Gul dukat Çeviri Fransızca
83 parallel translation
Komutanları Gul Dukat'tan mesaj var.
Nous recevons un message de leur commandant, Gul Dukat.
Bay O'Brien Gul Dukat'a onunla karşılaşmayı beklediğimi söyleyin.
M. O'Brien, dites à Gul Dukat que je suis impatient.
Gul Dukat.
Gul Dukat.
Gul Dukat'ı da onlara ekleyebilirsin.
Et Gul Dukat en fait partie, vous pouvez en être sûrs.
Gul Dukat'ın solucan deliğinin öbür tarafında sorunları vardı.
Gul Dukat a eu quelques problèmes de l'autre côté du vortex.
Gul Dukat gemilerine silah bırakmalarını söylüyor.
Gul Dukat fait signe à ses vaisseaux de désarmer.
Arayan Gul Dukat.
C'est Gul Dukat.
Bu, Gul Dukat'ın tüm savaş yetimlerinin sorununu çözme çabasına bile yardımcı olabilir.
Voilà qui pourrait aider Gul Dukat à résoudre le problème des orphelins.
Gul Dukat. Olayın hemen ardından Komutan Sisko'yu aradı.
Gul Dukat a appelé Sisko après ce qui s'est passé.
- Affedersin, Gul Dukat.
- Excusez-moi, Gul Dukat.
Neden Garak Gul Dukat'ın kuyusunu kazmak istiyor?
Pourquoi Garak s'en prendrait-il à Gul Dukat?
Gerçekten emin değilim. Dukat'tan çok hoşlandığını sanmıyorum.
Je ne crois pas qu'il aime beaucoup Gul Dukat.
Komutan, Gul Dukat'tan acil bir iletiniz var.
Un appel urgent pour vous de la part de Gul Dukat.
Gul Dukat sivil liderler tarafından alınan bir karar olduğunu söyledi.
Gul Dukat dit que la décision a été prise par vos dirigeants civils.
Bu onu Gul Dukat'ın politik düşmanı yaptırır.
Ce qui en fait un ennemi politique de Gul Dukat.
Kısa bir süre sonra, Gul Dukat'ın yardımıyla,... bu yetim oğlanın gerçekten yetim olmadığını, Pa'Dar'ın uzun süre önce... kaybettiği çocuğu olduğunu öğreniyoruz.
Et peu après, avec l'aide de Gul Dukat, nous apprenons que cet orphelin n'est pas si orphelin que ça, et qu'il est le fils de Pa'Dar.
Sanırım Gul Dukat'ın şimdi istasyona geldiğini bilmek istersiniz.
Gul Dukat vient d'arriver sur la station.
Gul Dukat'ın istasyona varışı manüple edildiğimiz hakkındaki şüphemi güçlendiriyor.
L'arrivée de Gul Dukat n'a fait que renforcer mes soupçons sur le fait que nous sommes manipulés.
Ve Gul Dukat bu soruşturmanın en önemli tanıklarından biri değil mi?
Et Gul Dukat n'est-il pas un témoin clé dans cette affaire?
Kayıtlara geçsin diye söylüyorum, sekiz yıl önce Terok Nor'un Komutanı Gul Dukat'tı.
Il y a huit ans, l'officier commandant de Terok Nor était Gul Dukat.
Gul Dukat senin altuzay mesajına yanıt veriyor.
Gul Dukat répond à votre transmission subspatiale.
Hatırladığım kadarıyla, Gul Dukat, bir oyun oynamıştık ve sen hile yapmıştın.
D'après mes souvenirs, nous n'avons joué qu'une partie et vous avez triché.
Bu ölüm belgesi, Gul Dukat'ın bana gönderdiği dosyanın içindeydi.
Ce certificat de décès se trouvait dans le fichier envoyé par Gul Dukat.
- Bunu dostumuz Gul Dukat'tan beklerim.
- Ça ne m'étonnerait pas de Gul Dukat.
Bizim güvenilir Gul Dukat'tan gelen yeni bir delil.
Une autre preuve envoyée par notre fidèle Gul Dukat.
Ben Gul Dukat.
Je suis Gul Dukat.
- Sadede gelin Gul Dukat.
- Que voulez-vous de moi, Gul Dukat?
Gul Dukat, Vaatrik adında bir Bajoranın cinayetini soruşturmamı istedi.
Gul Dukat m'a demandé d'enquêter sur le meurtre d'un Bajoran du nom de Vaatrik.
Bunu ona söylediğimde Gul Dukat'ın tepkisi nasıl olur?
Je me demande comment Gul Dukat va réagir quand je vais lui dire ça.
Hakkımda o kadar çok şey biliyorsan Gul Dukat, yalan söylemediğimi de bilirsin.
Si vous me connaissez autant que ça, vous saurez que je ne mens pas.
Gul Dukat'dan bir işçi ayaklanması ile ilgili bir ileti aldık. Neler oluyor? - Aynı iletiyi biz de aldık.
- Nous avons un message de Gul Dukat concernant une révolte d'ouvriers dans l'unité de traitement.
Birkaç kez, ama her nedense Gul Dukat... işgal sırasında, yüksek güvenlik şifreleri için bana pek güvenmedi.
Plusieurs fois, mais pour une raison ou pour une autre, Gul Dukat a choisi de ne pas me confier ses codes de haute sécurité durant l'occupation.
Güvenlik programını devre dışı bırakabilecek tek kişi Gul Dukat.
La seule personne à pouvoir désactiver le programme, c'est Gul Dukat.
Belki bilgisayar senin Gul Dukat olduğunu sanacak kadar aptaldır.
Peut-être pouvons-nous faire croire à l'ordinateur que vous êtes Gul Dukat.
Gul Dukat'la birlikte Kardasya Prime geldik.
Gul Dukat et moi-même venons d'arriver sur Cardassia Prime.
Her ne kadar Gul Dukat'ın sizi buraya getirme kararını saygıyla karşılasak da, eminim bazı önlemler almak zorunda olduğumuzu anlayışla karşılıyorsunuzdur.
Bien que nous respections la décision de Gul Dukat de vous avoir amené ici, nous devons prendre des précautions.
Gul Dukat'la Komutan Sisko.
Gul Dukat et le commandant Sisko.
Ben İkinci Düzen'den Gul Dukat.
Ici Gul Dukat du Second Ordre.
Gul Dukat bir keresinde bana en sevdiği Bajoran olduğunu söylemişti.
Gul Dukat m'a dit une fois que c'était vous son Bajoran préféré.
Ben Gul Dukat, İkinci Düzen Komutanı.
Ici Gul Dukat, commandant du Second Ordre.
Ben Gul Dukat, güvenlik kimliğim ADL4-0.
Ici Gul Dukat, code d'identification ADL4-0.
Gul Dukat gelmemi istedi.
Gul Dukat m'a demandé de venir.
Gul Dukat kanıtlamayacak olsa beni buraya sürüklemezdi.
Gul Dukat ne m'aurait pas traîné jusqu'ici sans preuve.
Gul Dukat'ı geri alacağız.
Nous allons essayer de récupérer Dukat.
Sizi temin ederim ki Sakonna'nın Gul Dukat'ı kaçırmayı planladığından hiç haberim yoktu.
Je vous assure, j'ignorais que Sakonna préparait l'enlèvement de Dukat.
Gul Dukat'ı bulmak için elimizden geleni yapıyoruz.
Nous faisons notre possible pour retrouver Gul Dukat.
Merkez Komutanlık, Gul Dukat'ın arındırılmış bölgeye silah aktaran yoldan çıkmış küçük bir grup subaya liderlik ettiğini öğrendi.
Le commandement central vient d'apprendre que Gul Dukat était à la tête d'un petit groupe d'officiers renégats qui font passer des armes à nos colonies en zone démilitarisée.
Şef, Gul Dukat ile burada kal.
Chef, vous restez là avec Gul Dukat.
Ben Gul Dukat'ım, ikinci düzen komutanı.
Je suis Gul Dukat, commandant du Second Ordre.
Komutan, Gul Dukat istasyondan ayrıldı.
Commandant, Gul Dukat a quitté la station.
Elim gemiye bindi fakat kaptan gemiyi aramasına izin vermedi... çünkü Gul Dukat'ın hemen ayrılması için kesin emir verdiğini ileri sürdü.
Le capitaine a refusé de laisser Elim fouiller le vaisseau, prétendant que Gul Dukat lui avait donné l'ordre de partir sur-le-champ.