Godfather Çeviri Fransızca
182 parallel translation
Already, he's godfather \ ~ to half the infants in Sevilla.. | Presently, \ ~ we'll have to hire an armory!
Il est déjà... le parrain... de la moitié de Séville.
Godfather pizzasından kendi ağırlığın kadar yemenden de mi müthiş?
Et quand t'as mangé ton poids en pizzas?
Godfather 1 ve 2'yi çekmeye devam etti. Bu filmler 8 tane Oscar kazandı ve Francis Coppola'yı multimilyoner yaptı.
Il a donc réalisé Le Parrain I et II, qui ont remporté huit oscars et qui l'ont rendu multimillionnaire.
Yapmış olduğum tüm filmlerin çapından iki kat daha büyük olduğunu söyleyebilirim. Godfather 1 ve 2'nin toplamı da dahil...
Je dirais que la production de ce film a deux fois plus d'ampleur que celle de mes autres films, y compris Le Parrain I et II réunis.
ki bunu büyük ölçüde kendi paramla yapıyor olmam ve Godfather filmlerinin başarısının zirvesinde yapıyor olmam, ki varlıklıydım biliyorsunuz, Kurtz'unkine benzer bir ruhsal duruma katkıda bulunmuş oldu.
que c'était principalement mon propre argent qui finançait le film et que je le faisais dans la foulée du succès des films Le Parrain, et donc que j'étais riche, a contribué à me plonger dans le même état d'esprit que Kurtz.
"Godfather"
" Le Parrain'!
Godfather?
Le Parrain!
Gördüğüm en kötü Godfather'sın.
Ton imitation du Parrain est la pire que j'aie entendue.
Godfather.
Parrain.
- Godfather.
- Parrain.
Bu çılgınlık Francis Coppola'nın "The Godfather" filminde zirve yaptı. Oğlu canlandıran Al Pacino 2. Dünya Savaşı'ndan döndükten sonra babasının suç yolundan gitmek zorunda kalır.
Cette folie culmine dans Le Parrain de Francis Ford Coppola quand Al Pacino, de retour de la 2e Guerre Mondiale, découvre que lui, le fils, doit suivre la carrière criminelle de son père.
Godfather ( Baba ).
Le Parrain.
"Godfather", "Jedi", hepsinde bir şeyler ortaya çıktı. Bunların doğru olduğunu düşündük ama doğru değildi.
Le Parrain, Le Jedi montrent qu'une vérité peut-être un mensonge.
Godfather gibi, sesinin duyulmasını sağlar.
"Crazy mofos" :
Ha siktir? Godfather, DeliPiç...
Comme dans le parrain!
- Baba 3'ün DVD'sini kiralamalıyız.
Il faut louer Godfather III en D.V.D.
- Bu The Godfather'dan.
C'est dans Le Parrain.
The Godfather'dan mı?
Dans Le Parrain?
The Godfather'dan değil.
C'est pas dans Le Parrain.
O uydurdu. Dedim ya, bu laf The Godfather'dan.
Je te dis juste que ça vient du Parrain.
Maximum, Brimstone, Godfather D, Devastatin'D Büyük D, ki bunun iki anlamı var.
J'ai eu Adonf', Le Soufre, Parrain D, Déjanté D... Grosse D. Celui-là avait un double sens.
Neden 40'ının üstündeki herkes The Godfather'dan alıntı yapıyor?
Il se prend pour le parrain, ou quoi?
Meraklanma, yasadışı bir şey önermiyorum. The Godfather'dan alıntı yaparsam, "Pislik aramanın vakti geldi."
Je ne suggère rien d'illégal... mais comme dans Le Parrain, "Quand faut y aller..."
"The Godfather" hariç sanırım.
Mais surtout pas Le Parrain!
Bunların hiçbirini Kolomb veya "Baba" veya Şef Boyar-Dee vermedi bize.
Tout ça vient ni de Colomb, ni de The Godfather, ni des pâtes en boîte.
Godfather Part 3.
Le Parrain 3.
Godfather'da ki James Caan *.
James Caan dans "Le Parrain"
Lucas'ın bilinmeyen yüzlerle ilgili fikri, o sırada "GODFATHER" için seçmeler yapan arkadaşı Francis Ford Coppola'nın araya girmesiyle değişti. 20th Century Fox, un Lucas'ın aktör seçimiyle ilgili bir sorunu yoktu.
Mais j'ai eu ce sentiment nostalgique... ne sachant pas ce que j'allais ressentir.
Burası, The Godfather'deki gibi işler sende biliyorsun.
Ici, c'est comme dans Le Parrain.
Godfather! Size iyi şans diliyoruz... ve sağlık.
Parrain je vous souhaite une longue vie comblée de bonheur.
Sinirleri yatıştırmak için video oyunu gibisi yoktur.
Rien de mieux qu'un bon jeu vidéo * bien relaxant pour se calmer les nerfs. * [Jeu : The Godfather]
Godfather 2.
Le Parrain II.
- "The Godfather." gibi.
- Comme dans "Le Parrain".
- Godfather'dan merkeze, Godfather Bir.
- Godfather à la base, Godfather 1.
- Godfather Bir, günaydın.
- Godfather 1, bonjour.
Godfather.
Le Parrain.
Godfather 2.
Le Parrain 2.
Teğmen şey hakkında duyduğunuz?
Lieutenant, - vous avez entendu pour... - Tout ce que je sais c'est ce que Godfather sait et sa seule source, c'est la BBC.
Peki, "Baba" ne düşünüyor?
Qu'en dit Godfather?
Hoşumuza gitmeyebilir ama general bu taburun Amerika'nın hücum birliği olmasını istemiş ve "Baba" da generale biz ayak işleri yapmayız diyemez.
Ça nous déplaît peut-être, mais le général veut que nous soyons les troupes de choc de l'Amérique. Et Godfather peut pas dire au général "On fait pas les carreaux."
"Baba" nın, evsizlere benzediğini söylediğini duydum.
Godfather trouve que vous avez l'air d'un clodo.
"Baba" söyledi.
Ordre de Godfather.
İğrençsin, pisliksin ve "Baba" nın yazılı emirlerini çiğniyorsun.
Vous êtes hirsute, malpropre, et en violation des standards écrits de Godfather.
"Baba" bize iki hafta önce bölükte bıyık yarışması olacağını söylemişti.
Y a 2 semaines, Godfather dit que la division fait un concours de moustache.
"Baba" tim liderlerine haritaları göndermiş. Fırat'a kadar tüm harita operasyon bölgesi.
Godfather a fourni des cartes pour vos chefs d'équipe, toute la zone jusqu'à l'Euphrate.
Baba dedi ki, General Mattis ikaz emri vermiş.
Godfather dit que le Général Mattis a donné un avertissement.
Ama daha önemlisi "Baba" seyrediyor.
Mais plus important, Godfather regarde.
Öyle bile olsa "Baba" ya göre beyler, biz hâlâ oyunun içindeyiz, beyler tam ortasındayız.
Même si, le plus important pour Godfather, c'est qu'on est encore dans la partie, au cœur de la partie.
Dikkat, 12 yönünde. "Baba" geliyor.
Danger proche, à 12 h. C'est Godfather.
Godfather'ı görmedin mi?
T'as pas vu "Le Parrain"?
Godfather'daki Atın Kafası )
UNE vie AU cinéma :