English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Inigo

Inigo Çeviri Fransızca

72 parallel translation
Tristram ve Isolde Phillips, cumartesi, pazar civarı ve ardından Inigo Jones Balık Pazarı.
Tristram et Isolde Phillips, 7h30 Covent Garden, samedi proche du dimanche, et après, à l'aquarium Inigo Jones.
Altı parmaklı adamın yanına gelip, ona " Merhaba, adım Inigo Montoya.
J'irai vers l'homme à six doigts et je lui dirai : Bonjour. Je m'appelle Inigo Montoya.
Fezzik ve Inigo tekrar bir araya geldi.
" Fezzik et Inigo furent réunis.
Fezzik, sarhoş arkadaşını sağlığına kavuştururken, ona Vizzini'nin ölümünden ve altı parmaklı Kont Rugen'in varlığından bahsetti.
En le ramenant à la santé, Fezzik informa Inigo... de la mort de Vizzini et de l'existence du comte Rugen... l'homme à six doigts.
Inigo'nun ömür boyu arayış içinde olduğu düşünülürse, durumu oldukça iyi karşılamıştı.
Considérant qu'Inigo l'avait cherché toute sa vie... il accueillit la nouvelle étonnamment bien.
Fezzik, Inigo'yu canlandırmak için çok çaba sarf etti.
Fezzik mit grand soin à guérir Inigo "
Özür dilerim, Inigo. Bu kadar sert olsun istememiştim.
Je suis désolé, Inigo Je ne voulais pas la rafraîchir autant.
Inigo mu yapıyor? Kim?
Est-ce Inigo?
Inigo, 30'dan fazla adam var.
Inigo, ils sont plus de 30.
Benim adım Inigo Montoya.
Je m'appelle Inigo Montoya.
Benim adım Inigo Montoya. Sen babamı öldürdün.
Je m'appelle Inigo Montoya.
Inigo, neredesin?
Inigo, où es-tu?
Inigo, Prens'in ahırını gördüm, bunlar oradaydı, dört beyaz at.
Inigo, j'ai vu les écuries du prince... et voilà... quatre chevaux blancs.
Inigo.
Imigo?
Bay Don Diego Alatriste, babamın vasiyetine uymak için tanrı onun ruhunu affetsin, sana parasal konuda cimri olmadığım kardeşim İnigo'yu gönderiyorum.
Don Diego Alatriste : conformément à la volonté de mon père, qui est mort, que Dieu ait son âme, dans la terre des hérétiques, Je vous envoie mon frère Iñigo, que je n'ai pas les moyens d'entretenir.
Benim olsaydı geliştirilebilirdi.
Pourraient être améliorés s'ils étaient les miens. N'est-ce pas, Iñigo?
Değil mi İnigo? Tabi ki Don Francisco.
Bien sûr, Don Francisco.
Ne oldu İnigo?
Qu'y a-t-il, Iñigo?
İngio Balboa.
Iñigo de Balboa.
- Ama bayan... - İnigo için planlarım var.
- J'ai fait des plans qui concernent Iñigo.
İnigo.
Iñigo.
Ekselansları. Ben İnigo Balboa.
Excellence.
Beni çağırmışsınız.
Je suis Iñigo de Balboa. Vous m'avez fait appeler.
Senin için planlarım var İnigo.
J'ai des plans pour toi, Iñigo.
Bak İnigo.
Écoute, Iñigo...
İnigo, boşluğu doldurmalısın.
Iñigo, vous devez prendre ce poste.
İnigodan haber var mı?
Des nouvelles d'Iñigo?
İnigo, sana ciddi bir haber vermek zorundayım.
Iñigo, je dois vous informer d'un sujet grave. La reine et mon oncle veulent me marier au comte de Guadalmedina.
İnigo, korkuyorum.
Iñigo, j'ai peur.
İnigo ile ilgili.
Il s'agit d'Iñigo.
İngio bana hep Angelica derdi.
Iñigo m'a toujours appelée Angélica.
İnigo güçlüdür.
Iñigo est fort.
İnigo Balboa.
Iñigo de Balboa.
Iñigo sana sevgilerini yolluyor.
Iñigo t'embrasse.
Asıl konu şu : Gelip seni görmenin iyi olacağından bahsettim Iñigo'ya o da bu fikri çok beğendi.
En fait... j'ai parlé à Iñigo de venir te voir et il a trouvé l'idée géniale.
Ve Iñigo ; bu evlilik sayesinde sen ve ben kardeş olsak da hepimizin bir aile olduğunu söyledi.
Iñigo dit que même si c'est que par alliance, on est une famille.
- Iñigo yok mu?
- Où est Iñigo?
- Topu topu 1 saat Iñigo.
- Il n'y a qu'une heure, Iñigo.
Iñigo'yu burada mı bırakıyorsun?
Tu laisses Iñigo ici?
Iñigo burada kalmıyor.
Pas question de laisser Iñigo!
Iñigo, Mancora'ya gidiyor.
Iñigo vient à Mancora.
Iñigo, istemiyorsan gelme demiştim sana.
Iñigo, il ne fallait pas venir si tu ne voulais pas.
- Iñigo!
- Iñigo!
Bu da kocam Iñigo.
Et lui c'est Iñigo, mon mari.
- Seni hiç anlamıyorum Iñigo.
- Je te comprends pas, Iñigo.
Yeter artık, lütfen.
Arrête, Iñigo!
O zaman Iñigo'yla tanışamazdın ama.
Mais tu n'aurais pas rencontré Iñigo.
Iñigo karşıma çıkmasaydı hayatım boktan olurdu zaten.
Sans Iñigo, j'aurais une vie de merde.
Sonra birden karşıma Iñigo çıktı.
Et puis... j'ai rencontré Iñigo.
Iñigo'nun yaşadığı dünyada işte.
Celui d'Iñigo.
- Iñigo.
- Je m'appelle Iñigo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]