Içebilir miyim Çeviri Fransızca
355 parallel translation
Sigara içebilir miyim?
Vous permettez que je ne fume pas?
- Sigara içebilir miyim?
- Je peux fumer.
Kabalık etmek istemem, ama bir şey içebilir miyim?
Puis-je me permettre de vous demander à boire?
Ben de içebilir miyim?
Puis-je boire un verre, aussi?
- Acaba bir tane daha içebilir miyim?
Je peux reprendre du champagne?
Tabii içmezsin. Ben içebilir miyim?
C'est vrai, vous ne buvez pas.
- Sigara içebilir miyim?
M'autoriserez-vous à fumer, s'il vous plaît?
Azıcık içebilir miyim? Çok azıcık.
Je peux en avoir juste un?
Bir tanecik içebilir miyim?
Rien qu'un coup?
O zaman, acaba pipomu içebilir miyim?
Et maintenant, je peux fumer ma pipe?
- Ben de içebilir miyim?
Moi d'abord!
- Hayır, merci. Ben içebilir miyim?
Alors, vous m'excuserez.
Önce içebilir miyim?
Le verre d'abord.
- Evet, biraz. Şimdi biraz içebilir miyim?
Je peux boire maintenant?
Yalnızsınız, Amerikalı bir kızla tanışmak harika bir şey... gösteriden sonra sizinle bir bardak içki içebilir miyim?
Vous êtes seul, ravi de voir une Américaine, et vous voulez prendre un verre après le spectacle. Non.
Sizin kadehinizden içebilir miyim, efendim? Belki talihinizin birazı bana da geçer. Ben de istiyorum!
Puis-je boire dans votre coupe?
Sigara içebilir miyim burada?
Est-ce que je peux fumer ici?
- Biraz içebilir miyim?
- Je peux avoir de ça?
Bir tane daha içebilir miyim?
Je peux en avoir un autre?
- Süt de içebilir miyim? - Tabii.
Je peux aussi avoir un verre de lait?
Ben içebilir miyim?
- Ça vous ennuie? - Non.
Önce içebilir miyim?
Je peux boire d'abord?
Ey büyük şişe, ben artık uykuya dalarken, lütfen günahlarımı bağışla. Ama önce senden biraz içebilir miyim?
Puis-je te boire avant?
Şampanya içebilir miyim?
Je peux avoir du champagne?
Su içebilir miyim, lütfen?
Puis-je avoir un verre d'eau?
Ne dersiniz Bay Rivera, bir bira içebilir miyim?
Voulez-vous m'offrir une bière?
- Ben içebilir miyim?
- Ça vous gêne, si je bois?
Günaydın... Sigara içebilir miyim?
Bonjour..., Je peux fumer?
Sigara içebilir miyim?
Ça ne vous dérange pas si je fume?
Şu suyu içebilir miyim?
Cette eau est potable?
Sigara içebilir miyim?
Puis-je fumer? Oui.
- Puro içebilir miyim?
Puis-je fumer? Bien sûr.
Sıcak içecekler içebilir miyim?
Je peux aussi boire du chaud?
Su içebilir miyim patron?
J'peux boire, chef?
- Sigara içebilir miyim?
- Je peux fumer?
Televizyon izlemek zorunda değilsem, sigara içebilir miyim? Evet.
Si on m'oblige à regarder la télé, puis-je au moins fumer?
Ben içebilir miyim?
Vous permettez?
İçki içebilir miyim?
Je peux prendre un verre?
Sigara içebilir miyim?
Puis-je fumer?
Siang bey ve Yun hanım Şerefinize içebilir miyim?
Frère Xiang, Mlle Yun, je bois à votre honneur.
- Lütfen baba, biraz bira içebilir miyim?
Père, s'il te plaît, juste un peu?
- İçebilir miyim?
- Tu permets?
İçebilir miyim?
Vous permettez?
İçebilir miyim?
Puis-je?
- İçebilir miyim Bay Chisholm?
- C'est d'accord, M. Chisholm?
- "İçebilir miyim?"
- Ecoutez-le : "C'est d'accord?"
İçebilir miyim?
Puis-je fumer?
Sigara içebilir miyim?
Je peux fumer?
- İçebilir miyim?
- Sers-toi.
Puro içebilir miyim?
Ça va comme ça.
İçebilir miyim?
Je peux boire?