English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ H ] / Hacker

Hacker Çeviri Fransızca

1,136 parallel translation
Bi hacker falan mı yoksa bir çete üyesi mi?
Il opère en solo ou il est membre d'un vilain gang?
O bir hacker. Çok iyilerden.
Sacrément douée.
Yabancı bir güç mü, yoksa garajındaki bir hacker mı?
Une puissance étrangère... un hacker, depuis son garage?
Glass'in makalesindeki Joe Hiert denen şu adam eski basketbol menajeri olduğu söylenen var ya. NBA'de o isimle kayıtlı bir kişi bile yok. Tanıdığım korsanlar da öyle bir isim duymamışlar.
Joe Hiert, soi-disant ex-agent de basketteurs, n'a jamais été enregistré à la N.B.A., et aucun hacker ne le connaît.
Hacker ortamlarında Alice in Wonderland m. O. su olan birini aradım.
J'ai visité les repères favoris des pirates... amateurs d'Alice au pays des merveilles.
Hacker ilan tahtaları, anonim posta kutularında.
Forums de pirates, boîte aux lettres anonymes, chat rooms.
Kız kardeşin çok zeki bir hacker.
Ta sœur est une hackeuse hors pair, on l'a envoyée neutraliser le jeu.
Herhangi bir hacker kodu ya da hileli destek oyunun bitmesine neden olacak ve bu nedenle hemen oyundan çıkarılacaksın.
L'usage de tout code source ou faux boost entraîne une fin de partie immédiate et l'exclusion permanente. Lis le manuel.
Hacker'lar?
Des pirates informatiques?
Michelle seriyi izleyip Alex Hewitt diye bir hacker'a ulaşabildi.
Michelle a relié la séquence à Alex Hewitt, un pirate informatique.
Michelle sıralamadan Alex Hewitt diye bir hacker'ın izini buldu.
Michelle a pu identifier cette signature, c'est celle d'un hacker appelé Alex Hewitt.
Sivilce suratlı bir hilkat garibesi her şeyimizi mahvedemez.
Je ne vais pas laisser un hacker encore boutonneux ruiner tout ce qu'on a.
Huffman şifreli. Bağlanabilirsin.
Grâce à ça tu pourras hacker le système.
Sonunda kendisine benzer birçok tip gibi o da hacker oldu.
Il a fini comme vulgaire petit pirate informatique.
Beni halledip sağ kolumu vurmama neden olduklarında yapay zekama bir şeyler yerleştirebileceklerdi.
Le hacker a dû planter un truc dans mon cerveau électronique pour me mener à la baguette et démolir mon bras droit.
Senin, Polaris kentinin en genç bilgisayar dahisi olduğunu biliyorum. Hükümet dosyalarını hack edebileceğine eminim. Ve bu insanın kim olduğunu ortaya çıkarabileceğine de.
Je sais que tu es le plus jeune génie informatique de Polaris City, et je suis sûre que tu seras capable de hacker les fichiers du gouvernement et de trouver qui est cette personne!
Sen kendine bak, lanet bilgisayar korsanı.
Hacker de mes deux!
Sen de benim gibi, hergün kaç tane terörist örgütünün sistemimize girmeye çalıştığını biliyorsun.
Tu sais bien que beaucoup de cellules terroristes essaient de nous hacker tous les jours.
Bu şifrede Cypher olarak bilinen bir hackerın izleri var. Tahmin edersiniz. Ve Berlin'de çalışıyor.
Ce code porte la signature d'un pirate berlinois connu sous le nom de Cypher.
Hacker arkadaşımızın kimliğini teşhis etmişler.
Ils ont découvert l'identité de notre pirate.
Pharmavor'un üretim hattında makineler içerikleri birleştirip sıkıştırarak tablet formuna getiriyorlar.
Notre hacker a simplement modifié la composition d'un ou deux bidons. Leur système n'est pas protégé par des pare-feux?
Tedarikçinin makinesi online ve kurcalanabilir konumda mı?
Non. Un bon hacker peut y arriver.
Orta derecede uzman bir hacker yapabilir, o kadar zor değil.
C'est mon soir de chance! Comment es-tu entré?
- Hackerımızın izini sürme işi yolunda gidiyor mu?
On a d'importantes émissions ici.
Pekala, geniş bir tarama yapmanızı istiyorum. Her programcı, gözetim altında tuttuğumuz her hacker. Onları sıkıştırmanızı istiyorum, bir isim verene kadar hepsinin gırtlağına çökülmesini istiyorum.
Je veux que tous les programmeurs et les hackers qu'on surveille soient étranglés jusqu'à ce qu'ils crachent un nom.
Ruth zil seslerinin nasıl değiştirileceğini bile bilmiyor. - Danny... - Hadi, Harry.
Sur les recherches et les achats en ligne de notre hacker.
İnterpol'ün sistemine girmek suçtur, Michael.
Hacker Interpol est un crime, Michael.
- Kradic bu adamla yüz yüze tanıştı mı?
Est-ce que Kradic a déjà vu ce hacker?
Adamı buldum. Massachusetts Teknik Üniversitesi Şifre Algoritma bölümünden mezun. Linus Halsey.
J'ai trouvé le hacker, Linus Halsey.
Avrupa'daki en iyi şifre çözücü olduğun söyleniyor.
On dit que vous êtes le meilleur hacker d'Europe.
Tesisteki kapılar şifreyle çalışıyor. Ama Vlachko her şeyi buradaki güvenlik merkezinden idare ediyor.
Maintenant, chaque porte contient une clé-code ce qui est facile à hacker, mais Vlachko opère en dehors de son poste de sécurité.
Kimseye söyleme ama Pentagon'un sistemine ilk girdiğimde ondan etkilenmiştim.
Maintenant ne le dis à personne, mais c'est comme ça que j'ai eu l'idée de hacker le Pentagone la 1e fois.
Hayır. - Bu kadın yardım almış. Güvenlik sistemine uzaktan giren bir bilgisayar korsanı birkaç ay önce aynı bilgisayarı kullanarak Milli Güvenlik şebekesine girmişti.
Regardez, cette femme a été aidée... un hacker a accédé à distance au système de sécurité en utilisant le même ordinateur qui a piraté la N.S.A. il y a quelques mois, acte commandité par Gordon Dean.
Bilgisayar korsanı o binada.
Et le hacker est dans le bâtiment.
Gordon Dean'in operasyon merkezi buradaysa bilgisayar korsanı bizi oraya götürebilir.
Si Gordon Dean est en mission ici, il y a des chances que le hacker nous y mène directement.
Bilgisayar ağına girmeye, yazılımı almaya ve virüs göndermeye yeter. Devam et.
Assez longtemps pour qu'un hacker puisse pénétrer le réseau, enlever le logiciel et mettre les virus.
Radikal bir barış eylemine katıIan bilgisayar korsanı için mi?
Le hacker qui pourrait être membre d'un mouvement radical pour la paix?
- Korsanla ilgili bir şey çıktı mı?
Quelque chose sur le hacker?
Çünkü Tony, kampüsün kablosuz ağ sistemi kanallara bölünmüştür. - Bizim korsan şu anda Kanal 5'te.
Parce que le réseau WiFi du campus a des noeuds interconnectés,... et le signal de notre hacker vient du nœud n ° 5.
Bu korsan yine oynuyor bizimle.
Le hacker joue encore avec nous.
Ya yalan söylüyorlar ya da biri bizi o gruba götüren korsan.
Soit ils mentent, soit l'un d'eux est le hacker qui nous a menés au groupe.
- Korsanı buldun mu?
Tu as encore trouvé mon hacker?
Korsan tekrar gelir diye kampüsteki kablosuz ağ bağlantısını izliyordum. O zaman aklıma geldi.
J'ai surveillé les nœuds WIFI du campus, en attendant que le hacker se reconnecte et ça m'est revenu.
- Bu yine o korsan, McGee.
C'est le hacker, McGee.
Korsanı buldunuz mu?
Tu as trouvé mon hacker?
Dr. Hacker?
Docteur Hacker?
"100 milyona cihat sona erebilir." Hackerımız bizi oyuna getirdi.
Les systèmes de gestion de la circulation.
Çevrimiçi arama şablonları ve kitap alımları üzerine çapraz gönderme yaparak hackerımızın izini sürüyordu.
Il sait tout ce qui se passe ici.
- Bilgisayar korsanı.
Un hacker.
Sağlık Bakanlığı veri tabanına mı giriyorsun? Bu yasal mı? Hayır.
Es-tu en train de hacker la banque de donnée gouvernementale du HMO?
Bilgisayar korsanı!
C'est le hacker.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]