Ivar Çeviri Fransızca
167 parallel translation
Franklin ve lvar caddelerinin köşesinde bir dairede yaşıyordum.
Je vivais dans un immeuble au coin des rues Franklin et Ivar.
Tallahassee'deki timsah çiftliğine uğrarsan, lvar'a Woody'nin selamı var de.
Si vous allez voir les alligators près de Tallahassee, dites à Ivar que...
- Ivar'da.
Rue d'Ivar.
Lester Ivar'ın bugün öldürüldüğünden haberin var mı?
Tu sais qu'il a été assassiné? Non.
Kimse Lester Ivar'ı senin öldürdüğünü düşünmüyor.
Personne ne croit que tu as tué Lester Ivar.
Lester Ivar diye birinden söz edildiğini duydun mu?
Tu as entendu parler de Lester Ivar?
Lester Ivar'tanıyordun.
Tu le connaissais.
Gloria Lamar'la buluşmak için Palmetto caddesine gittim. Ama onun yerine, göğsü kurşunla dolu Lester Ivar diye birini buldum.
Je suis allé à Palmetto, voir Gloria Lamar et j'ai trouvé un certain Lester, truffé de balles.
Paket yok. Ta ki Lester Ivar'a ne olduğunu söyleyene kadar.
Dis-moi d'abord ce que tu sais sur Ivar.
Lester Ivar'ın astımı yoktu.
Lester Ivar n'avait pas de l'asthme, mais de l'emphysème.
Lester Ivar, Billy Sullivan kaybolduğunda olayı araştıran polisti.
Lester Ivar était chargé de l'enquête sur Billy Sullivan.
Lester Ivar, polis gücünde 30 yıl boyunca çalıştı.
Lester Ivar a été flic pendant trente ans!
Ivar'ın evinde ortaya çıkan kişi sensin.
C'est toi qui es passé chez Ivar.
Ve şimdi benimle Jack ve Lester Ivar hakkında konuşmak istiyorsun.
Tu veux me parler de Jack et de Lester Ivar.
Herhalde şimdiye kadar Ivar'ın, Billy Sullivan kendini öldürdüğünde konuyu araştıran memur olduğunu öğrenmişsindir.
Tu sais qu'Ivar était chargé de l'enquête sur le suicide de Sullivan.
Ivar'ın izini sürüp Ames'ten bir şeyler sızdırmak kimin fikriydi diye sor.
Qui cherchait Ivar pour coincer les Ames? Demande-lui.
Dediği gibi, Ivar'ın yerini tespit ettik. Sonra zayıf bir noktası olduğunu keşfettik.
Il l'a dit : on a localisé Ivar et découvert son penchant pour le Bourbon.
Lester Ivar'sen mi öldürdün?
Tu as tué Lester Ivar?
Lester Ivar kötü bir polisti.
Lester Ivar était un ripoux.
Ona Lester Ivar konusunu anlattın.
Tu lui as parlé de Lester Ivar.
Ivar 29... iki dokuz...
l comme lris : 2, 9 :
Geçen hafta Ivar'daki bir kliğine test yapmak için gidip kan vermiştik.
On a fait des tests à la clinique d'Ivar Avenue.
Kara Dağlara gidiyoruz. Kemiksiz Ivar'ı bulmaya.
Nous partons pour les Black Mountains, à la recherche d'Ivar le désossé.
Bir zamanlar her şeyi beraber yaparlardı. Hakan ve Ivar.
Hakan et Ivar avaient l'habitude de tout faire ensemble.
- Hakan sürgün yedikten sonra insanların Ivar'ın davranışlarına tahammülü azaldı.
Un carnage. Après l'exil d'Hakan, les gens toléraient moins le comportement d'Ivar.
Şu an insanlar Ivar hakkında ne düşünürse düşünsünler savaş alanında taşaklı bir adamdı.
Peu importe ce que les gens pensent d'Ivar aujourd'hui, il fallait le voir combattre.
Ivar, benim. Hagen Grettison.
Ivar, c'est moi, Hagen Grettison.
Ivar, oraya yürüyerek varmamız ne kadar sürer?
Ivar, ça nous prendra combien de temps d'y aller à pied?
- Ivar nasıl? - İyi.
Comment va Ivar?
Ivar'ın bizi götürmeye çalıştığı yer burası.
Ce à quoi Ivar voulait nous mener.
Şu anda Ivar'dan güneye inen yoldayız.
On se dirige vers le sud, sur Ivar.
Revire geri dön, Ivar.
Rentre à l'infirmerie, Ivar.
Geri dön, Ivar.
Retourne là-bas.
Kuralların bana okuman, Bråthen'ın Ivar'la çamaşırhanede ne yaptığını gidip müdüre söylemenden daha kolaydı.
Tu préfères le lire que dire ce que Bråthen fait avec Ivar au Directeur!
Bu yasak! Onun çamaşırhanede Ivar'la yaptığı şey.
C'est interdit, ce qu'il fait avec Ivar à la buanderie!
Ivar! Seninle müdürün yanına gitmek istiyorum hemen.
Je veux qu'on parle au Directeur.
Ivar'ın saatiyle ne yapıyorsun?
C'est la montre d'Ivar...
Hollywood ve Ivar'daki Dorsett Bankası'nda 211 gerçekleşiyor.
- Hollywood et Ivar. - A-43, on s'en charge.
Ivar.
Ivar.
Ivar Asgard için anahtarı ona götürdüğümü düşünmezse babamı ve Freya'yı öldürürler.
Si Ivar ne crois pas que je vais lui ramener la clé d'Asgard, ils tueront Freya et papa.
Hâlâ yılanlarla sorunun var, Ivar.
Tu vois, tu as toujours ce truc avec les serpents, Ivar.
Ben Ivar, Sigrid'in kocasıyım.
Ivar, le mari de Sigrid.
"Ivar" anlamına geliyor olabilir mi merak ettim.
Hm. Ca aurait pu être "Ivar"... je me demande.
- "Kemiksiz Ivar" adında bir...
Il y avait un Chef viking appelé
Viking lideri vardı.
"Ivar le Désossé".
Sonuçta adının Lester Ivar olduğu ortaya çıktı.
Lester Ivar.
Peki öyleyse Lester Ivar'ın evinde tam olarak ne arıyordun?
Que faisais-tu chez Lester Ivar? Je l'attendais.
Lester Ivar için iyi.
- A Lester Ivar.
O da Ivar.
- Ivar...
Ivar?
Ivar?
Ivar, kral ölüyor.
Ivar, le roi est mourant.