Hackney Çeviri Fransızca
30 parallel translation
Hackney Star Tombala mı yoksa St. Albans Tombala mı?
Hackney Star Bingo ou Suite Royale de Saint Albans?
Hackney Star Tombala.
Hackney Star Bingo.
- Hackney'e.
- Hackney.
- Hackney'de nereye?
Où ça â Hackney?
Gelişmeleri takip eden James Stewens... polis dalgıçların cesedi çıkardığı Hackney kanalı yanından yayınımıza katılıyor.
Notre correspondant James Stephens se trouve actuellement devant le canal où la police a repêché le corps de Lauren.
Hackney'de yaşayan 27 yaşındaki Garreth Carwood... Lauren Parris cinayetiyle suçlanmıştır.
Gareth Cawood, âgé de 27 ans, occupant l'appartement 3, au n ° 42, avenue Princeton, a été inculpé du meurtre de Lauren Parris.
Rachid'in Hackney'deki yerini 24 saat gözetliyoruz. Fakat hiçbir şey yapmıyor.
On surveille Rachid à son domicile de Hackney depuis 24 h. Rien d'anormal.
Hackney'deki kiliseye giderken inanılmaz şeylere tanıklık ettiğini söyledi. Gelecek Pazar bizden bir grubu oraya götürebileceğini söyledi.
Il dit qu'un prosélytisme incroyable a lieu dans une église de Hackney, qu'il pourrait bien y emmener certains d'entre nous dimanche prochain.
Örneğin, Tower Hamlets and Hackney yerel konseyi... burada bir tür sınırdayız. Trafik izleniyor ve güvenlik kameraları kablosuz ağlarla birbirine bağlı.
Par exemple, le conseil local, Tower Hamlets et Hackney nous sommes à la frontière présentement Surveillent le trafic et ont des caméras de sécurité reliées par via un réseau sans fil.
Hackney'de olmadığı kesin.
Pourquoi? C'est dingue.
Bir dakika önce Hackney'deyim... bir dakika sonra ise çölün ortasında.
À un moment, je suis à Hackney, et après je suis dans le désert.
Evet.
Une petite ville appelée Hackney.
Bindiğin Hackney arabanın tekerinin hasarlı olduğunu fark ettin mi?
As-tu noté que ta voiture de louage avait une roue voilée? Oui.
Ve onunla 20 dakika sonra Hackney Sokağındaki Cross Arrow barında buluşacaksın.
Fixez-lui rendez-vous au pub Cross Arrow dans 20 minutes.
"Adı açıklanmayan bir polis kaynağına göre Hackney'de planlanmış, Küçük Vietnam olarak da bilinir, şimdi keşmekeş bir yer... organize bir suçmuş."
"D'après une source policière anonyme la banlieue d'Hackney, aussi connue sous le nom de Little Vietnam est désormais le terrain de jeu du crime organisé."
Eğer en sonunda düzenli bir gelirim olacaksa ve Hackney'den kurtulacaksam, senindir!
Si ça veut dire qu'on me donnera enfin un salaire convenable, et que j'en suis quitte d'Hackney, c'est parti. Parfait.
Onu dışarı çıkar - Hackney Baths'ta Kid Cantor'u dövdüğün gibi!
Faites-le sortir - comme vous avez battu Kid Cantor à Hackney Baths!
Hackney'deki Aziz John, Müfettiş.
St John à Hackney, Inspecteur
Hackney'deki Aziz John.
St John à Hackney.
Hackney bataklığı.
Hackney Marshes.
- William Tierney Clark'ı bulmuşlar, Hackney Marshes'da.
On a retrouvé William Tierney Clark.
- Derisini yüzdün ve Hackney Marshes'da ölüme terk ettin.
- Et hier... - Tu l'as écorché et laissé pour mort.
Bu da bana sadece, Hackney civarında bir yaklaşık konum veriyor.
Ça me donne seulement une position approximative, quelque part dans Hackney.
Bir ay önce Hackney'de bir çift sokak ortasında öldürülmüş. Daha sonra bir aile metropolün göbeğinde katledilmiş.
Un couple assassiné dans un fiacre il y a un mois, puis une famille égorgée en plein cœur de la ville.
- Cazenove Road, Hackney'de.
- Sur Cazenove, à Hackney.
- Hackney'de ne bok yiyorlarmış?
Que diable faisaient-ils à Hackney?
Senin gibilerden birkaç tane daha getirdik mi buradan Hackney'ye kadar kuyruk oluşacak.
Des queues s'étirant d'ici jusqu'au Hackney, nous aurons... une fois, que nous vous intégrerons un peu plus.
Hackney Wick'te birileri yaramazlık yapmış.
Un délit à Hackney Wick.
Doğma büyüme Doğu Londra, Hackney bölgesinden.
Née et a grandi dans l'Est de Londres, dans la commune de Hackney.
- Hackney.
Hackney.