English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Ikea

Ikea Çeviri Fransızca

174 parallel translation
Hartwig ve Ikea depo yaptırmak istiyor.
Hartwig et Ikéa veulent mettre des entrepôts.
Baba, büyükannemi Ikea'dan alınmış bir şifonyerin içinde gömemeyiz
Papa, nous ne pouvons pas enterrer Mémé dans une commode d'Ikea.
IKEA, işte rahatlık bu.
Ikea, quel confort!
Ikea'dan daha büyük olacağız...
On va surpasser Ikea et Home Depot...
IKEA'dan aldığım her şeyi alabilirsin.
Prends tous les trucs d'Ikea.
Senden paçamı kurtardığımda, o lanet marketten aldıklarımdan da kurtulacağım.
Je veux me débarrasser de toi autant que du connard d'Ikea.
Çini vazo ve Williams Sonoma hepsi sende kalsın...
Tu te barres avec Pottery Barn, Williams Sonoma, Ikea.
Habitat'ı mı aradın?
Tu as téléphoné à Ikea?
Habitat gibi bu da mobilya satıyor ama papaz kıyafeti de var.
Comme Ikea ils vendent des fournitures mais aussi des habits de prêtres.
İnsanlar Habitat'la karıştırmıyor mu?
On risque pas de confondre avec Ikea?
Tıpkı birçok kişi gibi ben de lKEA yuva kurma içgüdüsünün kölesi olmuştum.
Comme d'autres, j'étais devenu un esclave de l'instinct de la nidification IKEA.
Aklından neler geçiyor lKEA bebesi?
Où tu veux en venir avec ça, IKEA boy?
" IKEA'ya mı gideceğim?
" Je dois aller à IKEA?
Uyanıklık yapma moruk. Doğru bit pazarına gidiyoruz.
Ne fais pas le malin, vieux schnock, et conduis-nous chez Ikea.
Duvarda Finlandiya bayrağını görüyor musun, Ikea adamı?
C'est un drapeau finlandais que tu vois là, petit Ikea?
- Ikea, İsveç malı dedi.
- Qu'Ikea, c'est suédois.
Şu IKEA mağazasından bir iki sehpa, bir kaç tane de 5 dolarlık lamba al.
IKEA. Achète-toi une table basse et des lampes à 5 dollars.
İkea'dan vazgeçmeyi düşünmüyorum.
Hmm? Je crois que je vais rester avec Ikea.
- Tamam, İsveç balığı aperatifi. Bunlar IKEA'dan kaseler.
Poisson suédois en entrée, dans des bols Lundsrom de chez IKEA.
Pizza Hut veya Ikea'ya yanıt vermek isterdim.
Je dois écrire à Pizza Hut ou Ikea.
Annenin lKEA'dan bize aldığı şu korkunç kanepe gibi.
On dirait cet affreux canapé IKEA que ta mère nous a donné.
Geçen hafta Schantz's Hırdavatta kimi gördüğümü söyledi mi?
Elle vous a dit qui j'avais vu chez Ikea?
Ikea.
Ikea.
... Ikea.
Ikea...
Vay canına, Ikea.
Bravo, Ikea!
Bence IKEA'ya gitmeli ve bir kano almalısınız.
Vous devriez aller chez IKEA acheter un canoë.
Irak'ı, IKEA ile döşemek için anlaşma yaptık.
Oh, Nous venons de signer un contrat avec IKEA pour fournir l'Iraq.
Teşekkürler IKEA!
- Merci, IKEA! - Et voila.
Ikea'dan almıştım.
Je les ai achetés chez Ikea.
Hey, sen Ikea'dan bahsettiğim şeyleri alır mısın?
Vous en prendrez chez Ikea?
IKEA kataloğunun bir sayfasında geziniyormuş gibiyim.
Oh j'ai l'impression d'être dans une page de catalogue IKEA.
Üniversitede IKEA'dan çok alışveriş yapardım.
J'ai beaucoup utilisé cette marque à l'université. Les prix y sont très raisonnables. - Au boulot, DiNozzo
Ailelerle çıkılan tatiller... Ikea'dan birlikte aldığımız abajur.
les vacances passées avec ses parents, la lampe achetée ensemble à Ikea.
IKEA kataloguna baktım ama hoşuma giden bir şey olmadı. Ama iyi cilalanmış koyu renk ceviz olmasını umuyorum.
Je n'ai rien vu que j'aimais dans le catalogue IKEA, mais je voudrais du noyer sombre avec un joli vernis.
Kurt Cobain - About A Son
Made by ikea
Bir nemlendirici ve bir de kırık sandalye dışındaki her şey lokantaya aitmiş.
À part un humidificateur et une chaise Ikea fichue, tout provient du resto.
Belki de sadece Ikea mobilya mağazasına gitmeliyim.
Je devrais peut-être aller chez Ikéa.
Küçükken, Gothenburg'daki IKEA'daydık yürüyen merdiveni kapatmıştı. Çok utanmıştık.
Quand il était petit, On était au IKEA à Gothenburg il a arrêté l'escalator et j'étais si embarrassée.
Yarın alışverişten sonra Beacon'daki Margaret Cho'ya gidelim mi?
Après Ikea demain, tu veux aller voir Margaret Cho au "Beacon"?
Bu aralar Japon olayına sardırdım.Hadise pirinçle başladı.Sonra bir tane fıskiye aldım. Güya şakinleştirmiş.
J'ai commencé avec du riz... ensuite j'ai acheté une de ces petites fontaines de chez IKEA.
Tek kredi kartını da fiskiyecide kalmış. - Hayır. Onlar da kuruma iade etmişler.
Non, sa seule carte de crédit, c'est celle d'IKEA, et... elle a été confisquée par une agence de crédit.
Yoksa mobilya almaya mı gitti?
Ou elle est sortie acheter des meubles IKEA?
Kimse birine sakso çekip bütün gün beraber İKEA gezmek istemezsin.
Personne ne veut sucer un mec, puis aller chez IKEA avec lui toute la journée! C'est pas drôle!
- Onu Ikea'dan almıştın.
- Tu l'as eu chez Ikea.
Yakında bir IKEA mağazası bile açılacağını okumuştum. Evet.
J'ai lu que vous alliez avoir un Ikea.
Cleveland'a ancak IKEA açıldığı zaman geleceğim. Yani ASLA!
Je viendrais à Cleveland quand vous aurez cet Ikea...
Pek Chippendale ürünü değil, daha çok MFI mobilyası.
C'est pas du chêne massif, c'est plutôt de l'Ikéa.
lkea!
Ikea!
IKEA'yı hiç duydun mu?
Personne, pas même la NID, ne connaît cet endroit. "Charles Bliss"? J'utilise une centaine de noms. Vous avez entendu parler d'IKEA? Vous devriez être flatté.
Buraya gelip çeksene.
Les femmes savent tout sauf monter des meubles IKEA. - J'ai monté 1000 rayons. - Aux championnats du monde à IKEA?
IKEA Dünya Şampiyonası'nda mı?
Ludo a des couettes comme une fille.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]