English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Iyileşti

Iyileşti Çeviri Fransızca

633 parallel translation
- Tamamen iyileşti mi?
- Il ne risque pas...
Çocuk iyileşti.
Il va mieux.
Hemen hemen iyileşti ama buna inanmıyor.
Presque bien. Elle en doute. L'avenir lui paraît sombre.
Sonra iyileşti. Hiçbir şey onu tutamadı.
Quand il s'est remis, il ne tenait plus en place.
Karışıklığı affedeceğinizi umarım... ama karım birdenbire iyileşti ve gelmek için çok sabırsızlandık.
Veuillez excuser la confusion. Ma femme s'est sentie mieux et nous tenions tant à venir.
Dünya, baban onun vücudundaki çıbanı ateşle ve demirle tedavi ettikten sonra iyileşti.
"Le monde a été guéri " de cet abcès par le fer et par le feu.
Yarası iyileşti ve temiz ancak yürümeyi arzulamıyormuş gibi bir hali var.
Elle cicatrise très bien, mais elle ne semble pas vouloir marcher.
Belkemiği iyileşti.
Sa colonne est en parfait état.
- Önemli değil. Zaten iyileşti.
Baptiste, par exemple?
Neredeyse iyileşti.
Il va presque bien.
Dr. Kik'in bana bakış şeklinden anladım. Sonra da Dr. Gifford'un "iyileşti" dediğini duydum.
Je l'ai vu dans les yeux du Dr Kik.
Kısa sürede iyileşti.
Elle s'est remise très rapidement.
Ülserin iyileşti galiba.
Votre ulcère a l'air de s'être calmé.
Geçen sene zatürreye yakalandığında onu gömerken giymesi için almışlardı. Ama iyileşti.
L'an passé il a eu la pneumonie et on devait l'enterrer avec mais il s'en est remis.
Davey ve bana çok iyi davrandınız. Davey de artık tek başına kalacak kadar iyileşti. Çiftlikte şöyle zaman geçirmek için yapabileceğim bir iş var mıdır acaba?
Vous avez été très gentils avec nous, maintenant qu'il n'a plus besoin de quelqu'un pour le veiller chaque minute, je me demandais ce que je pourrais faire ici pour passer le temps.
Kolum neredeyse iyileşti, efendim, gerçekten.
Mon bras est presque guéri. C'est vrai.
Yara iyileşti. Ameliyat başarılı oldu.
Le mal est réparé, l'opération a réussi.
Ama hayat şartlarımız iyileşti, haksız mıyım?
Et puis, nous vivons bien.
Peder Nazario kız iyileşti.
Père Nazario la fille va bien.
Üç yıl sonra iyileşti, ama bu oldu.
Il retrouve sa lucidite, puis ca.
Beriberi hastalığın iyileşti mi?
- Fini le béribéri?
Gözüm neredeyse iyileşti.
Mon oeil va déjà mieux.
Tamamen iyileşti.
Il a cicatrisé.
Cecily tamamen iyileşti.
Cecily est guérie.
Kolu tamamen iyileşti.
Son bras est complètement guéri.
Bence iyileşti.
Je pense qu'elle va bien.
Babası iyileşti.
Son père est guéri.
Hastalar iyileşti, sağlıklılar kör oldu.
Les malades vont bien et les bien-portant sont devenus aveugles.
Bay Allworthy iyileşti!
"et ma vie approchait de l'enfer..." M. Allworthy est guéri!
Efendimiz iyileşti!
Le sire est guéri!
Arkadaşım Fitzpatrick iyileşti ve Tom'a olan suçlamasını geri aldı.
"M. Fitzpatrick est guéri " et n'accuse plus Tom de vol. "
Hastaydı ama artık iyileşti.
Je vous l'ai confiée comme malade.
Lopez geleceğini kayınpederinin evine ve İnez'in sevgisine bağlayıp kısa sürede iyileşti.
Les soins d'Inès hâteront sûrement la guérison du jeune Lopez.
Kanatların iyileşti mi?
Est-ce que vos ailes sont guéries?
Teğmen Riley taburcu edilecek derecede iyileşti. Ancak sağlık revirinde kalması gerekiyor. Karidian adlı yolcuyla karşılaşmaması için, çünkü onun Cellat Kodos, olduğundan şüpheleniliyor ve Teğmenin ailesini öldürdüğü için.
Son état s'étant amélioré, Riley a quitté l'infirmerie où il avait été consigné afin d'éviter tout contact avec le passager appelé Karidian, soupçonné d'être Kodos l'exécuteur et d'avoir assassiné la famille du lieutenant.
- Tamamen iyileşti.
- Elle est en parfaite santé.
Evet, Parlak Göz, boğazımız iyileşti mi?
Notre gorge va-t-elle mieux?
Hayvanın boğazı neredeyse iyileşti.
- La gorge de cet animal est presque guérie.
Bir hekim olarak kesinlikle kendinizle guru duymalısınız, hastanız çok çabuk bir şekilde iyileşti.
Cher docteur, comme docteur vous serez certainement heureux de savoir, - comment votre patiente est rapidement devenue...
Johnson'un yarası neredeyse iyileşti. diğerlerinin de aynı.
Sa blessure est presque guérie. Idem pour les autres.
Yara tamamıyla iyileşti.
La blessure a cicatrisé.
Ya iyileşti diyip de salıverirlerse?
Oui.
Desdemona bu gece geldi. Othello artık kıskanmıyor. İyileşti.
- Ce mouchoir, que j'aimais tant, et que je t'avais donné, tu l'as donné à Cassio.
İyileşti. İkisi de daha iyiler.
Ils vont mieux tous les deux.
- İyileşti.
- Il ne l'est plus.
- İyileşti sayılır.
- Presque guéri.
İyileşti mi acaba?
- Mieux?
İyileşti. Krizden çıktı.
La crise est passée.
İyileşti.
Ça va mieux.
İyileşti.
Il était guéri.
O nasıl? İyileşti mi?
Comment va-t-il?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]