premier ministre est arrivé au siège du Gouvernement.
Ayrıca Rus personelin Norveç askeri üslerine giriş izinlerinin iptal edilmesini istiyor.
Et il exige un ordre interdisant l'accès des personnels russes à nos zones militaires.
Giriş çıkış yapmanın yolu yok.
Impossible d'entrer ou de sortir.
Ama yine de onu bulana kadar anılar arasındaki giriş çıkışı sen yapmalısın.
Mais tu devras quand même naviguer à travers chaque souvenir que tu croises jusqu'à ce que tu la trouve.
Film Analizine Giriş, dersine hoşgeldiniz. Patlamış mısırınızı yanınızda getirebileceğiniz tek sınıf.
Bienvenue à l'Intro de l'Analyse du Film, la seule classe où vous pouvez prendre du popcorn.
Büyülü Sinematik hikaye anlatma keşfine.. ... giriş yapalım. Bunu en önemli olaylardan biri -
Lançons notre exploration dans la magie de la narration cinématographique avec ce que je considère être l'un...
Ve üzgünüm, içeri giriş saatleri yeniden başladı.
Et, désolée, il y a un couvre-feu.
Kampüste bir giriş yasağı olduğunu hatırlatmama gerek var mı? Ve bu ev zaten Dekan Munsch'ın kara listesinde?
Dois-je te rappeler qu'il y a un couvre-feu sur le campus et que cette maison est déjà dans la ligne de mir de la doyenne?
Ari'nin bizim giriş yolumuz olduğuna inanıyoruz.
Et nous pensons qu'Ari est notre moyen d'entrer.
son 72 saatte ABD'ye giriş yapan terör şüphelileri ve karaborsacılar için kapsamlı bir araştırma yaptım.
J'ai fait une recherche complète sur tous les terroristes suspects et les revendeurs au marché noir entrés aux États-Unis dans les dernières 72 heures.
ABD'ye giriş yaptığını gösteren bir kaydımız var. Ayrıca Bükreş'ten yazılmış ve "nadir kuş" un satışından bahseden... kriptolu mesajlar da mevcut.
Il y avait aussi plusieurs messages codés en provenance de Bucarest, qui parlaient de la vente d'un oiseau rare.
Bu tür düzeneklerin ucu giriş holüne çıkar ve orada da korumalar olur.
Cette configuration nous mène vraisemblalement vers un couloir central, et les couloirs centraux ont des gardes.
Baktık, Yussef Khalid binaya giriş yapmamış.
C'est fait. Yussef Khalid n'est pas entré dans ce bâtiment.
- Sayın Büyükelçi Yussef Khalid binaya giriş yapmamış.
- Madame l'ambassadrice? Yussef Khalid n'est pas entré dans cette immeuble.
İşin en önemli kısmı giriş yerini belirlemek.
Le point d'accès est la clé.
Brody Kendall biraz önce giriş yaptı.
L'avion!