English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Ihab

Ihab Çeviri Fransızca

117 parallel translation
Kardeşin Nizar ve Ihab'la berabermiş. Ve yahudi komşu gelip kuzu hakkında şikayet etmiş.
Ton frère était avec Nizar et Ihab et ce voisin juif est arrivé et s'est plaint des moutons.
Walid'in terörist yeğeni Ihab Suriye'den geldiğinden beri sorun çıkarıyor.
Le neveu terroriste de Walid, Ihab, a causé des problèmes depuis son retour de Syrie.
Terörist yeğenin Ihab'ın haberleri babamın canını sıktı.
Mon père est troublé par ce qu'il a entendu sur ton neveu de terroriste, Ihab.
Millet Ihab hakkında hep dedikodu çıkarıyor.
Les gens répandent toujours des rumeurs sur Ihab.
Bak, Ihab'ın oğlunun düğünüyle ilgili benim gibi iyi niyetli olmadığı doğru.
C'est vrai qu'Ihab ne partage pas - ma bienveillance pour son mariage... - Je te paye pour le contrôler.
Onu ve yeğeni Ihab'ı.
Lui et son neveu, Ihab.
- Ihab.
- Ihab.
- Ihab Rashid'in destekçilerinden biri.
Une disciple d'Ihab Rashid.
Ihab'ın onlarca destekçisini şimdiden tutuklattım.
J'ai déjà arrêté des douzaines de disciples d'Ihab.
Ihab Rashid'i bul yeter.
Trouvez Ihab Rashid.
- Ihab.
Ihab.
- Ihab? - Bir dakika.
Ihab?
- Ihab Rashid'in teröristleri.
Les terroristes d'Ihab Rashid.
Ne kadar süreyle kalacaksınız Ihab?
Combien de temps vas-tu rester, Ihab?
Böyle suçlamalar yaparak beni üzüyorsun ama. Hele ki benim tek düşüncem senin güvenliğinken Ihab.
Ça me fait mal de t'entendre porter de pareilles accusations alors que je m'inquiète seulement de ta sécurité.
Çünkü o yaşarsa, Ihab ve destekçilerinin üzerine sert bir şekilde gitme bahaneni kaybedeceksin.
Parce que si elle vit, tu perds ton excuse pour sévir sur Ihab et ses disciples.
Bu piç domuz, Ihab Rashid... Beni öldürmeye çalıştı.
Ce porc sans mère, Ihab Rashid... il a essayé de me tuer.
Ihab Rashid'e bağlı bir kadın.
Elle est loyale envers Ihab Rashid.
Peki Walid aradığımız adam Ihab Rashid'in bizzat amcası değil miydi?
Et Walid ne serait-il pas l'oncle d'Ihab Rashib, l'homme que nous cherchons justement?
Size karşı saldırıda kullanılan ölümcül şırıngayı Ihab Rashid sağladı.
Ihab Rashid qui a fourni la seringue mortelle utilisée dans l'attaque.
Ihab Rashid.
Ihab Rashid.
Ihab'ın kendisini yakalamamız da artık sadece an meselesi.
C'est qu'une question de temps avant que l'on capture Ihab.
Yaklaşık 45 dakika önce, başbakanın iç güvenlik makamından askerler Ihab Rashid'i ve on destekçisini yakaladı.
45 minutes plus tard, Les soldats du président pour la sécurité ont arrêté Ihab Rashid et 10 de ses membres ainsi qu'une cachette d'armes.
Yarından sonraki gün öğlen 12'de Ihab Rashid'i, Capitol Meydanı'nda asacağız.
Après-demain à 12 heures, Ihab Rashid sera pendu sur la place du Capitole.
Biri o kadını kardeşini öldürmesi için ikna etti. Ama o kişi Ihab Rashid değildi.
Quelqu'un a du payer cette femme pour tuer ton frère, mais ce n'était pas Ihab Rashid.
Bu akşam kızım Ihab ve destekçileriyle birlikte tutuklandı.
Ma fille a été arrêté ce soir avac Ihab et ses hommes.
Son birkaç ayda iyice uzaklaşmış daha da dindar olmuştu ama Ihab ile iş yaptığından haberim yoktu.
Ces derniers temps, elle a été distante, de plus en plus religieuse, mais aucune idée sur son implication avec Ihab.
Ihab Rashid ile hiçbir ilişkin yok.
Tu n'as rien à voir avec Ihab Rashid.
O adamlarla ne halt yapıyordun? Ihab Rashid?
Que fais-tu avec Ihab Rashid?
Kurul toplantısında Ihab'a karşı şahitlik yapan da oydu.
C'est lui qui a témoigné contre Ibah.
Çünkü karım Fatma'ya başbakan Jamal Al Fayeed'i öldürmesi için Ihab Rashid'in zorlaması sonucu risin dolu bir şırınga verdim.
J'ai donné à ma femme un aiguille de ricine pour tuer le président, sous l'ordre de Ihab Rashid.
Ihab Rashid'i idam ettikten birkaç ay sonra buradan çıkacağını mı söz verdi?
Ils vont exécuter Ihab Rashid et vous quitterez cette prison?
Ihab Rashid ile tanışmadığına da bahse girerim.
Je paris que vous n'avez jamais rencontrer Ihab Rashid.
Şimdi şuna inanmak zorundayım. Gerçekten Ihab Rashid için çalışıyor olsaydın kardeşimi öldürmedeki tek şansını fayans temizleyicisiyle riske atmazdı.
J'ai besoin de croire, si vous travaillez vraiment pour Ihab Rashid, il ne va pas risquer son seul coup contre mon frère avec un nettoyant de salle de bain.
Ihab Rashid masum bir adam değil.
Ihab Rashid n'est pas innocent.
Tüm bunların arkasında Ihab Rashid var.
Ihab Rashid est derrière tout ceci. J'en ai assez de souhaiter le changement.
Fauzi Nidal'dan Ihab Rashid ile bir buluşma ayarlamasını istedim.
J'ai demandé à Fauzi Nidal d'organiser une rencontre avec Ihab Rashid. L'homme qui veut notre tête à tous?
Bak, Ihab'ın çevresindeki herkese bir Al Fayeed'in onunla konuşmak istediğini söylediğine eminim.
Je pari que Ihab a du dire à tout ceux qui voulaient l'entendre qu'un Al Fayeed avait demandé à négocier avec lui.
Sırf onu ekmek için niye Ihab ile bir görüşme ayarladın?
Pourquoi prévoir une rencontre avec Ihab pour ensuite lui poser un lapin?
Ihab şu an zirvesinde.
Ihab a des sautes d'humeur.
Ihab daha çocuk.
Ihab est un enfant.
Ihab'ın sonunu getirmek için Sheik Rashid'i kullanmak istiyorsun yani?
Tu veux utiliser Sheik Rashid pour berner Ihab?
Belki de ülkedeki tek papağan Ihab değildir.
Ihab n'est peut-être pas le seul perroquet de ce pays.
- Tucker, Ihab'ın babası Sheik'a ulaşacak. Bir buluşma ayarlamaya çalışacak.
Tucker essaye de contacter le père d'Ihab, le Sheik, pour arranger une réunion.
Güvenlik güçlerimiz, Ihab Rashid'in hareketlerini takip ediyor.
Nos forces de sécurité traquent les mouvements d'Ihab Rashid.
Ihab Rashid ile benim emirlerim üzerine buluşacak.
Il le rencontre sur mes ordres.
Bassam son 24 saat içinde Ihab'ın etrafında görülmedi.
Bassam n'est pas allé voir Ihab ces dernières 24 heures.
Ihab ile hiçbir iletişime girmedi.
Il n'a pas contacté Ihab.
Ihab konuşmak istemiyor.
Ihab ne veut pas parler.
- Ihab Abdullah.
Ehab Abdallah.
Ihab, yeter!
Ihab, arrête!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]