English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ H ] / Hanım

Hanım Çeviri Fransızca

13,395 parallel translation
Bu duruşmayı yapmamamız için bir nedenimiz olabilir. - Nedir savcı hanım?
Avant de commencer, j'aimerais dire que cette audience ne devrait pas avoir lieu aujourd'hui.
Bu doğru mu Doktor hanım?
Docteur, c'est vrai?
Evet, küçük hanım, tarih öncesi dönemlerden.
Oui, du vieux continent.
Üç dakikada girip çıktım küçük hanım. Ayrıca senin arpacık ilacını alıyordum.
C'était juste pour 3 minutes, jeune fille, et c'était pour récupérer ton traitement de l'œil.
Yok öyle bir dünya. Cat Hanım trafik haberleri istiyor, biz de yapıyoruz.
Cat veux que je couvre la circulation, alors on couvre la circulation
Cat Hanım trafik haberleri istiyor, biz de yapıyoruz.
Cat veut que je couvre le trafic, je couvre le trafic.
Hanımım.
Très chère.
- Hanım efendi, buraya.
Madame, par ici.
- Hanım efendi, bu ilk tutuklanmanız.
- C'est votre première arrestation.
Tamam. Ben savcı ile konuşup, ne yapabileceğime bir bakayım,... ama siz de kendinizi bu duruma alıştırmanız gerekiyor, hanım efendi.
Je vais parler au procureur et voir ce que je peux obtenir, mais vous devez vous faire à l'idée.
Hanım efendi, kefalet duruşmasının ne zaman adil olduğunu gördünüz?
Madame, qui vous a dit que cette cour était juste?
- Hayır, hanım efendi.
Pourquoi?
Al sana küçük hanımın.
Là voilà ta demoiselle.
Aramıza hoşgeldiniz, Avukat Hanım.
Bienvenue à bord, Maître.
Size yardım edebilir miyim hanımlar?
- Puis-je vous aider Mesdames? - Bonjour.
Hiç sanmıyorum, küçük hanım.
Oh je ne pense pas, jeune fille.
Hanımlar, siz Casper davasına mı bakıyordunuz?
Mesdames, vous travaillez sur l'affaire Castwick?
Rahatsız edersek söylemeniz yeter Doktor hanım.
Faites le savoir si nous marchons sur les pieds de quelqu'un, doc.
Evet, teşekkürler hanımefendi.
Oui, merci, m'dam.
Ama küçük hanım paramı çoktan aldın.
( rires ) Mais, ma petite dame. Mais vous avez déjà pris mon argent.
Hanımlar, beyler, programımızda bir değişiklik oldu.
Mesdames et messieurs, il y a eu un changement dans le programme.
Polis Hanım madem buradasınız, davadan bir haber var mı?
Hey, Officier, puisque vous êtes là, vous avez obtenu tout scoop sur l'affaire?
Tebrikler Memur Hanım.
Félicitations, général.
- Aman Allahım. - Hadi gidelim, hanımlar.
Allons-y mesdames.
Küçük hanım, görüntüden niye önceden bahsetmediniz?
Jeune fille, pourquoi n'avez vous pas parlé de cette vidéo auparavant?
Zengin bir ev hanımıyla konuşuyordu.
Elle a discuté avec une mère au foyer.
- Zengin ev hanımı mı?
- Une mère au foyer?
Jillian Carter. Sıradan bir zengin ev hanımına benziyor.
Jillian Carter, elle a l'air d'une mère au foyer banale.
Zengin ev hanımı demek?
Tu as dit, mère au foyer? Le type même.
Toplantımızı kaçırdı çünkü bir hanımla meşguldü.
Il a raté notre rencontre parce qu'il était occupé avec une femme
Chil-gu'nun hanımı en küçük kızıyla evlendirecek birini araştırıyor.
La femme de Chil-gu se renseigne pour marier sa plus jeune.
Chil-gu'nun hanımı balığı sever.
La femme de Chil-gu aime le poisson
Benim hakkımda ne isterseniz düşünün ama umrumda olan tek şey küçük hanımın ne düşündüğü.
Pensez à ce que vous voulez de moi, mais tout ce qui m'intéresse c'est ce que cette petite pense de moi.
Evet, ama ben lavaboya götüren hanımım.
Oui, mais je suis la dame des toilettes.
Hanımım.
Ma dame.
Başlayabilir miyim artık, memur hanım?
Je peux opérer maintenant?
Bunu terzi hanım Carol da yapardı.
Vous pourriez remercier notre couturière, Carol pour tout ce qu'elle a fait.
Frankie Heck'le tanışın... Normal bir eyalet olan Indiana'daki normal bir kasabada yaşayan normal bir ev hanımı.
Voici Frankie Heck... une femme au foyer normale d'une ville normale dans l'Indiana.
Dolunay ışığı altında Ortabatılı bir ev hanımı canavarlığa doğru korkunç bir dönüşüme uğramıştı.
Sous la lumière de la pleine lune, une femme au foyer du Midwest subit une effrayante transformation, et le monstre devient monstresse.
Köpek balığı saldırısını sevdiğimi biliyorsun ama hanımımın önünde olmaz.
J'aime "Attaque de requins", mais pas en face de ma femme.
Başına büyük bela aldın küçük hanım.
Vous allez avoir des problèmes jeune fille.
Bugün çok iyiydiniz Doktor hanım.
Vous avez fait du bon travail aujourd'hui, docteur.
- Hanımefendi, yaralı mısınız?
- Madame, avez-vous été blessée?
Size yalvarıyorum, doktor hanım.
je vous en prie, madame docteur.
- O haklı, hanım efendi.
- Il a raison.
Hanım efendi, lütfen.
Laissez-moi trancher sur les objections.
Cengiz Han mı?
Genghis Khan?
Cengiz Han iyi bir adam değildi ama sizce de intikam için biraz geç kalmadınız mı?
Genghis Khan n'était pas quelqu'un de bien mais il est un peu tard pour se venger, vous ne pensez pas?
- Miles master tezini Cengiz Han'la ilgili genetik kalıtım üzerine yazdın.
- Miles, vous avez écrit une thèse sur le marqueur génétique lié à Genghis Khan.
Gidelim Doktor hanım.
Allons-y, docteur.
Avukat Hanım, müvekkilinizi sakinleştirin.
Avocat, contrôlez votre cliente.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]