Holling Çeviri Fransızca
126 parallel translation
Eh buna ben daha ne diyeyim.
Je ne vais pas aborder ce sujet. - Holling.
- Holling.
- Qu'y a-t-il, Ed?
- Jesse de kim? Yokmuş farz edemez misin Holling?
Vous ne pouvez pas le laisser tranquille, Holling?
- Holling, Bu senin silahın.
- Holling, c'est votre arme.
Holling, ne diyeceğini biliyorum :
Holling, je sais ce que tu vas dire :
Ancak bu senin ömrünün son günü olabilir Holling.
Mais ça pourrait être l'un des derniers moments de ta vie, Holling.
Neden Jesse, Holling?
Pourquoi Jesse, Holling?
Holling bu konuda konuşmaktan hoşlanmaz Shelly.
Holling préfère ne pas en parler, Shelly. OK.
Jesse Holling'in hayatına ilk girdiğinde 84 yazıydı.
Jesse est entré dans la vie de Holling durant l'été'84.
Holling sabahın 2'sinde rahatsız bir uykudan kaldırdı.
Holling m'a sorti vers 2 heures d'un sommeil agité.
Daha sonra Holling'e döndü, ama onun da silahı tutukluk yaptı.
Ensuite, il s'est tourné vers Holling, mais son arme s'est enrayé.
Ayak parmakları mı eksik? Holling Jesse'nin iki ayak parmağını tüfeğiyle kopardı.
Holling lui a fait sauté deux orteils.
- Holling?
- Holling? - Oui, Shelly?
Holling, tatlım?
Holling, chéri?
Holling'e herşey hazırmış de.
Dis à Holling que tout est prêt.
- Bu senin suçun değil Holling.
- Ce n'est pas ta faute, Holling.
- Evet Holling, geri dönecektir.
- Oui, Holling. Il reviendra.
- Seninle gurur duyuyorum Holling.
- Je suis si fière de toi, Holling.
Ed, Holling'in fotoğraf makinasını alsana.
Ed, prends l'appareil photo de Holling.
İki gündür bir şey yememiş bir müşteri Holling.
Il n'a pas mangé depuis deux jours, Holling. - Deux jours, hein?
HoIIing hayatının en iyi yıllarını tuvaletsiz geçirdi.Öyle değil mi Holling?
Holling a passé des années sans toilette, pas vrai, Holling?
- Tam olarak sorun nedir, Shelly? - Holling.
- Quel est le problème, exactement Shelly?
Holling fıçı bira sever.
Holling aime la bière pression.
Ama Holling gibi bir adam, nazik iyi huylu olgun bir adam, adam gibi adam...
Mais un homme comme Holling, un gentleman, un homme mature, l'homme idéal?
Holling Vincoeur, seni iki özel konuğumuzla tanıştırmak istiyorum...
Holling Vincoeur, je voudrais te présenter deux invités très spéciaux.
Shelly beni Holling için terketti ve şimdi de onun bebeğini taşıyor. İşte mesele bu.
Le problème est qu'elle m'a largué pour lui, et qu'elle porte maintenant son enfant.
Sağdıcın kim olduğu Holling'in umurunda değil, seni Shelly seçti.
Pourquoi? Holling s'en foutait de qui était son témoin, Shelly vous a choisi.
Baba, bu senin müstakbel damadın Holling Vincoeur.
Papa, voici ton futur beau-fils, Holling Vincoeur.
Holling, bu senin müstakbel kayınpederin Gorman Tambo.
Holling, voici mon papa, Gorman Tambo. Ton futur second père.
- Holling, lütfen. - Holling.
- Holling, svp.
Harika biri değil mi?
- Holling. Est-ce qu'il n'est pas le plus cool?
- Maurice değil. Holling.
- Pas Maurice.
Holling burada değil mi?
- Holling?
- Sen sağdıçsın, Fleischman.Sağdıcın onu takip etmesi gerekirdi.
Holling n'est pas là? - Le témoin devrait l'avoir à l'œil.
Maggie, Holling'in gelmemesi Dr Fleischman'ın suçu değil.
Maggie, ce n'est pas la faute du Dr Fleischman si Holling n'est pas venu.
- Hollıng'i bulmaya Baker's Point'e gittim bugün.
Je suis allé à Baker's Point pour trouver Holling.
Holling'den hiç haber yok.İzi bile yok.
Aucune trace d'Holling. Pas même une piste.
Holling'in evlenmeyeceğini biliyordun öyle mi?
Vous saviez qu'Holling ne se marierait pas?
Benim bildiğim şey, Shelly ve Holling'in başından beri kötü sona mahkum oldukları.
Shelly et Holling sont condamnés depuis le début.
Birbirlerine uymuyorlar.Holling onu mutlu edenin ne olduğunu benim bildiğim gibi bilmiyor.
Ils ne vont pas ensemble. Il ne sait pas ce qui la motive, moi bien.
Shelly Holling'i terketmedi ki.
Shelly n'a pas plaqué Holling. Il lui a posé un lapin.
Holling kaçtı. Senin ofisinden çıkarken onun gözlerindeki bakışı gördüm.
J'ai vu ce regard dans ces yeux quand elle est sortie du bureau.
- Holling'le kişisel bir meselem yok.
- Je n'ai rien de personnel contre Holling.
Holling?
Holling?
- Holling?
- Holling?
Holling.
Holling.
Evet, teşekkürler Holling.
Merci, Holling.
- Bebek istemiyor mu?
- Holling.
Holling ne dedi?
Que s'est-il passé?
- Holling?
Holling.
Holling'i bilirsin.
Vous connaissez Holling.