English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ H ] / Hots

Hots Çeviri Fransızca

15 parallel translation
Sandviçlerini her zaman sevmişimdir.
J'ai toujours aimé tes hots dogs.
Sammy'nin Red Hots restoranını bilir misin?
Tu connais chez Sammy?
Biraz sakız şeker, çikolata almaya gitmiştim
Je suis descendu à l'épicerie pour acheter du chewing-gum, et quelque part entre les Red Hots et les boules de Chocolat.
Beni Foxy Hots diye bir yere götürdü.
Vous étiez où? Il m'a emmené au "Renard Sexy", un truc comme ça.
Son okul gezimi senin lunapark treninde sosisli sandiviç yiyip portakal suyu içmeni seyrederek harcayamam.
Je ne vais pas passer tout le voyage à vous regarder Vomir des hots dogs et des jus d'orange Sur "La Batmobile"
* Öldürücü zehir yavaşça dağılıyor * * Devoe gibi yumuşak bir adam arıyor * * Geç para al, iyisi mi arazi ol *
Looking for a mellow fellow like Devoe getting paid late, better lay low scheming on the hots, my end the pro show.
Bedava sosisliler falan.
Des hots dogs gratuits...
Bak. "Red hots" bile varmış.
Regarde, tes bonbons préférés.
İnek sosisi. Ketçap, hardal ve salata.
Deux hots-dog pur boeuf, avec ketchup, moutarde, salade.
Bu savaş bittiğinde kendini Havai gömleğin üzerinde bir tezgahın arkasında bu aptallara sosis ve içecek verirken bulacaksın, dostum.
Je te le dis, quand cette guerre sera finie, toi, mon ami, tu te tiendra derrière un comptoir servant des hots dogs et super slurps à ces têtes de cons en chemise hawaiennes.
Ben de... Gün ışığı,... sosisliler ve ucuz bira.
Moi aussi... et le soleil, les hots dogs et la bière pas chère.
Kıçına köpek takılmış bir karga bile senden daha iyi durumdadır.
Mieux vaut toi qu'un crétin qui bouffe des hots-dogs.
Sorun değil, vejetaryen sosislerden aldım diye yalan söylerim.
Je mentirais juste en disant que les hots dogs sont végétariens
Sosislidir, balondur falan. Bir şeyler uyduruvermiştik işte.
Hots dogs, quelques ballons tu sais, je veux dire, on organise juste vraiment ça ensemble
Bana patlamış mısır ve Red Hots aldı, karanlıkta oturup filmlerimizi izledik.
Il m'a acheté du pop-corn et des Red Hots. On est restés assis dans le noir, à regarder des films.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]