English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Ilana

Ilana Çeviri Fransızca

130 parallel translation
Saga'da gördüğüm ilana bakılırsa, sadece beni arıyorlar.
Selon l'Avis affiché à Saga, c'est moi seul que l'on recherche.
20 yıl sonra, gazetedeki bir ilana bakarak sürünerek bana geliyorsun.
Et 20 ans plus tard, je viens en rampant grâce à une petite annonce
Sayın yargıç, bu ticari ilana itiraz ediyorum.
Votre Honneur, je proteste contre cette annonce commerciale.
Var ya o ilana kendim başvuracaktım.
Vous savez, j'allais répondre à cette annonce moi-même.
Verdiğim bir ilana başvurdu. Tek başvuran o muydu?
Pourquoi l'avez-vous choisi?
O gece her şeyimi kaybettim. Sonra da ilk gördüğüm ilana...
Ce soir-là j'ai tout perdu, alors la premier petit annonce...
Ayrıca ilana verdiğiniz cevaptan.
Et vous avez répondu à mon annonce.
Bu gönderdiğin bilgi, ne kadar gerçekçi, Ilana?
Ces données sont-elles fiables, Ilana?
Ilana Green.
Ilana Green.
Güven bana, Ilana.
Croyez-moi, Ilana, ce n'est pas ça.
Calvin ve Ilana Green'e yaptığınız gibi değil mi?
Comme tu as avancé celle de Calvin et d'Ilana Green, non?
Gazetecilik profesörü Dan Paxton kişisel ilana cevap veriyor.
"Dan Paxton..."
Daha önce hiçbir ilana cevap vermemiştim.
Je ne lis jamais les petites annonces.
Niye arayıp ilana bakmamı istedin? İlan mı?
Pourquoi m'avoir appelée pour l'annonce?
- Şu ilana bak Red.
Regarde la réclame, Red.
Tanrı aşkına, bir ilana karşılık verdim ve karşıma Yahudi Sandra Dee çıktı.
J'ai dégotté par annonce une ingénue Juive.
- O ilana yanıt verdin! Buna inanamıyorum!
Tu as répondu à l'annonce!
Bir ilana bakıp durup dururken beni aradın.
Tu m'a appelé à l'improviste d'une affiche.
Kardeşim.. Magouly. Kendisi Ilana'nın annesi olur.
Magouly, ma soeur, la mére d'Ilana.
Dita.. Ilana'nın büyük annesi.
Dita, la grand-mére d'Ilana.
Şeref duydum. Ben de Ilana.
Enchantée, Ilana.
Ilana iyi bir kızdır.
llana est une bonne fille.
Ilana, benim için sen çok fazlasın.
llana, tu es trop pour moi.
- Ilana!
llana!
Çaresizdi. Eve getirdiği bir öğrencisinin web sitesindeki ilana koyduğu resmi gördüğünü söyledi.
Elle était désespérée, elle disait qu'un de ses élèves avait vu une photo d'elle nue sur Internet.
- Şu ilana bak.
- Regarde cette affiche.
O ilana resmimi koyduklarından beri işimden oldum.
Quand ils m'ont mis sur leur affiche, mon patron m'a viré.
Kızım Ilana.
Ma fille, Ilana.
Dutch, ilana bir yanıt aldık.
L'avis de recherche porte ses fruits.
Özel ilana ne oldu?
Et l'annonce?
Sheev yarışta, herkesi ilana yönlendiriyor!
Sheev va amener tout le monde au tribunal.
Neden bir ilana yanıt verdin?
Pourquoi y répondre? C'est pas désespéré, ça?
- Aslında Jake ilana yanıt verdi.
- Jake a répondu à l'annonce.
Acaba bu ilana bakmak için kredi kartınızı ve bilgisayarınızı başka biri kullanmış olabilir mi?
À part vous, quelqu'un aurait pu se servir de votre carte de crédit pour accéder à cette annonce?
Daha büyük bir ilana ihtiyacın olacak.
Tu vas avoir besoin d'une plus grande affiche.
Ben sadece ilana yanıt verdim. Yemin ederim.
Je répondais à l'annonce.
- Hangi ilana?
- Quelle annonce?
İlana bu yüzden başvurdum.
Voilà pourquoi j'ai répondu.
İlana kadın yazmak aklıma gelmedi.
- ll y a eu un malentendu. - C'est très bien!
İlana kadın yazmalıydım.
J'aurais dû préciser...
- İlana mı geldiniz?
- C'est pour l'annonce? - Non.
- Rolling Stone'daki bir ilana cevap verdi.
! - Il a répondu à une pub dans Rolling Stone.
İlana ne demeli?
Le pauve gars que tu dégommes il la tire pas au sort ta petite annonces?
İlana 24 mesaj gelmiş.
Il y a 24 réponses à l'annonce.
Ilana Green.
Green, Ilana Green.
İlana cevap veren insanlar.
Les gens qui répondent à l'annonce.
- Ilana! - Ne?
- llana!
İlana da iki yatak odası ve bir kuşhane diye yazarım.
Sur l'annonce, je mettrai deux chambres plus une volière.
İlana, evin açılışı için 12 : 30 yazdığımı sanıyordum.
Pour les visites.
İlana bakıyor.
Il regarde l'affiche!
İlana çok sinirlenmişti.
Elle était bouleversée.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]