English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Iniş

Iniş Çeviri Fransızca

2,896 parallel translation
Yakıtımız bitiyor. Eğer iniş yapmazsak rehinelerin güvenliği riske girecek.
On est presque à sec. Si on n'atterrit pas, c'est la vie des otages que tu mets en danger.
Tepetaklak, bu iniş için sana B - verirdim.
Point négatif. Je mets B - à ton estimation d'atterrissage.
Bloom da üç gün önce Nijerya'dan JFK havaalanına iniş yaptı.
Bloom a voyagé du Niger à JFK il y a à peine trois jours.
Ayrıca, tesadüfe bak ki aynı Bloom JFK'e iniş yaptı.
D'ailleurs, est-ce une coïncidence que Bloom ait atterri à JFK?
Hayır, inmeyeceksin çünkü kimse böyle bir iniş yapmaz.
Non, ça n'arrive jamais.
Acil iniş yapmış ama hayret, helikopter dağılmamış.
Pour un atterrissage d'urgence, cet hélicoptère est étonnamment intact.
Buraya jumbo jeti iniş yapabilir.
Regardez. C'est immense.
Endişenleminize de gerek yok. Birkaç dakika içinde iniş yapmış olacağız.
Nous serons au sol dans quelques minutes.
Westbourne Oteli'nin tepesinde düzgün bir iniş alanı var.
Atterris sur l'hôtel Westbourne.
Şimdi neden doğru düzgün iniş yapamadığını anladım.
Je comprends pourquoi tu sais pas atterrir.
"Zİ", yani "zorunlu iniş."
"SL" signifie Security Landing.
- Mecburi iniş mi?
Un atterrissage d'urgence?
Teknik bir sorun yüzünden uçak Thule'ye mecburi iniş yapmış.
Un problème technique a obligé l'avion à atterrir à Thulé.
Konuyu araştırdık ve bunun zorunlu bir iniş olduğunu öğrendik.
Le vol a eu lieu. Nous avons examiné l'affaire. C'était un atterrissage exceptionnel dû à une urgence.
- Zorunlu iniş mi? - Evet.
Dû à une urgence?
Uçak zorunlu iniş mi yapmış?
Donc l'avion a fait un atterrissage d'urgence?
Zorunlu iniş olduğunu neden söylemedin?
Pourquoi ne pas m'avoir dit que l'atterrissage était d'urgence? Ils le sont toujours.
Amerikalılar her tutuklu getirdiğinde adı "zorunlu iniş" oluyor.
Chaque fois qu'ils atterrissent là-bas, les Américains disent que c'est un atterrissage d'urgence.
Elimizdeki tek kanıt o iniş ve Başbakan onun zorunlu iniş olduğunu söyledi.
La seule preuve que nous ayons, c'est que le Premier ministre a parlé d'un atterrissage d'urgence.
O zorunlu iniş, ClA'in Grönland'a tek uçuşu değildi.
Cet atterrissage d'urgence n'est pas le seul que la CIA effectue là-bas, au Groenland.
Yine de bu uçuşlara hep zorunlu iniş dediklerini söyleyebiliriz.
Torben! On peut dire que tous ces vols atterrissent en urgence!
Her deneyin iniş çıkışları olur.
Toute expérience a des hauts et des bas.
Kiralık bir uçak acil iniş yapmak durumunda kalmış ve bir Greyhound otobüsüne çarpmış.
Un vol charter a dû atterrir d'urgence, est rentré dans un car.
General'in emriyle iniş yapıyor.
Atterrissage accordé par le Général.
Savunma bloğu, önemli kargo inişi için iniş alanı civarında.
Périmètre autour de la zone d'atterrissage pour réception de la marchandise.
Altı-Delta-Bravo, iniş izni verildi, pist iki-iki.
Six-Delta-Bravo, autorisation d'atterrissage sur la piste 22.
İyi iniş tatlım.
Bel atterrissage, Pupuce.
Buraya 1 km mesafede bir iniş bölgesi var.
Trouvons une Z.A. à un kilomètre d'ici.
10 metrelik aşağıya iniş. Hadi. şimdi.
10 mètres environ.
Az önce inekler gezegenine mecburi iniş yapmış gibiyim.
Je te jure, même si je devais atterrir sur Bouffon Land.
Garip ve egzotik maceraların, iniş-çıkışlarını ilerleme ve gerileme safhalarını bilir fakat bu seferki için hiç de hazırlıklı değildi.
Il avait vécu de A à Z des aventures incroyables. En long et en large. Mais rien ne l'avait préparé à ça...
Houston, iniş onaylandı, tamam.
Ici Houston. Vous pouvez atterrir. Terminé.
Sahra cinleri, hazır olun. Her ev için iniş süresi 18,14 saniye.
Largage : 18,14 secondes par foyer.
S-1, iniş yüksekliğini koruyun.
Maintenez altitude.
Seninkinde de kötü bir iniş yaşanıyor.
Il s'agit d'un bas très important.
Onların kargo uçaklarında pilottum, denize mecburi iniş yapana kadar.
Je pilotais leurs avions-cargos, et un jour, j'ai dû me poser sur l'océan.
- Normal uçuyoruz. - İniş yapabilir misin?
Nous volons normalement.
- İniş biraz çarpışmalı oldu.
Un genre d'atterrissage d'urgence.
İniş yapmalarını kabul etmedik.
On leur a interdit d'atterrir.
Uçuş görevlileri, iniş için hazırlanın.
Agents de bord, préparez-vous à atterrir.
İniş yeteneğinin yarısı kadar, zamanı takip etme yeteneğin de olsaydı, şimdi programın gerisinde olmazdık değil mi?
Si vous pouviez gérer votre temps aussi bien que les atterrissages, nous ne serions pas en retard, n'est-ce pas?
İniş yapmaya hazırlan.
Prépare-toi.
İniş yapmadan önce radarın etkisizleştiğinden emin ol.
Assurez-vous que le radar est désactivé.
İniş ve kalkışlar.
Atterrissages et décollages.
İniş deşifrelerinden de bu anlaşılıyor.
Cela apparaît sur les listes dont vous avez parlé à la radio.
Evet, sadece topuğumun üstüne biraz sert iniş yaptım.
Je me suis mal reçue.
İniş biraz sertti. Üstleriniz! Dikkat!
A vos rangs, fixe.
İniş tamamlandı.
Largage terminé.
- İniş tamamlandı.
Largage effectué... Largage effectué...
- İniş tamamlandı.
Largage effectué...
İniş takımları. Tamam.
Train d'atterrissage, réglé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]