Ibiş Çeviri Fransızca
128 parallel translation
Luke Skywalker ibiş -
Luke Skywalker n'est PAS..
Burnun kalkmasın, ibiş.
Ne te flatte pas, vieux schnock.
Gel buraya seni şeker ibiş.
Viens là, mon petit idiot d'amour.
Hey, ibiş kız!
La Muette.
Orada ne Danlı ne Filistinli, sadece Samson ve Delilah oluruz.
Plus de Danites ni de Philistins, nous serons juste Samson et Dalila. Dans la vallée du Nil, la myrrhe embaumera l'air, et seul le vol de l'ibis assombrira le ciel.
Sabba şehri kuşatması sırasında zehirli sürüngenleri öldürmek için Nil nehrinden nasıl balıkçıl kuş getirttiğini duyduk.
Nous avons appris comment tu as pris Ibis du Nil pour tuer des serpents venimeux lors du siège de la ville de Saba.
İbis tapınağı.
Le temple d'lbisis.
Hayır. Yıllarca onu aradım. İbis tapınağı, yaşam ırmağı...
Non, je cherche depuis des années le temple d'lbisis, le fleuve de la vie.
Bizi endişelendiren, oradaki bir kuş kolonisi.
On s'inquiète beaucoup pour une colonie d'ibis des bois.
Kovan ve sistem burada devreye giriyor demek.
Et c'est là qu'intervient l'Ibis.
İster misin, seni cırtlak sesli ibiş!
Ça te dit, espèce de sale castrat?
Teşekkür ederim.
- Je la passe à l'IBIS.
- Bu izleri IBIS'den karşılaştırdın mı?
Vous avez consulté llBlS? La 1 re série de stries ma renvoyée à un hold-up non résolu il y a 4 ans à Uleta. Oui.
Altı numarada teftiş ihlali.
Alerte IBIS sur la 6.
IBIS'te bir uyum yakaladım. Şarküteri soygununda duvardan iki kurşun çıkarılmış,... Jordy vurulmadan yaklaşık bir saat önce olmuş.
L'IBIS a associé la balle à celles du hold-up d'une épicerie,
IBIS bu silahları elden geçirmiş.
L'lBlS a donné un résultat.
Bu silahlar IBIS'e Vahşi Yaşam Derneği tarafından üyelerine geyik avlamak için gönderilmiş.
Fichée pour avoir servi contre une biche, ce qui est interdit par la loi.
Bunu kayıtlarda arayabilir miyiz sence?
Vous regarderez dans l'IBIS?
Şu an kayıtlarda araştırıyorum.
Je la vérifie dans l'IBIS.
Balistik veri tabanından sonuç çıktı.
Je viens de le trouver dans IBIS.
Ciddi misin?
Dans IBIS?
Hey, haberler iyi. IBIS'te daha önce kullanılan bir silahla ilgili dava çıktı.
Bonne nouvelle! D'après le fichier balistique, l'arme a déjà servi.
Evt. IBIS * üzerinden araştırma yaptım, ve bir sonuca ulaşamadım.
L'IBIS n'a rien donné.
Ajanımın silahını IBIS'ta ( * ) aratmışsın.
Vous avez confié l'arme de mon agent à l'inspection générale?
Başka silahta kullanılıp kullanılmadığına bakacağım.
Je vais lancer ça dans l'IBIS et voir si on l'a utilisé sur une autre arme.
5 tam 44, Smith Wesson silahlarla uyumlu, ama kayıtlarda yok.
Cinq droites 44, correspondant à un Smith Wesson, mais rien dans IBIS.
Evet, evet, ve ateş mekanizmasıyla ilgili bir kayda ulaştım.
- Oui. J'ai trouvé un résultat dans l'IBIS.
O yüzden çeltik kargası olurdu.
Alors, ce serait un ibis. - Une sorte d'ibis.
Veritabanından bir şey çıkmadı mı?
Des résultats dans Ibis?
İbiş gibi evde oturuyorum ve bana hiçbir iş bulmuyorsun.
J'attends comme un idiot, que tu me trouves un job.
IBIS'te silaha ait kayıt buldum.
J'ai trouvé cette arme dans le fichier.
- Balistik incelemeden bir şey çıktı mı?
- Est-ce que la balle est dans IBIS?
Balistik Tanımlama ne diyor?
IBIS.
Şerife söyle, kaçırılma olayındaki merminin IBIS incelemesinden de birşey çıkmadı.
Dis au shérif que j'ai passé la balle de son affaire d'enlèvement dans la base de données,
Şu an sistemde aratıyorum.
Ouais, j'ai lancé une recherche dans l'IBIS tandis que nous parlons.
Sonuç geldi.
Oh, c'est l'IBIS.
Onları IBIS'te arayacaktım.
J'allais faire une recherche avec l'IBIS.
50'lik kovanlardan IBIS'te bir şey çıkmadı, Ama Balistik, arabanın içindeki bakır kılıftan, tipini ve kalibresini bulabildi.
Les résultats de 50 douilles AE sont revenus négatifs des tests IBIS, mais la balistique a pu trouver le type et le calibre de l'arme à partir des morceaux de cuivre trouvés dans la limousine.
- Olay yerindeki tüm mermileri sistemde arattım, bir şey çıkmadı.
J'ai analysé toutes les balles qui ont été ramassées ici. Je les ai passées sur IBIS, rien.
İlk kurban Rod Norris'ten. Iblas'taki kimya tesisinin müdürü.
Il est manager à l'usine de produits chimiques d'Ibis.
Parçalarla eşleşme yapmak zor olacak.
Ce sera dur d'avoir une comparaison IBIS qu'avec des fragments.
Yeni, üç boyutlu balistik tanımlama sistemi sayesinde.
Grâce au nouveau système d'acquisition IBIS TRAX-3D.
91'de IBIS veri tabanı yoktu.
La base de données IBIS n'existait pas en 91.
Eski bir IBIS ASAP kaydına ihtiyacım var.
J'ai ça à entrer dans la base de données le plus vite possible.
Nick silahı IBIS'te arattı.
Nick l'a entré dans l'IBIS.
Bu veri, IBIS'e yeni yüklenmiş.
Les données viennent juste d'être rentrées dans ibis.
9 mm'likten bir iz aldım ama sistemde çıkmadı.
Le tir mortel vient d'un 9mm, pas répertorié sur IBIS.
Hayır. Çok fazla hasar görmüş.
Pas moyen de la passer dans IBIS.
IBIS'te araştırmama imkân yok. - Peki Johnson'ın yeri?
On sait où est Johnson?
Sara ile birlikte bulduğumuz tabancanın balistik geçmişinde bir olay buldum.
Le calibre 38 qu'on a trouvé Sara et moi est fiché dans l'IBIS.
Bubulcus Ibis.
Bubulcus Ibis.