English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Instructions

Instructions Çeviri Fransızca

2,930 parallel translation
- Evet, elbette. Bu sana nereye ve nasıl gideceğini anlatıyor.
Voilà les instructions pour aller au rendez-vous.
Lütfen güvenliğiniz için yapmanız gerekenleri gösterirken tüm dikkatinizi Jenny'e verin.
Veuillez écouter attentivement Jenny pendant qu'elle vous donne les instructions.
Tabiki, talimatlarınızı yerine getirdik.
Bien sûr, suivant vos instructions.
Talimatlarımı izleyin.
Suivez mes instructions.
Çıkmak istiyorsan, ne dersem onu yapacaksın.
Dans ce cas, suivez mes instructions.
Açıklamaları anlamıyorsun diye her nisan ayında vergi işlerini halletmem için beleş iş bekleme artık benden.
Plus de faveurs de ma part, comme faire tes impôts chaque Avril car tu comprends pas les instructions.
Benim talimatlarıma uy! Ne?
- Suivez mes instructions.
Morgan tek bir soru sormadan tüm isteklerimi kabul etmeni talep ediyor.
Morgane t'a enjointe de suivre mes instructions sans poser de questions.
- Ayrıca hiç talimatları okumadın. - Her zaman...
Et vous n'avez jamais lu les instructions.
-... talimatları okurum ben!
Je lis toujours les instructions!
- O talimat değil ki!
Ce n'est pas des instructions!
Bu kararları uygulamakta hileye başvuranlar olursa büyük bir hakaret olarak nitelendirilecektir.
Ignorer mes instructions relèverait de l'insubordination et serait une provocation intolérable ainsi qu'une insulte impardonnable à ma personne.
İçeri girmeden hemen önce Napoli Kralı'ndan resmi talimatlarımı aldım.
J'ai reçu des instructions du roi de Naples.
Diğer talimatlar için bekle.
Attendez pour plus d'instructions. "
- Talimatlar için seni arayacaklar. - Hayır.
Tu vas recevoir un appel avec des instructions.
Çünkü bu işi çok uzun süreden beri yapıyorum. Ne yapacağımıza dair çok detaylı talimatlar veriyorum.
Je leur donne des instructions détaillées.
Evet, talimatlarınıza uygun olarak.
Suivant vos instructions.
Oenomaus'ın talimlerini uygula, bu sayede damgayı kazanabilirsin.
Tiens compte des instructions d'Oenomaus, tu gagneras ta marque.
Prens, sana denilenleri yap.
Prince! Suivez nos instructions!
Talimatların gayet açıktı. Nöbette içmek yok.
Vos instructions étaient claires, pas d'alcool pendant les gardes!
Kurallar oldukça açıktı.
Les instructions étaient très claires.
Dur hele Albay Casey. Talimatlarımızı bekle.
Attendez d'autres instructions, colonel Casey.
Beni dinle ve Chloe'yi yeniden görmek istiyorsan dediklerimi yap. Ne?
Écoutez mes instructions si vous voulez revoir Chloe.
Alo? Talimatları aldın mı?
Hey, t'as eu les instructions?
- Mutfakta masanın üzerine bırakmıştım.
Je les ai laissées sur la table de la cuisine. Quelles instructions?
O halde bu mesaj ya bir talimat ya da bir yerin adresi olmalı.
Donc, ce message... Peut être des instructions ou... Ou un emplacement.
Biz para falan ödemedik. Çok basit talimatlar vermiştik ama her şeyi mahvettin.
On a donné des instructions et tu as tout gâché.
Bir saat sonra yeni talimatlarla tekrar arayacağım.
Je rappellerai dans une heure pour de nouvelles instructions.
Gnomedan aldığınız tarifle,
En suivant les instructions que le gnome vous a donné,
Derek, komutlara uydu mu?
- Derek, a-t-elle suivi tes instructions?
Aynen söylediğiniz gibi baba, ne yapacağımı biliyorum.
Je suivrai vos instructions. Je sais quoi faire.
Ne yapacağın söylenecek.
Vous recevrez vos instructions bientôt.
Yoksa neden bu talimat kitabını alasın?
Sinon, pourquoi auriez-vous acheté ce livre d'instructions?
Leydi Mary'nin talimatlarını bekleyeceğim.
J'attendrai les instructions de Lady Mary.
Benim yardımım olmadan kullanman imkansız.
Sans mes instructions, il ne sert à rien.
Talimat bekleyin.
Nous couvrons le sud. Attendez les prochaines instructions.
Joan bırakmanı söylemesine rağmen hala Nadia'yı tehlikeye mi atıyorsun?
Tu as continué à suivre Nadia malgré les instructions de Joan?
Çoğunlukla cesetlerin yanına öldükten sonraki yaşamlarına rehberlik etmesi için cenazeyle ilgili metinler koyulurdu
Ces corps étaient souvent accompagnés de textes funéraires avec des instructions pour les aider dans l'au-delà.
Keşke böyle talimatlar hayata geldiğimizde de verilse.
Si seulement de telles instructions nous étaient données en entrant dans cette vie.
Kutusu veya talimatları yok ama.
Seulement il y avait pas d'étain, ni d'instructions.
Bernard Moore'yi havalimanında bize teslim edin ardından, onu uçağa almak için talimatlarımı bekleyin. Ondan sonra yolcu tahliye konusunu görüşürüz.
Deuxième, emmener Bernard Moore à l'aéroport, attendre nos instructions pour son transfert dans l'avion, et on partira.
Patronumun banka havalesini onayladığı an paketi otelin dışına çıkarmam için gerekli talimatları alacağım.
Je dois voir un certain Mackal au bar. Une fois le virement effectué, j'aurai les instructions pour récupérer le paquet.
Tüm talimatlar telefonla veriliyormuş.
Toutes les instructions ont été données par téléphone.
Bir sonra ki talimatlarınızı bekleyeceğim.
J'attends vos instructions.
- Baban bana sıkı talimatlar verdi. Telefonlarını cevaplamamam ve bir daha araya girmemem gerek.
J'ai des instructions très strictes de la part de ton père, ne pas répondre à tes appels, ne pas recommencer.
Bak, kullanma talimatı.
Tu vois? Les instructions.
Verilen talimat ; yerimizde beklememiz.
Nos instructions étaient d'attendre.
Dört tane arka plan seçin.
Suivez les instructions pour personnaliser vos choix...
Herkese anlatın.
Vous avez les instructions, faites passer le mot.
Kızı, ve bazı talimatları da var.
- Et il y a des instructions.
Organize olmuşsun. Ve odaklanmış, etkili.
Dr Hunt, le patient sept est admis en observation, le cinq est sorti, j'ai installé un drain sur le neuf et j'attends de nouvelles instructions.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]