English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ G ] / Gum

Gum Çeviri Fransızca

1,553 parallel translation
Sakız çiğnemenin bu kadar karmaşık olacağını tahmin etmiyordum.
Mâcher un chewing-gum m'a semblé si compliqué!
Sakız mı çiğniyorsun?
Tu mâches un chewing gum? Quoi? Oui.
- Sakız içindi.
- Pour un chewing gum!
Bu harika bir sakız.
Ca c'est un super bon chewing gum!
Biliyor musun... Çikletli dondurmanın tadını hiç bir zaman anlayamadım.
Tu sais, je n'ai jamais compris pourquoi on faisait de la glace au shewing-gum.
Çikletli dondurma mı?
La glace au shewing-gum?
Sakızını ver.
Donnez-moi votre chewing-gum.
- Randy, sakızın var mı?
- Randy, vous avez un autre chewing-gum? - Ouais, bien sur
Eğer benim için Dr. Kelso ile konuşursan, sana özel, Noel sakızından veririm.
Turk! Hé! Si tu parles à Kelso pour moi, je te donnerai ce chewing-gum spécial Noël.
Ayakkabının altına sakız yapışmış.
Tu as un chewing-gum sous ta chaussure.
Ama çikleti hiç sevmedi.
Jamais aimé le chewing-gum, cependant.
Yani, bazı kelimeleri arka arkaya söylerseniz, artık kelimeye benzemezler.
Si on répète certains mots, ils ne ressemblent plus à des mots. Gum....
Çiklet, çiklet, çiklet.
Gum. Gum.
Çiklet, çiklet, çiklet, çiklet, çiklet, çiklet, çiklet!
Gum! Gum, gum, gum, gum, gummmm. Gum gum gum...
Çiklet!
... gum gum gum gum gum.
- Bu sakız süper yapıştırıcı gibi. Bak!
- Ce chewing-gum, c'est de la colle.
Burnum kendi balonlu sakızını kendisi yapıyor.
Mon nez fait des bulles de chewing gum! Dépêche-toi de rentrer!
Şimdi de ciklet bağımlılığı çıktı.
Maintenant, je suis accro au chewing-gum.
O sakızlı dondurma mı?
Est-ce que c'est de la glace au chewing-gum?
Şey bu sıradan bir sakızlı dondurma değil Bu dondurucu iki kat patlayan sakızlı dondurma.
En fait, ce n'est pas une simple glace au chewing-gum. C'est un "double chewing-gum glacé explosif".
Şey Brook'un bebeği doğurmasını bekliyordum, tamam mı? ve sakız çiğniyordum, ve sonra- - ve sonra sakızı şişirip kafam kadar bir balon yapmak istediğime karar verdim.
En fait, j'attendais Brooke pour avoir le bébé et je mâchais un chewing gum, et ensuite... et ensuite j'ai décidé que je voulais faire une bulle aussi grande que ma tête.
Tamam dondurma bitti.Patlayan sakız seni sonraya saklayacağım.
J'ai fini la glace. Chewing-gum, je te garde pour plus tard.
Sakızlı dondurma?
Glace au chewing-gum?
Annen sakız çiğnemene izin veriyor mu?
Ta maman t'autorise le chewing-gum?
Bırak beni lastik çocuk!
Dégage, chewing-gum!
O sakız değil, onu çiğneyemezsin.
C'est pas du chewing-gum, ça se mâche pas.
Sakızınızı sıranızın altından başka bir yere koymanız gerekiyor, Bay Finnegan!
Evitez le chewing-gum sous votre bureau, M. Finnegan! Je rêve!
Sakız çiğneyen birinin yüzündeki ifadeyi okumak imkansız.
Le chewing-gum gomme toute expression.
Şu zımbırtıyı da çıkart. Sakızı.
Jetez-moi ce chewing-gum.
Prodnose, tadını hiç yitirmeyen bir sakız çıkardı piyasaya.
Foudney fit un chewing-gum qui ne perdait jamais son goût.
Ben genelde sakız çiğnerim ancak bilet olayını duyduğumda sakızı falan bırakıp çikolataya geçtim.
J'aime le chewing-gum, mais quand j'ai entendu parler de ces tickets j'ai zappé sur le chocolat.
Şu anda çiğnediğim var ya? Tam üç aydır ara vermeden bunu çiğneyip duruyorum.
Le chewing-gum que j'ai actuellement je le mâche depuis 3 mois.
- Sakız çiğnemek.
- Chewing gum.
Sakız çiğnemek çok beter Sakızdan herkesten nefret eder
Le chewing-gum c'est très vulgaire. Le chewing-gum ça m'exaspère.
- Sakız gibi.
- Oui, comme le chewing-gum.
Hayır. Sakız çiğnenir.
Non, le chewing-gum est fait pour être mâché.
- Sakız.
- Un chewing-gum.
Tüm evrenin en müthiş, en şaşırtıcı sakızından biri.
C'est le chewing-gum le plus fantastique et le plus sensationnel de tout l'univers.
Wonka'nın sihirli sakızından bir adet aldığınızda bir daha kahvaltı öğlen ve akşam yemeğine gerek yok.
Une tablette de chewing-gum Wonka c'est tout ce qu'il faut pour le petit-déjeuner,... le déjeuner et le dîner.
Bu sakız domates çorbası, rozbif ve böğürtlenli turta.
Ce chewing-gum est à la fois une soupe à la tomate, un rosbif et une tarte à la myrtille.
- Tam bana göre bir sakız sanki.
- Ca doit être un chewing-gum pour moi.
Küçük kızım, dünyada sakız yemeği yiyen ilk kişi olacak.
- Mâche bien ma poulette. Ma petite sera la 1ère au monde à manger un "repas-chewing-gum".
Tüm gün sakız çiğnerse böyle olur işte.
Voilà ce qui arrive quand on mâche du chewing-gum.
- Bu sefer o kazandı.
- Chewing-gum collé?
100 dolar için anasını bile satar.
S'il avait 100 dollars, il volerait un chewing-gum.
Sakiz mi?
Du chewing-gum?
Bana sana çiklet alacağım diye söz vermiştin.
T'as promis qu'on achètera du chewing-gum.
Kan görmeye dayanamam.
Je n'aime pas ce chewing-gum.
- Ne? Sakızım bitmiş.
- Plus de chewing-gum.
Çiklet sence de ilginç bir kelime değil mi?
Chewing-gum, drôle de mot, hein?
Bu sakızı lobiden çaldım.
J'ai volé ce chewing-gum, à la réception.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]