English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ H ] / Handsome

Handsome Çeviri Fransızca

66 parallel translation
# Her ne kadar
"As handsome " But to her heart
Ben her zaman Johnny Handsome olacağım.
Je serai toujours Johnny Belle Gueule.
Prestige işini biliyorum, Johnny Handsome'dan.
Je connais le braquage du Prestige par Johnny Belle Gueule.
Prince Ali, Handsome is he, Ali Ababwa That physique, how can I speak Weak at the knee
Prince Ali! Qu'il est joli, Ali Ababwa Quel physique, c'est magnétique Il vous séduit
Yakışıklı Frank iyiydi. İyi bir askerdi.
Handsome Frank est un affranchi.
Yakışıklı Frank sıçtı.
Handsome Frank a merdé.
- Başımız sağ olsun, Frank için üzüldüm.
Condoléances pour Handsome Frank.
Bindirmiş. Ama kız inmiş ve yakışıklı Frank'in evine gitmiş.
Mais elle est descendue et est allée chez Handsome Frank.
Yakışıklı Frank bizden biriydi. Demek ki, bu zencinin işini bitirmemiz gerek.
Handsome Frank était des nôtres, alors on va dégommer ce nègre.
Çok yakışıklısın, çok akıllısın...
You're so handsome, you re so smart...
... Handsome ( yakışıklı ).
Handsome.
Handsome Devil
On l'a faite qu'une fois!
Yakışıklı Rob. Bir numara sürücü.
Lui, c'est Handsome Rob.
- Şuna motosikletinde yardım et.
- Handsome, aide-le avec la moto.
"Tanıştığımıza sevindim, ben Yakışıklı Rob, ya sen...?"
"Enchanté, je m'appelle Handsome Rob, et vous...?"
- Yakışıklı Rob?
- Handsome Rob?
Yakışıklı Rob, Aston Martin'ini aldı.
Handsome Rob s'est offert son Aston Martin.
Şeyy, size biraz Handsome Cream satmaya çalışacaktım. Ama görüyorum ki siz çoktan mağazadan almışsınız.
Je voulais vous vendre une crème de beauté, mais vous en avez déjà un stock.
Bu Handsome Cream'e harcadığım paradan kat kat fazla.Bende yok.
Plus que pour toute la crème! - Je n'ai pas autant d'argent!
Dan kim? Kızlar, Dan'le tanışın.
Les filles, j'aimerais vous présenter Dan... l'original Handsome Dan
The Darkness, Handsome Boy, Modeling School, Killing Joke.
The Darkness, Handsome Boy, Modeling School, Killing Joke.
"Kahverengi Gözlü Yakışıklı" çaldığı zaman annem radyoyu kapatır.
Maman éteint la radio quand ils passent "Brown Eyed Handsome Man"
- Yakışıklı Dan'i mi diyorsun?
- Plutôt Handsome Dan?
- Güzel.
- Handsome. - Handsome qui?
Güzel kim?
Ce sont les céréales Handsome.
Merhaba yakışıklı.
Hello, handsome.
Gün Aman Tanrım, çok yakışıklı olmuşsun.
You have gotten so handsome.
Sanırım Bay Yakışıklı güzel bir isim olurdu.
Mr. Handsome Un beau nom.
Merhaba, ben Uluslararası Kurtarmadan, Kaptan Troy Handsome.
Bonjour. Je suis le Capitaine Troy Beau gosse du Secours International.
Hala kayıp.
Handsome.
Yakışıklı iki tane daha buluyor.
Handsome les remplace.
Trendeki kişiler Yakışıklının silahını birkaç kez ateşlediğini söylediler.
Les passagers ont dit que Handsome avait tiré.
Denise, söylemeye çalıştığım şey, Lee vuran kişinin Yakışıklı olduğu.
- Denise, ce que je veux dire, c'est que c'est sûrement Handsome qui l'a tué.
Yakışıklı ve adamlarının nasıl olduklarını bilmiyorsun.
Handsome et sa bande... Vous ne savez pas ce que c'est.
Yakışıklı dokuz milimetre kullanıyordu.
- Handsome avait un 9 mm.
Lee silahı çıkartırken yanlışlıkla kendi kendini vurmuş olabilir. Sonra da Yakışıklı ateş etmeye başladı.
Lee était peut-être armé et en dégainant, il a pu se blesser et Handsome a réagi au coup de feu.
Sanırım Yakışıklı yeni bir çete toplayıvermiş.
Handsome a foiré dans son recrutement.
Yakışıklı dışarıda bir yerlerde, patron.
Handsome court toujours.
Yakışıklı kendini internete dikkat çekmek için koydu.
Handsome veut attirer l'attention coûte que coûte.
Hayır, Yakışıklı kameranın sürekli onun üzerinde olmasını sağlamış.
Handsome a pris soin de filmer Handsome.
Korkmasına karşın Yakışıklıya karşı koydu.
Il a tenu tête à Handsome, malgré sa peur.
Yakışıklının çetesinden birkaç kişi içeri girince, oda yeni adamlar aramaya başladı.
Le gang de Handsome s'était fait arrêter, il avait besoin de sang neuf.
Denise, Dante'yi ve Yakışıklının çetesini nerede bulabiliriz.
Savez-vous où on peut trouver Dante, Handsome et sa bande?
Lütfen aşağıda Yakışıklıyı yakaladığını söyle.
Dis-moi que Handsome est en bas.
Yakışıklının içeride sana bakacağını mı düşünüyorsun?
Tu crois qu'Handsome va s'occuper de toi?
Özellikle de hala yakalanmamış bir suçlu olduğunda. Evet.
D'autant que Handsome court toujours.
Yakışıklı halkın bir numaralı düşmanıdır.
Handsome est l'ennemi public n ° 1.
Oliver'in röportajı ile halkın büyük takdirini kazandık. Ve çoğu da Yakışıklının yakalandığını görmek istiyor. Sizi anlıyorum.
L'interview d'Oliver a touché nos spectateurs qui rêvent de voir Handsome derrière les barreaux.
Johnny Handsome.
Johnny Belle Gueule.
İyi iş, Yakışıklı. Yakışıklı mahalleye ayar çeker!
Handsome fait la loi dans le quartier.
Reagan. Şu Yakışıklı serserini kurallarına göre yakalayalım olur mu?
Tâchons d'arrêter Handsome dans les règles.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]