Grayson Çeviri Fransızca
1,980 parallel translation
İşin doğrusu, sır tutabilme yeteneğimin Grayson ailesindeki kadar kıymetli karşılanmayacağı bir yerde sıfırdan başlamak benim için hiç akıllıca olmaz.
La vérité est qu'il ne serait pas malin de ma part de recommencer à zéro dans un endroit où mon aptitude à garder les secrets pourrait ne pas être estimée comme elle l'est chez les Grayson.
Yakın zamanda Daniel Grayson ile garip bir konuşma yaptım.
J'ai eu une conversation curieuse avec Daniel Grayson récemment.
Tek fark, döndüğün gün, şirketimi Grayson Global'a karşı kaybettim.
La seule différence étant que j'ai perdu toute ma société au profit de Grayson Global le jour ou tu l'as fait.
Bay Grayson'dan 100,000 dolar.
$ 100,000 de M. Grayson.
Bay Grayson'dan 1 milyon dolar.
$ 1 million de M. Grayson.
Bay Daniel Grayson'a satıldı.
Vendu à M. Grayson. Félicitations.
- Bay Grayson, tebrikler.
- M. Grayson, félicitations.
Eminim önemli bir şey değildir, ama bu akşam Marco'yu Daniel Grayson'la telefonda konuşurken duydum.
Je suis sûre que ce n'est rien, mais plus tôt dans la soirée, j'ai entendu Marco au téléphone avec Daniel Grayson.
Maalesef Grayson Global'ın küstah yeni C.E.O.'su... hazır olduğumdan çok daha zorlu bir rakip çıktı.
Malheureusement, Le nouveau PDG effronté de Grayson Global a démontré qu'il était un meilleur adversaire que ce à quoi je m'étais préparé.
Daniel Grayson'ı gözetlemen için seni kim tuttu?
Qui vous a engagé pour espionner Daniel Grayson?
Bay Grayson, adliye ile bir çeşit anlaşma yaptı.
Mr Grayson ici présent a passé une sorte d'accord avec le tribunal.
Bay Grayson seçimler için adaylığı koymaya karar verdi ben de size yardım etmesinin ve Montauk'daki polis yolsuzluğunu temizlemenin kamunun gözündeki imajını iyileştireceğini söyledim.
Mr Grayson a décidé de se présenter pour des fonctions officielles, et j'ai suggéré que le fait de vous aider et de nettoyer la corruption policière à Montauk serait bénéfique pour restaurer son profil public.
Önce sana basit bir gerçeği açıklamam gerek Grayson zehirlendi.
Premièrement, je dois vous exposer un simple fait. Grayson a été empoisonné.
Sonra Grayson'a panzehri vereceğim, o da iyileşecek.
Je donnerai l'antidote à Grayson. Il ira mieux.
Grayson.
Grayson.
Grayson için endişelendim sonra da...
Je m'inquiète pour Grayson, et...
Grayson bugün pek iyi görünmüyordu.
Grayson n'avait pas l'air bien aujourd'hui.
Grayson'ın dayısı olur.
C'est... c'est l'oncle de Grayson.
- Bu durumdayken Grayson otuz saniye içinde ölmüş olacak, Viola.
Dans son état, Grayson sera mort dans 30 secondes, Viola.
Bay Grayson adliye ile bir çeşit anlaşma yaptı.
Précédemment dans Revenge... M. Grayson ici présent a fait une sorte de deal avec la cour.
Önce Grayson Global'dan sonra da senin evinden sepetlendim.
D'abord, je suis banni de Grayson Global, puis de chez toi.
Sen ve Victoria Grayson'ın birlikte çalışarak kazanacağınız çok şey var.
Vous et Victoria Grayson avez beaucoup à gagner en travaillant ensemble...
Victoria Grayson'ı öldür.
Tuer Victoria Grayson.
Sanırım Grayson Global'ın kendisinin afet yardımına ihtiyacı olduğunda hepimiz hemfikiriz.
Bien, je pense que nous sommes tous d'accord pour dire que Grayson Global a besoin en quelque sorte d'aide.
Sanırım Grayson olmak, hayal kırıklığıyla yaşamayı öğrenmek demek.
J'imagine qu'être une Grayson veut juste dire apprendre à vivre avec des déceptions.
Sen Grayson değilsin.
Tu n'es pas une Grayson.
Öyleyse Grayson Global'ın büyük hissedarlarından biri olarak seni pesimisttik bakış açısından kurtarayım.
Bien, en tant que principale actionnaire de Grayson Global Laisser-moi vous désabuser de votre perspective pessimiste.
Eğer niyetin Grayson Global'ın imajını iyileştirmekse bu satın almayı yapmamanı öneriyorum.
Maintenant si ton intention est de rétablir l'image de Grayson Global, Je te suggère de ne pas aller au bout de cette acquisition.
Patronumun Grayson Global'da büyük bir hissesi var.
Mon patron a un intérêt significatif dans Grayson Global.
Bu rıhtımı olduğundan daha fazlasına dönüştürmeye çalışmak zaman kaybı. ... özellikle de şimdi yanlarına Conrad Grayson varken.
Essayer de faire de ces docks quelque chose de plus que ce qu'ils sont c'est une perte de temps, surtout que maintenant, ils ont Conrad Grayson de leur coté.
Conrad Grayson bir iş adamı.
Conrad Grayson est un business man.
Bir Grayson'dan iyi bir suçlama.
C'est une excellente allégation de la part d'un Grayson.
Evet, çünkü artık Conrad Grayson'la iş ortağıyız. Biliyorum.
- Car maintenant nous sommes en affaire avec Conrad Grayson.
- Grayson'lar seni görebilir. - Umurumda değil.
- Les Graysons pourraient te voir...
Pekala, Grayson ve Laurie tüm ajanslara baktı ve kimse Tippi Hedren'i nerede bulabileceğimizi bilmiyor veya Christina Aguilera'yı.
Il y a des pancartes partout pour dans West Hollywood. Ok, Grayson et Laurie ont vérifié dans toutes les agences artistiques, et aucune d'elles n'ont bien voulu leur dire comment trouver Tippi Hedren.
Ben Grayson'u bulacağım, ve gidip Tippi'yi arayacağız.
Assurez vous qu'il ne devienne pas un déchet.
Ve bu oyuncuyu bulmak için dahiyane bir fikrim var. Hallederim J-Kuşum.
Je vais chercher Grayson, et on va rechercher Tippi.
Annemle Grayson'ın yanında olduğunu sanıyordum.
Je croyais que tu étais avec ma mère et Grayson
Benim adım Grayson Ellis,... ve şu anda kimse tarafından temsil edilmeyen,... uzun yıllar tiyatro eğitimi almış biriyim.
Mon nom est Grayson Ellis, et je suis actuellement non-représenté, avec un entraînement étendu en théâtre.
Tabii ki Grayson.
( imite Scooby-Doo ) Roh-roh.
Grayson,... vücut yapın ölmüş gey kocamla aynı.
Donc, Grayson, rapidement. Je voulais que tu saches que tu as la même carrure que mon mari gay et mort.
Belki Grayson'ın gününü rezil etmeliyim.
Peut être que je pourrais ruiner la journée de Grayson
Grayson'ın bir daha konuşmamasını onaylayanlar kim?
Qui vote pour que Grayson se taise?
Hey, Grayson, bugün neler yaptın?
Hey, Grayson, t'as fait quoi aujourd'hui?
- Grayson barla ilgilenmeni mi istedi? - Hayır.
- Grayson t'a demander de tenir le bar pendant qu'il n'est pas là?
Conrad Grayson'ın Kaçak Yolcu'nun yarısına el koymasına'işlerin Jack için yolunda gitmesi'der miydim bilmiyorum.
Je ne sais pas si le fait que Conrad Grayson a mis le grappin sur la moitié du Stowaway "arrange les affaires de Jack."
Daniel Grayson.
Daniel Grayson.
Patron Grayson.
Monsieur Grayson.
Bir Grayson zaferi daha.
Une autre victoire des Grayson.
Grayson oyuncu olmaya çalışırken burada yaşamış. Öyle mi?
Grayson a en fait vécu ici quand il essayait de devenir acteur.
Ne?
( Grayson et Ellie rigolent ) Quoi?