English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ H ] / Huxley

Huxley Çeviri Fransızca

144 parallel translation
HUXLEY COLLEGE
UNIVERSITÉ DE HUXLEY
Profesör, sizi Huxley kolejinde selamlamak ne şeref,
Professeur, c'est un honneur pour moi de vous accueillir à Huxley!
Fakülte üyeleri ve üyelerin fakültesi, Huxley'nin öğrencileri ve Huxley öğrencileri!
Membres de l'université et de Huxley, étudiants de l'université et étudiants de Huxley!
Huxley kolejinin rektörü yerini bilmeden mi gitmeli?
Et le recteur de l'université devrait 5'y rendre sans savoir où c'est?
Teşekkür Bayramında Darwin öğrencileri olarak Huxley'e karşı oynayacaksınız.
Vous jouerez pour Darwin contre Huxley le jour de Thanksgiving.
Huxley kazanamaz. - Şansları yok!
Huxley ne gagnera jamais.
Huxley Kolej'inden Prof. Wagstaff ben.
Je suis le professeur Wagstaff, de l'université de Huxley.
Ben Huxley Kolej'inden Prof. Wagstaff.
Je suis le professeur Huxley, de l'université de Wagstaff.
Huxley'in kazanacağını söylüyor.
Il dit qu'Huxley va gagner.
Oyundan önce Huxley'in oyunlarını bilmek istiyorum.
Il me faut leur tactique de jeu.
İlk çeyrekte iki dakikalık süre kaldı, ve Huxley'in takımı oldukca zor durumda.
Deux minutes avant la fin du premier quart d'heure et l'équipe de Huxley doit vraiment se battre.
Huxley'nin kaybetmesi ne demek biliyor musunuz?
Vous savez ce que signifie la défaite de Huxley?
Huxley başlayacak...
Huxley donne le coup d'envoi...
Dr. Huxley, sanırım bir yanlış anlama içindesiniz.
Vous vous méprenez. Ce n'est pas moi, le donateur.
Dr. Huxley, golf oynarken sadece golf konuşurum... -... ve o da atış yapmazken. - Evet, elbette.
Quand je joue au golf, je ne parle que de golf et seulement entre deux tirs.
- Dr. Huxley?
- Dr Huxley?
Evet David. Ona Mark'ın bir dostu olduğumu ve keçileri kaçırdığımı söyle yeter ki gerçek adımı söyleme.
Dites-lui que je suis un ami de Mark, que je suis fou, mais pas que je suis le Dr Huxley.
Ve bu da Binbaşı Sam Huxley, birlikte Aksi Adam olarak bilinir.
Et voilà le commandant Sam Huxley, surnommé la "Grande Perche".
Huxley ile yıllardır çalıştım.
Je suis sous ses ordres depuis des années.
Mac ve Huxley'i öldüreceğim. Habercilere hiç saygıları yok.
Mac et Huxley n'ont aucun égard pour les radios.
Doğru. Huxley bizi öldürmek istiyor.
Huxley veut nous tuer.
Bu takıma ne diyorlar biliyor musun? "Huxley'nin Fahişeleri."
On nous appelle les "Bourriques d'Huxley".
Huxley çok akıllı bir adam.
Huxley possédera les Japs.
Aksi Adam'a İsyan Anlaşması'nı okuduğunu biliyoruz.
Nous savons que tu insultes Huxley.
Söylüyorum, Huxley'i sevmiyorum.
Je vais te dire une chose. J'aime pas Huxley.
Binbaşı babandan bir mektup aldı. Ailene bir aydır mektup yazmamışsın.
Huxley a appris... que tu n'as pas écrit chez toi depuis plus d'un mois.
Binbaşı ailenle bu gece saat 8 : 30'da telefon görüşmesi ayarladı.
Huxley s'est arrangé pour que tu téléphones chez toi ce soir.
Binbaşı Huxley, efendim?
Commandant?
Genç bir yedek teğmen yollamıştı. Sanırım adı Huxley'di efendim.
Il provenait d'un jeune Lieutenant nommé Huxley.
Askeri Bilrik'teki en iyi takıma kadeh kaldırmak istiyorum. Huxley'nin Fahişeleri! Haydi!
A la meilleure Compagnie de Marines... aux Bourriques d'Huxley!
Huxley'nin Fahişeleri demeliyiz.
Ils portent bien leur surnom.
Huxley'nin taburu için burada bir çıkarma olmayacaktı.
Pas de plage pour le bataillon d'Huxley.
Asker olarak, her emir gibi kabul ettik ama Huxley'nin Fahişeleri'nin gururunu kırmıştı.
Nous obéîmes à l'ordre... mais nous fûmes blessés dans notre orgueil.
Huxley'nin Fahişeleri nihayet geldiler!
Les Bourriques d'Huxley arrivent enfin!
Albay Huxley.
Colonel Huxley.
Efendim! Albay Huxley!
Colonel Huxley!
Albay Huxley, Bayan Rogers.
Le colonel, Mme Rogers.
- Affedersiniz Albay Huxley.
- Oh, excusez-moi.
- Kimseye iltimas yapmam ben. - Albay Huxley...
Je n'accorde de faveur spéciale à personne.
Huxley yürüdükçe ben de yürüyeceğim.
Je tiendrai aussi longtemps que tiendra Huxley.
Yürümeye devam etmek, Huxley'i bayılana kadar ilerletmek.
Marcher, marcher toujours jusqu'à voir Huxley s'écrouler!
Albay Huxley beni Foxton'dan aradı.
Le colonel Huxley m'a appelé de Foxton.
Neye ihanet Albay Huxley, mezarına mı?
Que perd-il, colonel? Sa tombe?
Huxley'nin taburundaki adamlar, bu sefer bölümü sahile süreceğimizden emindi.
Nous étions tous convaincus... de prendre la plage d'assaut.
Duman dağılıp, bölümün kalanı geri döndüğünde Huxley'e yine atik Japon garnizonunu bulması söylendi ki bu sefer adanın 70 kilometre içindeki bir gölde saklanıyorlardı.
Quand la division revint en piteux état... on nous envoya de nouveau dénicher les Japonais... qui se terraient sur 90 km d'atolls.
Huxley'nin Fahişeleri, Askeri Birlik'in yetimleri. Hep bir nedime, asla gelin değil.
Nous étions les orphelins de la Marine... une demoiselle d'honneur, jamais la mariée.
- Noldu ki? - Dr. Huxley düşünüyor.
Le Dr Huxley médite!
Huxley, gel artık!
Je vous rejoins!
- Burada kalmayacaksın. Burada kalırsan, teyzeme gerçek adının Dr. David Huxley olduğunu söylerim.
Venez, ou je dis à ma tante qui vous êtes.
Ben de Bayan Swallow.
Je suis Mlle Swallow, je cherche le Dr Huxley.
Bu iş burada bitmeyecek.
Huxley!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]