English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Iţin

Iţin Çeviri Fransızca

619 parallel translation
Onunla iţin bitince savcýlýđa gönder lütfen.
C'est à envoyer au procureur.
Bu iţin dýţýnda kal peder.
Restez en dehors de ça.
İtin!
Poussez!
Haydi, hep beraber. İtin!
Poussez tous ensemble!
O itin büyük bir malikaneden çalınmış çalınmamış hiç önemi yok.
Les rubans bleus, ça ne veut rien dire pour un cabot.
Belki güzel bir şey ama senin o firijit beynin şu itin derdi neymiş çözebilir.
Peut-être que votre tête dure peut me dire ce qui se passe.
Haydi. İtin!
Allez pousse!
Haydi! İtin.
Vas-y, vas-y!
Itin duasi kabul olsa gökten kemik yagarmis.
Les lopes, ça cause hein?
Hey, İtin.
Salut, Push.
İnin de siz itin!
Sortez et poussez!
- Öne itin!
- Poussez-le par ici.
Düzgün itin şu vagonu!
Préparez cette voiture!
- Çabuk. - Beni itin hadi.
Pousse-nous.
İtin, itin.
Pousser, pousser.
İtin!
Poussez au large!
İtin.
Poussez au large.
Haydi, itin!
On y va!
Yeteneksiz itin tekisin.
Un clebs bon à rien!
Şunu dışarı itin, yoksa bizi de alacaklar.
Jetez-la dehors, sinon ça tombe sur nous!
Bu itin nesi var?
Qu'est-ce qu'il a ce cabot?
Haydi! İtin!
Allez, poussez!
İtin!
- Poussez!
Lanet olsun! İtin tohumu!
Il est rusé, ce bâtard!
İtin.
Ramez!
İtin.
Partez au loin.
itin!
Poussez-le!
Pekala, tamam, Sizin tarafa itin.
Allez, balancez-le vers vous.
Tamam, şimdi. Ben içeri girer girmez şnorkeli ileri itin.
Poussez le tube des que je pénètre à l'intérieur.
Arabayı şu tarafa itin.
- Cacher.. - ah.. cacher..!
Hadi, itin!
Allez! Allons-y!
Olmaz. İtin teki çıkar ihbar eder, kurşuna dizilirsiniz.
Vous ne pouvez pas, s'il se trouve une crapule qui vous dénonce, vous y passerez tous...
- Ama, beni eder. - İtin o zaman!
- Moi, ça me dérange.
Bay Fourchaume, ortadaki levyeyi aşağı itin!
Le levier du milieu en bas.
Küçük levyeyi aşağı itin!
La petite manette du bas!
Levyeyi itin!
Baissez la manette!
- Levyeyi aşağı itin!
Abaissez la manette du bas. En bas?
Tekerleklerden itin bakalım.
Très bien! Allez! Tout le monde met la main à la pâte.
- Kolu ileri itin!
Poussez la manette des gaz. Dépêche-toi, Papa!
Şimdi onu geri itin. Ve kutuyu kapatın.
Repliez-la maintenant, et fermez le poudrier.
İtin.
Poussez.
Şunu geri itin, sonra öbürü geçecek.
Mettez ce camion là-bas. On va prendre celui-ci.
Ben itin tekiyim.
- Je suis fou mais pas con.
Siz! Haydi. Bize yardım edin de itin şunu!
Vous, venez pousser.
İtin! - Haydi, itin!
on pousse!
Tamam rahip. - Haydi, itin!
D'accord.
Çabuk itin şunu.
Attention à la barrière.
O Crimea Çarı, itin teki...
Où va, le chien Khan de Crimée?
İtin teki!
Le chien!
Ne demek'itin teki'?
Comment ça le chien?
Demek istediğim, adı itin teki o.
C'est un sale petit branlouilleur.
itin 113

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]