English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Irk

Irk Çeviri Fransızca

406 parallel translation
Richard-Walther Darré, Reich Tarım Lideri, Headof Irk ve Düzenleme Merkez Ofisi çiftçilerimizin sağIığını korumak öncelikli esasımız... endüstrinin başarısı için...
Richard-Walther Darré, Responsable de l'agriculture du Reich, Chef de l'Office central de l'amélioration des races Le maintien de la santé de notre agriculture est la raison première... de la prospérité de l'industrie... sur le marché allemand et des exportations.
Irkının saflığını korumayan insanlar tohumdan mahrum olurlar!
Un peuple qui ne protège pas la pureté de sa race court à sa perte!
Asalak Irkın politikaları gizlilik içinde yürütülür.
L'individu du ghetto n'a pas nécessairement à savoir tous leurs plans.
Bu belgeler onların büyükdedelerinden bu yana saf Irk'a ait olduklarını kanıtlar nitelikteki doğum sertifikalarıdır.
Ces documents sont des certificats de naissance remontant jusqu'à leurs grand-parents prouvant, bien sûr, qu'ils sont de purs aryens.
Her iki irkın iyi niteliklerini birleştirdiğimizi bilmek hoşuma gidiyor ki biz ırk soytarılığının bir cevabıyız.
J'aime penser que j'ai en moi le meilleur des deux cultures, que je suis la réponse au snobisme racial.
Kendilerine Krell diyen bir irk.
On les appelait les Krells.
Irkımızı sakatlayıp mahveden dahası, bizi hemen öldürmeyip yarım bir kalp ve yarım akciğerle yaşamaya devam ettiren bir şey.
Ce qui malmène et mutile notre race sans nous tuer, mais en nous laissant survivre avec une moitié de cœur et de poumon.
Irk ayrımı yapacaklarına şüphen mi var?
Tu mets en doute l'égalité des peuples?
Irk ayrımı ilk kez yasal bir hale geldi.
Pour la première fois, le concept de race est devenu un concept juridique.
Irk kirlenmesi kanununa karşı gelindiğini ve bunun tek cezasının ihlâl edenin öldürülmesi olduğunu söyledi.
Il a dit que la race avait été souillée et que la seule issue possible était de tuer celui qui l'avait souillée.
Sonra bu geveze polis "Irkınızın sorunlarına karşı sizinle aynı duyguları paylaşıyorum, bayan" dedi.
Alors ce flic a dit : "Ecoute, je suis compréhensif... des problèmes de ta race."
Irk, Din ve renk ayrımı gözetmeksizin 14. düzeltme maddesine göre hakkım var.
C'est mon droit, quelle que soit ma religion, ma couleur... selon le 1 4ème amendement.
Irkımızın eski şarkıcıları onların güzelliği hakkında şarkılar söylerdi ama asla tekrar bulunacaklarını sanmıyordum.
Les anciens troubadours de notre race chantaient leur beauté. Mais je n'imaginais pas qu'ils seraient retrouvés un jour.
Irkımıza ihanet eden birisi.
Elle avait trahi les gens de notre race.
Birileri çocuk sahibi olmalı, Jackie. Irkımızı ölüme terk edemezler.
Et la conservation de l'espèce?
Irkınızın gelenek ve tarihi tutsaklığa karşı ilginç bir nefret sergiliyor.
Votre histoire et vos traditions montrent que vous avez horreur de la captivité.
Irkımdan birinin haddini aşması hoşuma gitmedi.
Je n'aime pas voir un membre de ma propre race excéder sa condition.
Irkınızdaki bu ısrarcılığa meyil nereden kaynaklanıyor?
D'où tenez-vous cette prédilection ridicule pour la résistance?
Irkınızın mitolojisinde, buna uzaktan büyü denir.
Dans la mythologie de votre espèce, cela s'appelle la magie solidaire.
Irkını unutturdunuz ona! Bir Koreli olduğunu unutturdunuz!
J'ai même failli tuer une fille pour ça.
Irkınızın hayatı boyunca barbarlıktan evrimleştiğini gördünüz ama yine de bunu bize yapar mısınız?
Vous avez vu votre race évoluer tout au long de votre vie, et vous seriez capable de nous faire ça? Les fleurs de mon passé.
Irk, din, renk veya sağlık durumuna göre hiçbir fark gözetmediğimizin kanıtı.
- Ça prouve qu'on ne discrimine personne pour des raisons de race, de religion, de couleur ou de santé.
Irk problemlerini inceledim.
J'ai étudié les problèmes raciaux.
Irk problemleriyle ilgili bir şey bilmiyorsun.
Je sais. Tu ne sais rien du problème racial.
Irk problemlerini bilmek için karga olmalısın. Ne dediğimi anladın mı?
Pour le savoir, il faut être corneille.
Irk meselesi hakkında pek konuşmazdı.
Il parlait peu de la question raciale, car...
Irkının yüz karasısın.
Tu fais honte à ton espèce.
Örneğin bu zencinin hücrelerinin rengi Irkının hayvanlığını içerir ve bu da uygar olmasını imkansızlaştırır.
La pigmentation de cet homme noir est directement liée à la bestialité de sa race, et explique l'impossibilité de son évolution.
'" Irk, İnanç, Renk'"
Race, croyance, couleur.
Irk, cinsiyet ve din ayrımcılığı... fanatik milliyetçilik... gibi şovenist yaklaşımlar.. artık kabul görmüyor..
Le pouvoir d'attraction... des préférences religieuses, raciales ou sexuelles... et d'un orgueil national violent... tend à faiblir.
Irkınızın tarihin başlangıcından beri... kutsal tarihi simgesi.
Les Juifs se servent des Noirs contre vous!
Irkımızın ölümsüz önderi...
Je jure fidélité à Adolf Hitler...
Irkının son temsilcisi.
Le dernier de la lignée.
Irkımızın yaşadığı yerde.
Où notre race vit.
Irk ayrımı!
Apartheid!
Irkının zayıf olmasına şaşmamalı.
Pas étonnant que votre race soit faible.
Irkını biliyorum.
J'ai entendu parler des vôtres.
Irkımın üstün bir zekaya sahip olduğu bilinir. Ben de insanlarım arasında en zekilerdenim.
Il est connu que ceux de mon espèce possèdent une intelligence supérieure dont je suis l'un des plus brillants spécimens.
Irkımızı korumak için.
C'est pour sauver la race.
Irkı korumak için.
Pour sauver la race...
Irkımın son temsilcisiyim! Tıpkı 50 eyaleti ezbere bilenler gibi.
Vous êtes en voie d'extinction, comme ceux qui récitent la table de huit.
Connor, Adı : John, Cinsiyet : erkek, Irk : Kafkas.
Sexe masculin.
Bir de okulda Irk Günü'nü kutlardık!
Quand je pense qu'au collège on fête le jour de la Race!
Irkının tüm fertlerinin hareketlerinden sorumlu tutulamazsın, Delenn.
Vous ne pouvez pas etre responsable des actes de chacun de votre race, Delenn. Non.
Irkı kastediyorsan... Gerçekten bilmiyorum.
Si vous voulez parler de la race... je ne sais pas vraiment.
Pekala. Irkımız adına burada olacağız!
Parfait, j'y serai.
Fiziksel bedenden bağımsızlığı. Irk ve cinsiyetten, milliyet ve kimliklerden, zaman ve mekandan bağımsızlaşmayı.
se libérer de son corps, de sa race, de son sexe, de sa nationalité, de sa personnalité, de l'espace, du temps.
Irkına ihanet ettiğin günü hatırlamak istemiyorsun.
Vous voulez oublier le jour où vous avez trahi votre race.
- İrk olarak mı?
- Comme race?
Boyunlarınıza "Irkıma ihanet ettim." yazılıp asılacaksınız.
"J'ai trahi ma race."
Irk ve Yeniden İskân Yasasını ihlal ettim.
Pourquoi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]