English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Idare ediyor

Idare ediyor Çeviri Fransızca

452 parallel translation
Dur bakalım. Bu şovu kim idare ediyor?
Qui commande ici?
- Bu Beamish. Dükkanı idare ediyor.
- Voici Beamish. ll tient le magasin.
Eski kocanın parasını o idare ediyor.
C'est elle qui gère son argent.
- Burayı kim idare ediyor?
- Qui dirige tout ça? - Le gouvernement.
- Şef Hedley orkestrayı çok iyi idare ediyor.
Sir Ronald Hedley se surpasse. Je ne parle pas du concert.
Topal bir ayak yarışta beni zar zor idare ediyor.
Avec un pied-bot, on est rarement dans la course.
Sanırım Danny bensiz gayet iyi idare ediyor, değil mi?
Je suppose que Danny se débrouille bien sans moi.
Annem nasıl idare ediyor? Öyle mi?
Sacré petit frère.
Bak, gemiyi ne güzel idare ediyor.
Voyez comme il mène bien ce bateau.
- Nasıl idare ediyor?
- Comment s'en sort-elle?
Aron da idare ediyor mu?
Et Aron alors?
Şunun gibi : Dünyanızı ne tip bir hükümet idare ediyor?
Mes contemporains me poseront des questions... comme... quel gouvernement régit votre monde?
007 durumu oldukça iyi idare ediyor.
007 paraît avoir la situation bien en mains.
Hayır! Demiyorum. Koğuşunu bir korsan gemisi gibi idare ediyor.
Elle mène le service comme un navire de pirates.
Şu konuda seni temin ederim ki Shannon sinirleri gergin bir otobüs idare ediyor.
Et mon autocar navigue bien, contre vents et marées!
Dağın diğer tarafındaki vadiyi idare ediyor.
Il contrôle la vallée.
Hayatım, tam 40 yıldır Joachim amca başımızda... ve her şeyi dengeleri gözeterek idare ediyor.
Voilà 40 ans que l'oncle Joachim mène notre barque et sait la maintenir en équilibre.
Bu yeri yakında biz idare ediyor olabiliriz gibi.
On pourrait diriger tout ca bientot.
Gayet iyi idare ediyor.
Elle s'en sort plutôt bien.
Kongre'yi kimler idare ediyor zannediyorsunuz?
Qui gère le Congrès d'après vous?
Hayır, dostlarım, Kongre'yi avukatlar idare ediyor.
Non mes amis, le Congrès est géré par des juristes.
Çiftliğin işlerini o idare ediyor.
Il gère tous nos champs.
Gerasim Kuzmich bizi düşkünler evine gönderebilirdi ama bizi idare ediyor.
M. Pétrine pourrait nous réduire à la mendicité, mais non, il nous souffre.
İkimizi aynı anda idare ediyor! Ne cüretli.
Nous étions tous les deux dans un sac de couchage!
Hepimizi de idare ediyor şu an.
Il a la mainmise sur nous tous à présent.
Yüksek apartman binalarını, asansör sistemlerini, elektrikleri idare ediyor görünüyor. Bunları kim yapabilirdi ki?
Il semble contrôler deux tours à appartements, les ascenseurs, l'électricité...
Manevi hayatım idare ediyor
Ma vie spirituelle se porte bien.
Bir yılda dokuz kadın ve muhtemelen dokuzunu da aynı anda idare ediyorı.
Il a vécu avec 9 femmes en un an et sûrement en même temps.
Kontrol edemediğim bazı güçler beni idare ediyor.
Je suis mené par des forces que je ne domine pas.
Ruhani bölgesini iyi idare ediyor ve iyi bir insan.
Sa paroisse est la meilleure et il est bon.
Para meselelerinde Francoise... inanılmaz iyi idare ediyor gerçekten.
Pour gérer le fric, Françoise est géniale.
Zaten zor idare ediyor.
Elle a déjà du mal à s'en sortir.
Hayır Nataşa, adi Fransız şarabı idare ediyor.
Je préfère la saveur frelatée du vin français.
Şu an kendisi bazı Rahibe Kardeşlerimizin kutsanma törenini idare ediyor. Bu yüzden lütfen biraz bekleyin.
Il dirige une bénédiction en ce moment même et nous vous remercions de votre patience.
- Bütün evi köpek idare ediyor.
- II contrôle toute la maison!
OCP'deki iki numaralı adam! Polisleri, OCP idare ediyor!
Et OCP dirige les flics!
Gazeteyi hala baban mı idare ediyor?
Ton père a toujours le journal?
Beni iyi idare ediyor.
15 ans, ça m'aide à continuer.
Pekala, Noah... Şu salı idare işi benim narin cildimi ziyadesiyle tahriş ediyor... Bu itibarla eğer sakıncası yoksa, ben kulubede kalacağım.
Eh bien, Noah, conduire ce bateau est un peu trop dífficile pour moi, alors si tu veux bien, monsieur, je vais me retirer.
Rocky çocukları idare ediyor.
Rocky sait les prendre.
İdare ediyor.
On me l'a déjà dit!
İdare ediyor!
- Ça se passe bien.
- İdare ediyor.
- Elle n'a pas à se plaindre.
Kurtları idare ediyor.
jongler avec les loups.
- İdare ediyor.
Je double!
İdare ediyor gibi görünüyorsun.
Ça n'a pas l'air de te gêner.
81 yaşında ve hâlâ pazar ayinlerini idare ediyor.
À 81 ans, il célèbre encore le culte du dimanche.
Aslında yerini tutmuyor ama idare ediyor.
Ça remplace pas, mais ça aide.
İdare, bahse girmenin yasak olduğu uyarısında bulunuyor. Ama en sevdiğiniz çifte tezahürat yapabilirsiniz. Ve inanın bana bu harika gençler tezahüratı hak ediyor.
La direction prévient qu'aucun pari n'est autorisé mais vous pouvez toujours soutenir votre couple préféré et croyez-moi, ces gosses méritent vos encouragements parce que chacun lutte contre la douleur, la fatigue, la lassitude, se bat pour continuer,
- İdare ediyor.
- Il marche.
İdare ediyor musunuz?
Alors, comment ça va?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]