English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ H ] / Hartley

Hartley Çeviri Fransızca

346 parallel translation
Bu Cassie Hartley. Bu Pearl, Paul'ün karısı. - Merhaba.
Je vous présente Pearl, la femme de Paul.
Arkadaşın Bayan Hartley, çok kibar.
Ton amie Miss Haley est sympa.
Hartley, Bay Fabrini ile birbirinizi sevdiğinizi ve evlenmek istediğinizi söylediniz.
Miss Hartley, vous et M. Fabrini vous vous aimez...
Bay Hartley Menzies onun yerini alacaktır.
Sir Mingies dirigera l'orchestre à sa place.
Şimdi Bay Hartley Menzies geliyor.
Voici Sir Mingies.
Bunun Taft-Hartley yasasına ( * ) uygun olduğunu söyledi.
Il s'agissait d'une "injonction Taft-Hartley".
Yoldaş Başkan! Şimdi teslim olursak ve çürümüş Taft-Hartley'e itaaat edersek hepimiz korkak sayılırız. Sadece bir şey yapabiliriz : savaş!
M. le président, si on abandonne maintenant, si on obéit à cette injonction, nous serons des lâches.
Detroit'ten Bay Hartley ile tanışmanı istiyorum. Bu, Tom Mason.
Je voudrais te présenter quelqu'un.
Michael George Hartley burası pis, karanlık, küçük bir oda.
Michael George Hartley... nous sommes dans une petite pièce sombre et laide.
Onbaşı Hartley'nin sigarasından almaz mısın?
Que diriez-vous d'une cigarette du caporal Hartley?
Hartley, sen bir filozofsun.
Michael George Hartley, vous êtes un philosophe.
Grev sonrası gevşeme süresi 90 gün olarak gözetilecektir. Ve eğer endüstri Taft-Hartley yasasını aşındırmaya bu kadar kararlıysa... benden alacakları tek destek, kafalarının ezilmek zorunda kalmaları olacaktır.
Des ouvriers qui revendiquent... seront mis à pied.
- Hardly.
Hartley.
Sizin Hartley değil miydi,
Votre mère est encore sur Haven.
Suzanne, bu editörümüz, Phil Hartley ve ses editörü, Elliot Morse.
Je te présente notre monteur, Phil Hartley... et notre monteur son, Elliot Morse.
Bu ulaşım bölümünün sorusu değildir, ama onlar özgür demokrat Amerikan ve Taft-Hartley yasaları çerçevesinde seçildiler.
Je ne vois pas le rapport avec la question de l'unité des transports. Mais ils sont élus selon la loi démocratique américaine et la loi Taft-Hartley.
- Mariette Hartley kim? - Doğru.
- Qui est Mariette Hartley?
- Papaz Calvin Hartley.
- Révérend Calvin Hartley.
Yerel yetkililere göre, Papaz Hartley ve oğlu düzenbaz.
Selon les autorités locales, le pasteur Hartley et son fils sont des escrocs.
Papaz Hartley?
Pasteur Hartley?
Papaz Hartley'in cemaatinden olmadığınızı düşünüyorum.
Vous n'êtes pas un adepte du pasteur Hartley, hein?
Hayır, Hartley'nin bir sandığın üzerine çıkıp, nutuk çekip, para topladığı günleri bilirim.
Non, je me souviens du Hartley qui haranguait la foule pour quelques dollars.
Hartley ve Samuel dolandırıcı olabilirler, ama çocuğu cinayetten suçlamak olanaksız.
Même si Hartley et Samuel sont des escrocs, une accusation de meurtre est grave.
Hartley, otopsi isteğimi, dini nedenleri kullanarak engelledi.
Hartley a interdit toute autopsie pour raison religieuse.
Hartley'nin cemaati.
C'est le groupe de Hartley.
Papaz Calvin Hartley için hazır olun!
Le voilà! Accueillez le pasteur Calvin Hartley!
Hayatımı borçlu olduğum kişi Samuel Hartley.
Cet homme, à qui je dois la vie, est Samuel Hartley.
Bayanlar baylar,... Tanrı'nın eri, Samuel Hartley.
Mesdames et messieurs, le soldat de Dieu - Samuel Hartley.
Papaz Hartley'nin sana baskı uyguladığını biliyoruz,... ama bu olay, Mucizeler Kilisesi'yle ilgili üçüncü ölüm vakası.
Nous savons que le pasteur Hartley a exercé des pressions sur vous, mais il s'agit de la 3e mort liée au Temple des Miracles.
Papaz Hartley, otopsinin dini kurallara aykırı olduğunu söylüyor.
Le pasteur Hartley dit qu'une autopsie est une violation des Écritures.
Umarım Papaz Hartley, bu ölü diriltme olayını, mucizelerinin mucizesi olarak göstermez.
J'espère que le pasteur n'a pas fait disparaître le corps, puis invoqué un miracle.
Ben Davis Hartley.
C ´ est Davis HartIey qui vous parle...
Harlan Hartley'le, görüşme ayarlayacağım...
Je vais prendre rendez-vous avec Harlan Hartley.
Evet. - Hartley, elimizdeki son zengin mezunumuz.
C'est le dernier de nos anciens étudiants fortunés.
Harlan Hartley'le konuştum.
Harlan Hartley, vous vous souvenez?
Harlan Hartley'den alınacak ödenek miktarına yoğunlaşmalıyız.
Préparons plutôt le projet de bourse.
Ama, Profesör Klump'ın, bu gece Harlan Hartley ile Ritz'de toplantısı var.
Klump doit rencontrer H. Hartley ce soir, à 20 h, au Ritz.
Eğer, Harlan Hartley, kapıdan çıkarsa, 10 milyon $ da onunla gider.
Si Hartley s'en va, adieu les 1 0 000 000 $.
Klump'ın işini yapabilir ve levye gibi Hartley'in kasasını açabilir misin?
- Vous pourriez le remplacer? Et faire cracher Hartley?
- Ah, Profesör Love Teknik terimlerin anlamını, Mr.Hartley'in de öğrenmesini istemez misiniz?
Professeur Love, Pourriez-vous expliquer cela en termes plus simples à M. Hartley?
- Profesör! Hartley seni sevdi.
Professeur!
Yarın gece, geleneksel mezunlar dansında olacak.
Hartley vous adore. Il vient au bal demain.
Dün gece... Yardıma çalışıyordum... Buddy Love'a, Harlan Hartley ile konuşması için ısrar ettim
Hier, pour rendre service, j'ai insisté pour qu'il parle à Hartley.
Miss Purty ile sorunumu çözeceğim... - Harlan Hartley'den bağışı alacağım.
Je fais le point avec Carla et j'obtiens la bourse.
Hartley! Lanet olası!
Hartley!
Üç saattir, Hartley'e dadılık ediyorum.
Où étiez-vous? Trois heures avec Hartley!
Ensizyonu çoktan yaptım Bay Hartley, ve hiçbir şey hissetmediniz.
J'ai déjà incisé, M. Hartley, et vous n'avez rien senti.
- Ben Komiser Lewis Hartley. - Komiser Hartley.
Je suis le shérif Louis Hartley
Müdür Hartley, sokağa çıkma yasağı ilan etmeyi düşünüyor musunuz?
Comptez-vous décréter le couvre-feu?
- Cassie Hartley.
- Cassie Hartley.
Barış içinde Atılgan'a hoş geldin DaiMon Bok.
L'écrivain Hartley n'a-t-il pas dit :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]