Gümüs Çeviri Fransızca
3,907 parallel translation
İyi iş Benjamin. Pazartesi günü Ohio Eyalet Fuarını soyan hırsızların kullandığı gümüş renkli Suburban Cincinnati'de bir alışveriş merkezinde bulundu.
Un 4x4 argent, conduit par les voleurs qui ont braqué la foire locale de l'Ohio, lundi a été retrouvé devant un centre commercial de Cincinnati.
Leonardo DiCaprio Gümüş Maskeli Adam rolünde!
Leonardo DiCaprio dans le rôle de l'homme au masque de fer.
30 gümüş paraya.
30 pièces d'argent.
Masaya elektrik verilmiş, dolayısıyla Dr. Savaranoff beyaz fili şu belli gümüş kareye yerleştirdiğinde, elektrik akımı vucüdundan geçerek onu anında öldürmüş.
La table, elle est électrifiée, et lorsque le Dr Savaranoff place le fou blanc sur cette case en l'argent, le courant électrique passe à travers son corps, le tuant sur le coup.
Ha-yo çılgın gümüş.
Salut, petit monstre.
Zırhını kazanmak için bir Lekesiz elinde gümüş ile köle pazarına gitmeli ve yeni doğmuş bir bebeği, annesinin önünde öldürmelidir.
Pour gagner son bouclier, Un Immacule doit aller au marche des esclaves avec une pièce d'argent trouver un nouveau ne et le tuer sous les yeux de sa mère.
Bir bebeği annesinin kollarından alıp gözü önünde öldürüyor ve acısına karşılık bir gümüş mü veriyorsunuz?
Vous prenez un enfant des bras de sa mère le tuez sous ses yeux et remunerez sa souffrance par une pièce?
Anneye ölü bebeği için bir gümüş verip vermediğinizi soruyor.
Elle est offensee. Quelle stupide pleurnicharde au cœur tendre.
Lord Walder torunlarından birini seçmeme izin verdi ve kızın ağırlığınca gümüş vereceğim dedi.
Lord Walder m'a laissé choisir l'une de ses petites-filles et m'a promis son poids en argent comme dot.
Yunkai'nin alim efendileri gümüş kraliçeye bir hediye gönderdiler.
Les Judicieux de Yunkaï ont envoyé un présent pour la reine d'argent.
Boruların arasında gümüş bir buton var.
Entre les deux, un bouton argenté. Tape un peu dessus.
Var dışarı Eski Gümüş olsa da, zor asılı.
Mais le vieux Silver est là, il tient bon.
Lady olmadan gümüş ya da anne olmadan.
Silver sans Lady ou toi sans maman.
Şimdi, Kendinizi yararlı yapmak istiyorsanız, geri dışarı Gümüş almak Eve ne zaman ve ben onu yıkarım.
Si tu veux te rendre utile, fais sortir Silver, je le nettoierai en rentrant.
Neden, eve gitme biz eski Gümüş kadar eyer olacak ve bir sürüş için onu alabilir.
On rentre, on met une selle sur Silver et tu vas te promener.
, Gümüş hadi.
Allez, Silver.
Gümüş burada. O...
Silver est ici.
O zaman bu Albertus Magnus'un gümüş nitrat metoduyla işlenmiş tabaka ile kepazeliğine yeni bir boyut kazandırırım. Ki bunu gelecekte göstermekten mutluluk duyarım.
traité avec du nitrate d'argent selon les méthodes d'Albertus Magnus, produit un enregistrement durable de votre conduite ici et que je serais heureux d'exposer dans cette éventualité.
Gümüş mü?
Argent?
Şimdi sırada, ünlü bir savaş kahramanı tarafından yapılmış zevkli bir gümüş broş var.
Les trésors de votre grenier, cette médaille des héros de guerre...
Bu güne dek ne bizim ne de Kattegat'takilerin göremediği kadar çok altın ve gümüş var.
Encore plus d'or et d'argent qu'on en avait jamais vu avant, ni toi, ni moi, ni personne à Kattegat.
Tanrınız niçin gümüş ve altın istiyor peki?
Pourquoi ton dieu a-t-il besoin d'argent et d'or?
Thyri için bize dokuz kilo gümüş verecek.
Il nous donnera neuf kilos d'argent pour elle.
Kafası gümüş tabakta bize sunuldu resmen.
Cette tête qu'on nous amène sur un plateau...
Sana gümüş bir bıçak bile verebilirim.
Je pourrais même te donner une lame en argent.
Eğer nasıl çalıştığını bana söylerseniz, size bir gümüş peni vereceğim.
Si vous me dites comment ça fonctionne, je vous donnerai un penny en argent.
Tahsilat kutusuna bir gümüş para koy yeter.
Laisse juste une petite pièce en argent dans le tronc.
- İkinci Bey, Gümüş Madalya Bey.
- M. Le second. M. Médaille d'argent.
- Gümüş bir kurşunun halledemeyeceği bir şey değil.
- Rien qu'un remède miracle ne guérirait.
Gümüş yıldönümü. Şaka değil.
Noces d'argent, c'est pas de la tarte...
Çanlar, güzel gümüş çanlar,... nasıl da söylüyorlar- -
How the bells, sweet silver bells ♪ ♪ all seem to say, throw- -
Park yerinde gümüş rengi, bombalı bir spor araba var!
La voiture grise dans le stationnement est piégée!
Yalnızca altın ve gümüş için bu sahilde yirmi gece yetmez!
Vingt nuits de traversée pour de l'or et de l'argent, ce n'est pas assez!
- Evet, efendim. - Yanan bir Humvee'den Onbaşı Dawson'ı çıkardığın için Gümüş Yıldız almışsın.
Décoré pour avoir sorti le caporal Dawson d'un Humvee en feu?
1979 gümüş üstü açılabilen Bug.
Une coccinelle argentée décapotable de 1979.
Yığınlar dolusu altın ve gümüş. Yeni bir Tanrı.
Tout plein d'or et d'argent, et un nouveau dieu.
Evet, çünkü az önce çok tuhaf bir şey oldu. Gordon gümüş kanamaya başladı.
Ouais, parce que quelque chose d'amusant vient d'arriver.
Ama gümüş kan bu işin rengini belli etmez miydi?
[VOIX CASSÉE] Du sang argenté ne risquerait pas de le trahir?
Benim arabamı benim paramla kullanıyorsun. Tüm şehirde gümüş bir Ferrari arayan adamlarım var.
Tu continues à conduire ma voiture avec mon fric, j'ai des hommes partout en ville cherchant cette Ferrari.
Şu anda yarışmacıların süre bitmeden gümüş çemberlerden çıkmamaları çok önemli.
Sachez qu'il est extrêmement important que les concurrents ne quittent pas le cercle d'argent avant le zéro.
O gümüş sofra takımını aldığın yere usulca koyacaksın, yoksa iki kolunu da kıracağım.
Vous allez gentiment remettre mes couverts en argent où vous les avez trouves, sinon je vais devoir vous casser les deux bras!
Karl'ı o adama gümüş tabakta sundum.
J'ai servi Karl à ce mec sur un plateau.
Beyaz ve gümüş gri lütfen.
Blanc et gris argent, s'il vous plait.
Masamın üstündeki ufak gümüş rengi kutunun içinde.
Une petite boite dans mon bureau.
- 635 kullanıyordum. - Gümüş rengi mi?
En fait, j'avais une 635.
Bütün operasyonu gümüş tepside sunmayacağım.
Je ne vais pas livrer l'ensemble de cette opération sur un plateau d'argent.
Altın, gümüş, kalay...
or, argent..
Mesela altın adam ya da gümüş.
Comme or.. goldman.. ou argent.
Gümüş de "Ag" miydi?
L'argent c'est.. "ag", je crois?
Mark, gümüş burrito'mu kabul eder misin?
Mark, acceptes-tu... mon burrito d'argent?
- Gümüş Haç.
La médaille d'argent.