English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Inhibitions

Inhibitions Çeviri Fransızca

104 parallel translation
Demek istediğim şu... Bir kereliğine bile olsun çekingenliğimi biraz üzerimden atabilsem kendime güvenim artardı.
Ce que je veux dire, c'est que... si je pouvais me débarrasser de mes inhibitions, une seule fois... j'aurais plus de confiance.
Kadın içince, çekingenliğini üzerinden atmış.
Et ce verre lui fait perdre ses inhibitions.
Hepimizin belli bir miktar çekingen olduğunun farkındayım.
Je vois bien que nous sommes bourrés d'inhibitions.
İIginçler. Caz, çevre baskısını gideriyor.
Le jazz libère les inhibitions.
Görüyorsunuz, umutsuz. Benim emirlerimle kendisinin rasyonel varlıklara zarar verme yasağı arasında alt-elektronik çelişkide kaldı.
Vous voyez, il est inoffensif... il est prisonnier d'un dilemme electronique entre mes ordres... et ses inhibitions qui l'empechent d'agresser un etre sans defense.
Bir ahlak hapishanesinde gibi yaşadın kurtulmayı denedin günden güne kurulan düzenin duvarlarından ve kısıtlamalarından kaçmak için önündeki geçmişi kaldırdın.
Tu vivais dans une sorte de prison morale dont tu essayais de t'évader en égratignant jour après jour le mur de conventions et d'inhibitions que le passé avait érigé devant toi.
Geceleri ışıklar söndüğünde bütün yasaklar kalkar.
La nuit, toutes leurs inhibitions disparaissent.
Bence kendi evinin sınırları içinde,... insan, kıyafet ve çekinmelerinden muaf olmalı.
Dans l'intimité, il faut se libérer des vêtements et des inhibitions.
Çekinmeler hep güzeldir çünkü onları yenmek çok güzeldir.
C'est bon de surmonter les inhibitions.
Genç Wallace bu kuruntuların hiçbirine yüz vermezdi.
Wallace plus jeune, naturellement, n ´ était tenu par aucune de ces inhibitions.
Bu çekingenliğinizi üzerinizden atıp çalışmalarınızda daha esnek olmanızı sağlayacak.
Cela ôtera votre timidité et vos inhibitions. Cela vous aidera à être naturelles dans votre mission.
Deneklerin tüm sosyal savunmaları ortadan kalkıyor. Tüm çekingenliklerinden arınıyorlar. Ruh hâlleri sık sık ve hızla değişiyor.
Les sujets sont dépouillés de leurs défenses sociales, ils perdent leurs inhibitions et oscillent furieusement d ´ un état d ´ esprit à l ´ autre.
Çekingenliğini mi atıyor, döşemeye mi işiyor?
Ça lève ses inhibitions, ou elle fait pipi par terre?
Çekingenliğini fırlat at ve sevgiye, gerçeğe, hazza sarıl.
Défais-toi de tes inhibitions et fais place à la vérité, à l'amour, au plaisir...
Çekingenliğini fırlat at ve sevgiye, gerçeğe, hazza sarıl.
Chassez vos inhibitions, et embrassez la vie, la vérité, l'amour...
Fantezilerini keşfetmek için aktörlerin uyguladığı bir egzersiz vardır.
Les acteurs ont un exercice pour explorer leurs fantasmes et vaincre leurs inhibitions.
Onların çok bilirsin, özgür ve engel tanımaz olmaları lazım.
Il est censé être sans inhibitions, très libre.
Kahrolası Katolik çekingenliği.
Foutues inhibitions catholiques!
İnhibisyon eksikliği olabilir ve hipertansiyon geçmişine de uyuyor.
Un manque d'inhibitions peut se manifester et cela colle avec son hypertension.
Mike kendini çekincesiz hissediyordu.
Mike a perdu ses inhibitions.
Çekincelerinden özgür kalmış ışıltılı bir maskenin yapabilecekleri inanılmazdır.
C'est étonnant ce que les paillettes sur baguette chassent les inhibitions.
Sabah, Marlboro Light'ımı ararken Samatha bana Jon'la geçirdiği gecenin özetini vermeye koyuldu.
Alors que je cherchais ma Marlboro Light du matin... Samantha se mit à me détailler sa nuit avec Jon... sans "H", sans inhibitions.
Üzüntülerin, endişelerin, ve çekincelerin gidecek... ve parmağımı şıklatana kadar... bu durumda kalacaksın.
Vos craintes, vos soucis et vos inhibitions auront disparus, et vous resterez dans cet état... jusqu'à ce que je claque des doigts.
Buralarda sır saklanmaz.
A la campagne, vous n'avez pas d'inhibitions.
Saklanmaz.
D'inhibitions?
Neden? Bu ilaçlar sadece yasakları yumuşatmaya yaradığı için mi?
Elle lève des inhibitions.
Şimdi, çöp uzayda olduğuna göre doktor sanırım cinsel sorunlarımı çözmede bana yardım edebilirsiniz.
Maintenant que les ordures sont parties... pourriez-vous vous occuper de mes inhibitions sexuelles?
Mike hiçbir şeyden çekinmediğini hissetmeye başladı.
Mike a perdu ses inhibitions.
Bütün yapmacık hareketleri bırakıp yanında doğal olabileceğiniz biri.
Le genre de mec avec lequel on oublie ses inhibitions pour être soi-même.
Bu grup seansı... sınırlarınızı test etmek... utangaçlığınızı ortadan kaldırmak ve bunu grupla paylaşmanız hakkında.
Ces ateliers en groupe sont destinés à évaluer vos limites, à perdre vos inhibitions, et à partager vraiment avec les autres.
Seni uyarmam gerekirdi, Bunun, karar verme Ve zamanında durma Yeteneğini azalttığı bilinir.
Je devrais t'avertir, c'est connu pour affecter tes décisions et diminuer tes inhibitions.
Çekingenlik yok.
Pas d'inhibitions.
Düşündüğün şaşkınlıklar orada olamazdı
Il y a des inhibitions que tu soupçonnais pas.
Kontrolünü kaybetmen bu geceki başarın için gerekli, tamam mı?
Perdre tes inhibitions est crucial pour ton succès de ce soir, OK?
Kültürel alışkanlıklarımın bazılarından kurtulmayı deniyorum.
J'essaie de me défaire de mes inhibitions culturelles
Bütün hisler ön plana çıkıyormuş.
Le sexe sous "X", c'est génial. - Plus d'inhibitions.
Bu sinir bozucu, insanı kendinden geçiren, istemsiz hareketler yaptıran ses de ne?
Cette musique énervante, enivrante, avec ce rythme qui fait disparaître vos inhibitions?
Eðer sürüm bazı engellemeler, l onları takip onları alabilirsiniz.
En relâchant les inhibitions, elles les poursuivront.
- Sizin engellemeler düşürür biri.
- Celui qui diminue tes inhibitions.
Açlar, hiçbir kısıtlamaları yok.
Affamée, sans inhibitions.
Demek istediğim, birinin engellemeleri bittiğinde, birisi birinin gerçek duygularını etkiler.
Quand les inhibitions sont tombées, on agit selon ses vrais sentiments.
Çoğu Vulkan gibi kısıtlamalarla büyümedim.
Je n'ai pas été élevé avec les mêmes inhibitions que les autres Vulcains.
Bütün arkadaşlar kulak misafiri olmaya çalışacak utanmadan, kapı kilidinin ardında.
"Les amis essayeront d'écouter clandestinement à la porte." "... ayant laissé pour l'occasion au hangar toutes leurs inhibitions. "
Belki çekingenliğini azaltıyor ama kendini bu duruma sokan Clark Kent.
Ça étouffe peut-être tes inhibitions, mais Clark Kent s'est mis dans cette situation.
# En kötü baskılar, sonunda yıldırır seni #
o / ~ o / ~ Learn how to bend o / ~ o / ~ Your worst inhibitions o / ~ o / ~ Tend to psych you out o / ~ o / ~ in the end o / ~
# En kötü baskılar, sonunda yıldırır seni #
o / ~ o / ~ Learn how to bend o / ~ o / ~ Your worst inhibitions o / ~ o / ~ Tend to psych you out in the end o / ~
Sorununuz kendinizi sınırlamanız.
Votre problème, c'est vos inhibitions.
Sadece engellediğin şeyleri ortadan kaldırdı.
Ce sont tes inhibitions qui disparaissent.
Ne tesadüftür ki tam da Doktor Mackenzie tropik bir cennette yaşayan ilkel bir kabileyi incelerken ve ne demişti, "sosyal çekingenlik çok az".
Et Dr Mackenzie étudie justement une tribu primitive qui vit dans un paradis tropical, comment a-t-il dit? "Sans inhibitions sociales."
Sanki çekingenliğim birden gidiverdi.
Toutes mes inhibitions ont comme disparu.
Your worst inhibitions tend to psych you out in the end
ENQUÊTEUR MALGRÉ LUI

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]