Istakoz Çeviri Fransızca
396 parallel translation
- Haşlanmış istakoz.
- Du homard.
- Haşlanmış istakoz.
- Du homard grillé.
- Haşlanmış istakoz. - Eti beyaz. Derisi kızarmış.
- La chair de la perche est blanche, la peau craquante.
- Istakoz?
- Langouste?
- Ama ıstakoz... - Istakoz...
- La langouste, tu sais...
Evet. - Düzeltme masası. Istakoz vardiyası.
- Aux "relecteurs noctambules".
- Istakoz vardiyası ne?
- Qu'est-ce?
Istakoz, karides ve midye.
Langoustes, langoustines... et mes murex.
Istakoz gibi görünüyorsun.
Tu as l'air d'un homard.
Fırından yeni çıkmış istakoz Bayan Lora ve arkadaşları için.
J'vous apporte un tas d'écrevisses, Mlle Lo'a, pour vous et vos amis.
Aynı kırmızı istakoz gibi, deli dövüşür ama yaman bir şey.
C'est un bagarreur rougeaud, mais épatant!
- Istakoz ızgara yoktur umarım.
J'espère qu'il n'y a pas d'homard grillé.
Sadece bir Rahip, diğer bir Rahibe bu sırrı aktarabilir, size tüm söyleyebileceğim şu kadar ki... içinde ökseotu ve istakoz var, istakoz gerekli değil... ama iyi lezzet veriyor.
Elle ne se transmet que de bouche de Druide à oreille de Druide. Tout ce que je peux te dire, c'est qu'il y a du gui et du homard. Le homard n'est pas nécessaire, mais ça donne du goût..
Istakoz yapamazsın demek. Peki peki, anladım.
Vous ne pouvez pas faire le homard?
- Istakoz... biftek, siz söyleyin, hepsi çöpte.
- Le homard? - Le homard, le tournedos, tout, dans la poubelle.
Elinizi çabuk tutmanız gerekecek, efendim. Haşlanmış istakoz ve kremalı yengeç 18. masa için hazır.
Vite, j'ai un homard pour la 18.
Haşlanmış istakoz ve kremalı yengeç.
C'est parti pour le homard.
Istakoz almak istedim ama pahalıydı.
Je voulais prendre des langoustes, mais c'est un peu cher.
- Istakoz için gidiyorum. - Harika.
- Je vais pêcher des homards.
- Istakoz yok.
Plus de homard. Vous voulez du calmar?
Istakoz yiyip bira içtik, o kadar.
On a mangé du homard, bu de la bière, point.
Istakoz.
Langoustine?
Istakoz nasıl?
Elle est bonne, ta langouste?
- Herkese istakoz ve pavurya.
- Du homard et du crabe pour tous.
Istakoz ve biftek mi?
Du homard et un steak?
- Belki istakoz vermeliyiz. - İstakoz da ne ki?
- On peut acheter des "binces de homal".
Istakoz haşlaması nasıl?
- Comment est le homard Thermidor?
- Istakoz!
- Du homard!
Istakoz!
Du homard!
Istakoz mu?
Des homards?
Istakoz kafası?
C'est ce qu'on essayait de te dire. On sort. - On va voir Nicholas Nickleby.
Hazırlamam gereken, Sufle somon, Istakoz, sülün dolması, ve masayı düzenlemek.
On doit encore préparer les soufflés au saumon, cuire les homards, farcir les faisans et dresser le couvert.
Galiba, istakoz taze değildi.
Le homard n'était pas frais.
Istakoz.
Crabes Dungeness.
Istakoz gibiymiş, büyük ve kırmızı
Avec un gros nez rouge et humide
Sebebi tankın içindeki o tonlarca istakoz.
Tous ces homards dans un aquarium.
Istakoz.
Homard.
Istakoz iste. Lütfen ıstakoz iste.
Prends le homard, je t'en supplie.
- İste hadi. Istakoz iste.
Choisis le homard!
Evet. Istakoz alacağım.
Je vais prendre le homard.
- Istakoz.
Un homard.
Eğer istakoz suflesini düşürmeksizin yapabiliyorsam Bu aptal aletide kullanacağıma eminim.
Si je peux faire un soufflé au crabe qui ne tombe pas, je peux sûrement faire marcher ce truc à la con.
Istakoz, abalon ve karidese ihtiyacım var!
Il me faut des homards, des ormeaux et des crevettes jades.
İstakoz bayan geliyor.
La dame-homard approche.
Istakoz!
Homard.
Dondurulmuş istakoz mu?
Du homard froid?
İstakoz mu, pavurya mı?
Du homard ou du crabe?
Istakoz, ekşi krema...
Je voulais que le pâté soit spécial.
İstakoz dene.
Goûtez ce homard.
- Bir pike falan ister miydiniz? Istakoz dürüme ne dersiniz.
Une couverture?
Şuna bak, Istakoz.
Oh, des homards!