English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ H ] / Hawaii

Hawaii Çeviri Fransızca

2,173 parallel translation
- Bu yüzden Hawaii'ye geldi. Kadın ondan kaçmak için yeni bir hayata başlıyor.
Elle refait sa vie pour le fuir.
- Evet. Sanırım Hawaii belki de zamana ayak uyduruyor.
Peut-être que Hawaï se met à l'air du temps.
Bazı Hawaii'liler atalarının ruhlarının başka yaşam formlarında vücut bulacağına inanır.
Certains Hawaïens croient que les esprits de leurs ancêtres apparaissent sous des formes vivantes.
HAWAII EYALETİ VALİ
ÉTAT D'HAWAÏ GOUVERNEUR
Babam eskiden ailemize böyle derdi çünkü Hawaii'nin yerlisi değildik. O da bize "5-0" diye isim taktı. Buranın ülkedeki 50'nci eyalet olmasından geliyor.
Mon père appelait ma famille ainsi car on n'était pas de vrais Hawaïens, donc il nous appelait les Cinq-O, comme le 50e État de l'union.
- Peki, bir sürü insanın tatil için New Jersey'den Hawaii'ye geliyor olabileceğinin farkında mısın?
Très bien. Et tu sais que bien des gens du New Jersey viennent à Hawaï en vacances?
- Peki kaç Hawaii'li tatile New Jersey'ye gidiyordur sence?
- Et combien d'Hawaïens - vont dans le New Jersey? - Je ne sais pas.
Burası Hawaii.
C'est Hawaï.
Kuzey Kıyısına ve Hawaii yaşantısına sahip çıkarlar.
Ils veillent sur la côte Nord et sur le style de vie hawaïen. Ils font quoi?
Seni duyan adamları Hawaii'li izci grubu sanır.
Tu donnes l'impression que ce sont les boys scouts hawaïens.
Adı Blue Hawaii.
Ça s'appelle un Blue Hawaï.
Şu adamsa, Hawaii Bankası'nda çalışıyor.
Ce type travaille à la Banque d'Hawaï.
Yani Hawaii'yi koruyup dünyanın geri kalanını mahvedelim, öyle mi?
Donc, on protège Hawaï et on emmerde le reste du monde?
Şeye atansam mesela nasıl olur bilmiyorum, belki Hawaii?
Que penses-tu d'être basé à Hawaï?
Hawaii bunu telafi edebilir, değil mi?
Hawaï ferait l'affaire, non?
Baharatlara bulanıp 12 saat boyunca muz yaprakları ve sıcak taşların altında pişen nefis bir Hawaii lezzeti.
Ce délicieux met hawaïen est assaisonné et cuit pendant 12 h sous des couches de feuilles de bananiers et des pierres chaudes.
Sonuçta ise ortaya bu eski Hawaii tekniği dışında hiçbir şeyin başaramayacağı şahane bir tat çıkıyor.
Le résultat en est une saveur qu'on ne peut obtenir qu'en utilisant cette ancienne technique hawaïenne.
Ochoa'ların Hawaii'de olduğunu mu düşünüyorsun?
Les hommes d'Ochoa seraient ici?
Dirseğim iyileştiğinde, Hawaii Kış Beyzbolu defteri kapanmıştı. Sonuç olarak buradayım.
Le temps que mon coude guérisse, la saison était finie, et me voici.
Sonrasında ise Hawaii'ye kaçtıklarını öğrendim.
J'ai alors appris qu'ils étaient partis à Hawaï.
- Bu insanlara senin ve Hawaii eyaletinin onlara bir kapı borcunuz olduğunu söylemek için sabırsızlanıyorum.
- Il me tarde de leur dire que toi et l'État d'Hawaï, leur doivent une porte.
Bakalım. Hawaii şortun.
Voyons voir, ta tenue de surfeur Hawaiienne.
- Evet. - Hawaii pizzası.
Une pizza hawaïenne?
Honolulu şehri hangi Hawaii adasındadır?
La ville de Honolulu est située sur quelle île hawaiienne?
Tamam.
À Hawaii. - D'accord.
Hawaii gibi demek istiyorsunuz.
Tout comme Hawaï. J'imagine.
Hawaii geçmişi olan bir borsacı var mı bakarız.
Juste pour voir s'il y a un trader qui a des origines hawaïennes?
Hawaii'ye gideceğiz.
À Hawaii.
Hawaii mi?
Hawaï?
Yunuslarla yüzmem için beni Hawaii'ye götürür müsün?
Vous m'emmènerez à Hawaii nager avec les dauphins?
Hawaii'ye mi?
T'emmener à Hawaii?
Discovery Channel'da bir program izledim. Dediklerine göre Hawaii'de parasını vererek yunuslarla yüzülebiliyormuş.
J'ai vu sur Discovery Channel qu'à Hawaii, on nage avec des dauphins contre de l'argent.
Yardımda bulunuyorum. Mesela yarılan dudağı dikerim şekil bozukluklarını düzeltirim ama Hawaii'ye götürmem. - Bu yüzden tutuklanabilirim.
Il m'arrive de réparer un bec de lièvre ou une difformité, mais je ne les emmène pas à Hawaii.
- Peki benim şeklim bozulsaydı? - Beni o zaman Hawaii'ye götürür müydün?
Et si j'étais difforme, vous m'emmèneriez à Hawaii?
Yunuslarla yüzmem için beni Hawaii'ye götürmeni istiyorum.
Emmenez-moi à Hawaii nager avec les dauphins.
Hawaii'yi unut dostum, başka?
On n'y va pas. Autre chose?
Geçen sene Hawaii'ye gidip yunuslarla yüzeceğime söz vermişti.
Il m'avait promis de m'emmener à Hawaii nager avec les dauphins.
Hawaii'ye daha erken bir zamanda gidelim demiştim. Çünkü hep birlikte orada olmak beni çok heyecanlandırıyor.
J'ai dit qu'on devait partir à Hawaii plus tôt parce que j'ai hâte qu'on s'y retrouve tous.
Hawaii'ye gidiyoruz!
À nous Hawaii!
Hawaii'ye gidip yunuslarla yüzeceğiz.
On va à Hawaii nager avec des dauphins.
Hawaii'nin işi belli olmaz. Güneş çok ama çok tesirli.
À Hawaii, le soleil est implacable.
Karşımızda Hawaii'li Rosa var sanki.
C'est la version hawaïenne de Rosa.
Hawaii'deyiz.
On est à Hawaii.
Hawaii'deki Demiradam Triatlonu için çalışmaya başladı.
Cette course consiste à enchaîner un marathon de 42 km, 180 km de cyclisme puis 3,8 km de natation.
Hawaii maçına bahse girdi.
Il a misé sur la partie à Hawaï.
Soysuzlar Hawaii maçına bahse girer.
Seuls les malades misent sur cette partie.
Hawaii'de, eli bükülmez bir sörfçü aileden dünyaya gelmişim.
J'ai vu le jour grâce à deux surfeurs purs et durs.
Genç sörfçüler Hawaii'li efsane sörfçü Ben Aipa'nın izinden gidiyora benziyorlar.
Les surfeurs locaux ont repéré la légende du surf hawaïen, Ben Aipa.
Bugünkü yarışmanın galipleri Hawaii Adası Bölge Yarışları'nda değerlendirilecekler.
Les gagnantes d'aujourd'hui participeront aux Régionales de l'Île d'Hawaï.
- Hawaii.
Hawaï.
- Hawaii mi?
Hawaï?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]