Hızlı Çeviri Fransızca
40,090 parallel translation
Haydi Sean! Daha hızlı!
Plus vite, Sean!
Daha hızlı Sean!
Plus vite, Sean!
Daha hızlı! Haydi!
Allez, plus vite!
Daha hızlı!
Plus vite!
En hızlısı bu, tüm gün sürüyor.
C'est la première fois que c'est aussi proche de la journée.
Hızlı bir şekilde, tam bana.
Vraiment fort, pars ici.
Padres'in tüm biletleri hızlıca satıldı.
Pour vous donnez une idée de ce qui se passe ici, quand on a annoncé ses débuts, les billets pour les Padres se sont tous vite vendus,
Başka türlü olamaz. Hızlı top atacağını düşündüğünü biliyorsun.
Pas moyen de le berner, il prévoit une balle rapide.
Daha hızlı gitmeliyiz.
On doit rouler plus rapidement.
Yeterince hızlı hareket etmiyoruz.
Nous n'avançons pas assez vite.
Daha hızlı hareket etmeliyiz.
Nous devons avancer plus vite.
Hızlı çalışmamız gerekiyor.
Nous devons travailler vite.
MGK olarak daha hızlı ilerlemeye hazır olduğumuzu düşünüyoruz.
Au MMC nous pensons être prêts à accélérer.
O fırtına mevsimin bu kadar başlarında görüntülediğimiz her şeyden daha hızlı hareket ediyordu.
Cette tempête se déplace plus vite que tout ce qu'on a jamais vu aussi tôt dans la saison.
Çok hızlı şekilde çok zorlarsak bir şey bozulur.
Si on les pousse trop et trop vite, quelque chose va casser.
Çok hızlı şekilde çok zorlarsak bir şey bozulur.
Si tu pousses trop fort trop vite, quelque chose va casser.
Hızlıydı.
C'était rapide.
Ama bilmiyorsun. ben hızlı hareket ederim.
Mais tu sais, je bouge vite.
Bunu takiben siyahların suça yatkınlığı miti hızlıca kabul gördü.
Rapidement, il y a eu un processus de mythification de la délinquance noire.
Eski güzel günlerde, kanun kuvvetleri bundan çok daha hızlı tepki verirdi.
Au bon vieux temps, la police intervenait bien plus rapidement.
Çok hızlı ikna etmişsin.
- Tu l'as vite fait changer d'avis.
- Bayağı hızlı düşüyor gibi.
Il semblerait qu'il soit en train de chuter très rapidement.
Sadece daha hızlı yapmasını söylüyorum.
Je lui dis de travailler plus vite.
Güneş hızlı batıyor. Birazdan hava kararacak.
Il va bientôt faire noir.
Koş! Daha hızlı! Koş!
Plus vite!
Sadece bana hızlıca bir batırıp çıkarsan memnun olurum.
Je veux juste continuer à bosser sans souffrir.
Evet, evet. NFL hızlı hamleleri için yardıma ihtiyacı olacak ama.
Oui, mais il doit apprendre les bases du pass-rush.
Size şimdi söyleyeyim, dışarıda sizden daha büyük daha hızlı ve daha güçlü tonla adam var ve şimdi perakendecide çalışıyorlar.
Il y a un paquet de mecs bien meilleurs que vous qui bossent comme vendeurs.
Bu Carolina toprağında kenevir hızlı büyüyor.
Le cannabis pousse bien dans le sol de la région.
Bataryayı hızlı başlatabilirsek ya da...
Si seulement on pouvait faire démarrer une batterie ou...
Biraz kalabalık olduğunun farkındayım ama Eli'ın hücresine giden en hızlı yol orası. İnanın bana.
Je sais que c'est public, mais c'est le moyen le plus rapide pour aller à la cellule d'Eli.
Üzgünüm ama en hızlı giriş yolu bu.
Désolé, mais c'est la route la plus rapide.
O zaman hızlı çalışsan iyi edersin.
Tu devrais travailler plus vite, dans ce cas.
Bu kargoyu hızlı bir şekilde üsse götürmek için Quinjete gideceğiz.
Toi et moi allons prendre les devants avec le Quinjet, ramener cette cargaison à la base, vitesse maximum.
Pekâlâ, tamam hızlı olsak iyi olur çünkü hangi suyun içindeysek, batıyoruz.
D'accord, on a intérêt à faire vite, parce que peu importe l'eau où nous marchons, nous coulons.
Hızlıca, lütfen!
Vite, je t'en prie!
Çok hızlı.
Elle est trop rapide.
Şimdi. Hızlıca duş alırsan, son 5 dakikayı farklı bir şekilde değerlendirebilirsin.
Si tu fais vite, on peut faire 5 min d'exercice d'un autre genre.
Akıntılar inanılmaz hızlı hareket ediyor.
Les courants vont à une vitesse extraordinaire.
Çin'de hâla çoğunlukla fosil yakıt kullanılsa da, yenilenebilir enerjiye beklenenden hızlı geçiliyor.
La Chine reste très dépendante des énergies fossiles, mais semble passer au renouvelable bien plus vite qu'on ne l'aurait pensé.
Sorun şu ki okyanus, akılalmaz miktardaki karbondioksit salımı sebebiyle kendi işini yeterince hızlı yapamıyor.
Le problème est que l'océan ne peut effectuer ce travail suffisamment vite, étant donné les énormes quantités de CO2 émises.
0,85 derecede bile tahminimizden de hızlı gelişen etkiler görüyoruz.
Nous sommes à 0,85 degré, et l'impact est déjà plus rapide que prévu.
Arktika'daki Grönland'da kadim buzulların hızla, bilimsel tahminlerden daha hızlı yok olduğunu hayretler içinde gördüm.
Au Groenland et en Antarctique, j'ai été atterré de voir de très vieux glaciers disparaître plus vite que le prédit la science.
Muhtemelen gelmiş geçmiş en hızlı kabuller gerçekleşecek.
Ce seront sûrement les confirmations les plus rapides de l'histoire.
- Aslında söylemek istediğin hızlı ve basit bir kız olduğum.
Vous me prenez pour une fille facile...
Hızlı, kirli, ucuz neden bu kelimeleri kullanıyorsun?
"Facile, sans valeur, sale..." ... pourquoi utiliser ce genre de mots?
Yani... kirli, ucuz, hızlı değilsin.
Donc "facile, vulgaire, sale"? Non.
Çok daha hızlı.
Bien plus rapidement.
İşte hırsızlık erzakınız!
Voilà vos rations de voleurs!
Bu yarışta ne kadar hızlı gideceğiz?
À quelle vitesse on va aller pour cette course?
- Büyük hırsızlık
- Du vol qualifié.