Giriyoruz Çeviri Fransızca
1,640 parallel translation
Yayına giriyoruz. 5, 4, 3...
Tu es à l'antenne dans... cinq, quatre, trois...
Eve giriyoruz!
On entre!
- İçeri giriyoruz.
- Nous allons agir.
- DiNozzo, arka kapıyı tut. İçeri giriyoruz.
DiNozzo, couvre la porte arrière.
Haydi. Haydi. İçeri giriyoruz.
Allez, on y va.
- Ve giriyoruz üç... - Sağ ol.
Merci
İçeri giriyoruz.
En avant!
Bekle, sadece tavukların dışkısının nerede olduğuna mı bahse giriyoruz?
On doit juste miser sur l'endroit où les poulets vont déféquer?
Sohbet odalarına giriyoruz, genç kızmışız gibi davranıyoruz, ve bu sürüngenleri enseletiyoruz.
On se rend dans des chat-rooms, en se faisant passer pour des ados, et on fait arrêter ces monstres.
Servetini korumak için hiçbir şeyden sakınmayacak bir adamla savaşa giriyoruz.
Nous nous sommes engagés dans une bataille avec un homme qui ne reculera devant rien pour préserver sa fortune.
peki, 7 saniye içinde canlı yayına giriyoruz...!
Nous serons en live dans 7 secondes!
Boğazına bir tüple giriyoruz... ve yemek borusunun alt ucuna dikiş atıyoruz. böylece yemek borun midendeki asitten korunuyor.
On met un tube dans ta gorge et on suture le bas de ton oesophage pour le protéger des remontées acides de ton estomac.
Soruyu giriyoruz o da yapması gerektiği gibi cevabı veriyor.
On pose la question, et il répond comme il est censé le faire.
Sanki biz sizden farklı bir sınava giriyoruz.
- On passe pas le même concours?
Ne zaman size bir şey sorabilir miyim desen ya sonunda saçma sapan, sonuçsuz ve çok gerzekçe bir tartışmaya giriyoruz ya da o kadar salakça bir şey söylüyorsun ki akşam seni düşünüp yorgun kıçımızla gülmekten uyku tutmuyor.
Chaque fois tu commences comme ça, on va soit finir dans une discute ridicule et incroyablement débile ne menant à rien, ou tu vas dire un truc tellement con qu'on passera la nuit sans dormir, car on pensera sans arrêt à ce que t'as dit et qu'on se marrera malgré la fatigue, mais ça t'arrête pas.
Görevimiz de bu. İkimiz de oraya giriyoruz.
C'est la mission On doit tous les deux y aller.
Oraya birlikte giriyoruz.
On y va tous les deux.
Üç deyince giriyoruz. ( Şüpheli takibi )
On entre à 3.
Mağazaya giriyoruz.
On entre dans le magasin.
Giriyoruz.
On y va.
İçeri giriyoruz.
Ok, nous rentrons.
Ne için iddiaya giriyoruz?
- Je parie que non. - Alors, sur quoi on parie?
Biz giriyoruz... sen değil. Zack'in okul sonrası spor çalışmaları için.
{ \ pos ( 192,220 ) } Nous, pas toi, parions que Zack aimera le sport après les cours.
- Yemek odasına giriyoruz.
- Allons à la salle a manger.
Giriyoruz.
Entrons.
İçeri giriyoruz.
Nous entrons.
İçeri giriyoruz.
Rentrons.
Pekala, giriyoruz.
C'est bon, on entre.
- Şimdi zirai ilaç pazarına da giriyoruz.
Et maintenant, nous allons entrer sur le marché des pesticides aussi. Ah bon?
Giriyoruz. Bin arabama!
- Monte dans ma caisse!
- İçeriye giriyoruz, dostum.
- Faut qu'on entre.
Giriyoruz!
On y va!
Ve İspanyolca derslerine de beraber giriyoruz.
Alors qu'on est dans le même cours d'espagnol.
Öncelikle, New York eyalet barosunun internet sitesine giriyoruz.
D'abord, aller sur le site du barreau de NY.
Bu denizci için fazla zahmete giriyoruz.
C'est un peu exagéré de faire ça pour ce mec.
- Giriyoruz.
- On y va.
Ama yeni yıla giriyoruz.
Mais c'est Noël.
İlk katman troposferi arkamızda bıraktık ve şimdi de stratosfere giriyoruz.
On Laisse Derriere La Premiere Couche, La troposphère, et on entre Dans La stratosphère...
Annie? İçeri giriyoruz.
Annie, c'est moi.
İki hafta içinde baskıya giriyoruz.
Il sera imprimé dans moins de 1 5 jours.
- Hazır olun. - Canlı yayına giriyoruz.
On est en direct!
Giriyoruz!
On arrive!
- Cuma günü giriyoruz.
- On y va vendredi.
Doğrudan rekabetin kıçına giriyoruz, Scott.
Nous allons dépasser tous les autres concurrents, Scott.
Ölü bölgeye tahminimizden 7 gün önce giriyoruz.
On est en zone morte 7 jours plus tôt que prévu.
Neden Sedgwick Ormanı'na giriyoruz efendim?
Pourquoi traverser la forêt de Sedgwick?
Neden, seksten hemen sonra böyle hararetli tartışmalara giriyoruz? Belki de tatmin olmadığım için... ve de hayal kırıklığım giderilmediği için?
Pourquoi est-ce qu'on a toujours ces discussions passionnées après avoir fait l'amour? Peut-être parce Je reste sur ma faim et que je dois compenser mes frustrations quelque part?
Bu savaşa kendimiz için girmiyoruz çocuklarımız için, çocuklarımızın çocukları için giriyoruz.
Nous partons en guerre non pas pour nous-mêmes, mais pour nos enfants et les enfants de nos enfants.
Yabancı birinin evine giriyoruz. Onu bir kadınla yatarken yakalayacağımızı sanıyoruz, oysa bir avuç gerzek fantezi beyzbol oynuyor.
On se faufile dans la maison d'un étranger, car on pense surprendre Pete en compagnie d'une femme, mais c'était des gars jouant au base-ball imaginaire.
İddiaya giriyoruz.
Non et je n'en attends pas avant un moment.
Anlaşıldı, şu an içeri giriyoruz!
Bien reçu.