Haftalarca Çeviri Fransızca
844 parallel translation
" Haftalarca ağladım, süründüm, sızlandım
" J'ai pleuré et soupiré des semaines durant
Kafamızı kullanırsak, o dönene kadar haftalarca sağ kalabiliriz.
Si on agit avec intelligence, nous survivrons jusqu'à son retour.
Haftalarca yeter!
Il y en a pour des semaines!
Bunu söylemek için haftalarca bekledim.
Je voulais dire ça depuis des semaines.
Haftalarca fare gibi sessiz. Sonra bir bakmışın, baltayla peşine düşmüş!
Un jour ça se tient coi, et le lendemain, ça vous saute dessus!
Ben haftalarca düşündüm. Dimitrios'u tanırım.
Je demande un million de francs,
Kızların belleri kırıldı haftalarca.
Tout cela, c'est le fruit d'un travail très dur.
Gazetelerde haftalarca hastanede kalacağın yazıyordu!
Les journaux disaient que tu serais à l'hôpital pendant des semaines!
Haftalarca aklımı kaçırdım. Sonra onun benim için yaptığını duydum.
J'ai déliré pendant des semaines avant d'apprendre ce qu'il avait fait pour moi.
Ama sevgili sadık seyircimi düşünmek zorundayım. Haftalarca bekleyip sonra da üzülerek biletleri iade edip paralarını geri alıyorlar.
Mais quand je pense à ce cher public qui m'attend depuis des mois, et repart tristement avec son ticket remboursé.
Haftalarca ülkedeki her gazetenin baş sayfasını süslemişti.
En première page de tous les journaux Du pays pendant des semaines
Bazen haftalarca. - Saklanmak için değil ama.
- Mais pas pour vous cacher!
Haftalarca görmedim.
Je ne le vis plus.
O benim peşimi hiç bırakmadı. günlerce, haftalarca, bir hayvan gibi.
Je ne lui ai jamais rien fait, et il se met à me pourchasser, des jours, des semaines, comme un animal.
Haftalarca çalışma boşa gidecek.
Vous anéantirez tout.
Haftalarca burada, bu dağ başında kalmak zorundayım
Je dois passer quelques semaines dans les montagnes, donc je serai loin de toi.
Buna haftalarca güleriz.
On en rira pendant des semaines.
Paris'te yağmur, bazen haftalarca sürer.
A Paris, ce genre de temps peut durer des semaines.
Haftalarca sürdü.
Cela dura des semaines.
Haftalarca yetecek şeker hakkını kullanmış olmalısın.
? a représente des semaines de sucre!
Haftalarca aç bıraktılar, zamanı gelinceye kadar madende bıraktılar ve sonra kokuyu verdiler.
Il était affamé pendant des semaines, gardé dans la mine, et on lui faisait sentir l'odeur.
Ben haftalarca durabilirim.
Je peux jeûner pendant des semaines.
Haftalarca komada yattım. Kendime geldiğimde...
J'ai été dans le coma plusieurs semaines, et quand je me suis réveillé...
Haftalarca New York ve Londra'da manşet olmuştu.
Ça a fait les gros titres pendant des semaines.
Sonra kaza, haftalarca hastanede kalman.
Il y a eu votre accident, ce séjour à l'hôpital.
Biraz daha patates ve yosun, haftalarca bize gider.
Avec des pommes de terre et des algues, on tiendrait deux semaines!
İnsan böyle bir şoku haftalarca atamıyor.
Un choc pareil est long à s'effacer.
Ya ben bizi haftalarca ya da aylarca ayıracak bir yolculuğa çıksaydım? Aramıza mesafe koymada bana yardım eder miydin?
Si je partais pour un voyage qui nous séparerait pour des semaines, voire des mois... m'aiderais-tu à m'éloigner de toi?
Haftalarca da o şekilde dayanmıştı.
Il l'est depuis des semaines!
Bombalar günlerce, haftalarca, hatta savaş sonrasında bile yağacak... ve bizi alt etseler bile kendi sonlarını da getirecek.
des missiles qui seront lancés, bien après la fin de la guerre... et détruiront l'ennemi après qu'ils nous aient anéantis.
Bunu çözebilmek için onun Başında haftalarca kalmak gerekecek.
On pourrait l'interroger pendant des semaines avant de savoir.
Buraya dönmek için haftalarca koruma bulamayabilirsin, belki de daha fazla.
Vous n'aurez pas d'escorte de retour avant plusieurs semaines.
Fakat her kimse bence haftalarca bu işle uğraşmış.
Mais qui que ce soit, ça a dû lui prendre des semaines.
Haftalarca, aylarca tüm güçleriyle sadakatle çalışmış insanlarımızın bir kısmı ile bu akşam burada toplandık.
C'est l'apogée de nombreuses semaines, de nombreux mois de travail acharné de la part de nombreuses personnes réunies ici ce soir.
Haftalarca bekleyemem.
Je ne peux attendre des semaines.
Hava günlerce, hatta haftalarca açmayabilir.
Ça peut durer des jours, des semaines.
Haftalarca komada kaldı.
Elle a été dans le coma des semaines!
Sonrasında haftalarca ateşlendim.
J'ai eu la fièvre pendant des semaines.
Ve stres altında, biz Vulcanlar haftalarca uykusuz kalabiliriz.
Les Vulcains peuvent rester des semaines sans dormir.
Vic haftalarca saat kataloglarına baktı her birinin fiyatını öğrenene dek.
Vic a potassé des catalogues de montres durant 3 semaines, jusqu'à ce qu'il sache les prix par cœur.
Yani onu tanımak için o kadar zamanın olacağı için şanslısın haftalarca.
Tu as eu la chance d'avoir le temps de mieux le connaître. Semaine après semaine.
Haftalarca kıpırdayamaz.
En tout cas, pas avant quelques semaines.
Bazen haftalarca oturuyorsun hiçbir şey çıkmaz, bir günde de üçü birden.
On n'a rien à faire pendant des semaines, puis il y en a trois d'un coup.
Bir tanesi yanlışlıkla iki kelime birden gördüğü için, haftalarca hastanede yattı.
L'un d'eux a vu deux mots par erreur, et a passé plusieurs semaines à l'hôpital.
Kuzenimin biri bu tünellerde dolaşmak istedi. Haftalar, haftalar, haftalarca çok dolambaçlı geçitler var!
L'un de mes cousins a erré dans ces tunnels pendant des semaines entières.
Bur durumda... Onu haftalarca görmemize izin verilmedi.
En tout cas... il a refusé qu'on le voie pendant des semaines.
Bu şekilde haftalarca kalabilir, ya da 10 dakika içinde dönüşebilir.
Il peut tenir des semaines, ou quelques minutes, j'ai vu le cas.
Benim haftalarca çalışıp yaptığım şeyi yapması birkaç saniyesini alıyor.
Bien sûr, il maîtrise en une seconde ce que je mets des mois à apprendre.
Haftalarca sürüklenecektir! Eninde sonunda polis bulacaktır.
La police le trouvera bientôt.
- Bu fırtına haftalarca sürebilir.
- Ça va souffler.
Haftalarca et yemedik.
- J'ai pas eu de viande depuis 1 mois.